Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Uzman Diyetisyen Emel Yılmaz

http://blog.milliyet.com.tr/emelyilmaz

03 Mayıs '16

 
Kategori
Beslenme / Diyet
 

Balık ve deniz ürünleri

Balık ve deniz ürünleri
 

Diyet ile Balık ve deniz ürünleri, Omega-3 yağ asitlerinden daha fazlası...
 
 
             Haftada 2 defa balık tüketilmesi her diyetisyenin önerisidir. Balığın bu kadar değerli olması sağlığımıza faydaları olmasından ziyade olumlu yağ asitleri kompozisyonundan ötürü. Balık, et ve süt ürünlerinden daha az kalorilidir ve yüksek protein oranına sahip olmakla birlikte olumlu amino asit bileşimi içerir. D vitamini, B12 vitamini, selenyum, iyot ve taurin balık ve deniz ürünlerini daha cazip kılıyor.
 
 
 
 EPA, DHA ve Omega-3 yağ asitlerinin iskemik kalp rahatsızlıkları üzerinde olumlu etkisi  olduğu biliniyor. Fakat balık tüketiminin depresyona, davranış bozukluklarına ve bağışıklık sistemi üzerinde de etkili olduğu yönünde işaretler mevcut. Balık yağları muhtemelen bilişsel işlevler ve Alzheimer gibi dejeneratif hastalıklara karşı savaşıyor.  Balık yağ asit bileşenin bu konuda etkisi olduğu düşünülse de, diğer içeriklerinde 
 
sorumlu olduğuna dair çalışmalar var. Burada ahtapot ve kabuklu deniz hayvanları içerisinde bulunan ve bir amino asit olan taurinin sağlığa yararlarına odaklanacağız.
 
 
 
‘Kabuklu deniz hayvanları içerisinde yüksek oranda bulunan taurin kalp ve beyin üzerinde olumlu etkileri sahip’
 
           Amino asite benzeyen taurin neredeyse bütün insan hücrelerinde yer alıyor.   Örneğin; beyin hücreleri, omurilik, lökosit, kalp ve kas hücreleri, retina. Taurinin en fazla bulunduğu hücreler ise oksidatif strese maruz kalan hücreler. Eksikliği retina hasarına neden olabilir. Taurin hücrenin içindeki mineral dengeyi sağlaması için çok önemli (potasyum ve magnezyum), hücre dışında ise sodyum ve kalsiyum. Böylelikle kaslar için ise çok büyük önem taşıyor.
 
             Taurin hipertansiyona etkili olduğu gibi kötü kolesterol olan LDL kolesterolü’de düşürdüğü söyleniyor. WHO’ nun 16 ülkede yaptığı bir araştırmada taurin kalp ve damar 
 
hastalıklarında değerli bir öngürüye sahip. Taurin oranı ne kadar yüksek olursa, kalp ve damar hastalıkları riski o kadar düşük olur. 
 
           Yapılan hayvansal deneylerde  taurinin anksiyolitik özellik gösterdiği saptanmıştır.
 
Taurin içeren besinler ise balık, kabuklu deniz hayvanları ve kırmızı et. Özellikle kabuklu
 
deniz hayvanları midye ve istiridye gibi taurinden zengindir. Sağlıklı beslenerek vücut günde 40 ile 400 mg arasında taurin alıyor. Taurinden zengin besinler tüketmeyenler ise taurin eksikliği yaşıyor. 
 
            Enerji içecekleri içerisindeki taurin ise ölçülü tüketildiğinde zararlı değildir. Ölçülü 
 
tüketimde ise günlük yarım kutu ile 1,5 kutu öneriliyor. Önerilenden daha fazla tüketildiğinde ise taurin istenmeyen yan etkiler gösterebilir.
 
 
 
Taurin takviyeleri alınması gerekli mi?
 
Düşük doz taurin alımı her ne kadar retina sorunları ve kardiyolojik sorunlar ile ilintili tutulsa da, taurin takviyesinin etkili olup olmayacağı üzerinde yetersiz delil mevcut.  Buna rağmen taurin takviyesi genel olarak güvenli kullanılabilir. Yüksek dozda taurin takviyesi kullanıldığında yan etkiler görülebilir. Örneğin diyare, kaşıntı, bulantı, baş ağrısı ve baş  dönmesi gibi. Yan etkiler özellikle doza bağlıdır.
 
 
 
Sağlıklı günler dileği ile...
 
Uzm. Dyt. Emel Yılmaz
 
Toplam blog
: 76
: 56
Kayıt tarihi
: 18.04.16
 
 

Sağlıklı Beslenme ve Diyet konularında araştırmayı ve insanlara yardımcı olmayı amaç edinmiş biri..