Barzani'nin Gayrimeşru "Referandum" Girişiminden "Hayır" Doğar mı?

Her şerden bir hayır doğar, denir... Barzani'nin ısrarla yapmaya çalıştığı ve İsrail hariç herkesin "şer" olarak gördüğü referandumundan Türkiye için bir hayır doğar mı?

Elbette, görüşü "şer" olan bu durumun nasıl ve neye dönüşüceğini tam olarak kestiremiyoruz... Bakanlar Kurulu'nun yaptığı toplantıdan sonra Hükumet sözcüsü Bekir Bozdağ açılkamasında da alıcak tedbirler gizli tutuldu.

Bu durum, Türkiye'nin Barzani yönetimi ile hala uzlaşma umudu taşıdığı anlamına geliyor. Elbette kamuoyuna açıklanmayan "tedbirler" bir şekilde muhatabı Barzani'ye ulaştırıacak...

Öyle sanıyorum ki, MGK bildirisinde belirtildiği gibi Türkiye Lozan ve Ankara anlaşmaları gibi hukuki belgeleri öne çıkaracak...Belki de bu referdum şerrinin hayrı bu olacak.

Misak-ı Milli sınırları içerisinde yer aldığı halde kaybedilen bölgelerle ilgili "belgeler" yeniden masanın üstüne serilecek...Geçmişte görülemeyen hesaplar şimdi görülebilecek.

Uyuyan devi uyandırmak diye bir deyim vardır. Türkiye, yıllarca bölgesiyle ilgili uyutuldu. Hem de üzerine ölü toprağı serpilmişçesine uyutuldu.

Yaşadığı bölgeye sırtını döndü... O kadar ki, Türkiye'nin devşirilmiş entelijansiyası, burnumuzun dibindeki bölgeye, ta Amerikalardan gelenleri değil, Türkiyeden gidenleri sorgular hale geldiler.

Misak-i Milli (Milli Yemin) bile çoktan unutturulmuştu... Öyle ki, birilerinin bu Milli Yemin esnasında ayağının birini havaya kaldırdığını düşünür olmuştuk.

Dünyanın egemenleri, bölgemize yeniden şekil verirken, bu tek ayağını havaya kaldıranlar, kafalarını kuma sokmayı tercih ettiler. Hatta bununla da kalmayıp bölgeyle ilgilenen Hükumete, "Ne işin var senin Suriyede, Irak'ta" demeye başladılar.

Onlar, tarihlerinden o kadar uzaklaşmışlardı ki, yüz metre ilerimizdeki Suriye de Irak da onlara göre çok çok ıraktı bize... Umulur ki, Barzani'nin referandum girişimi bunları da uyandırır...

Tekrar, Barzani'nin 16 yaşından beri kurduğu hayalden beklenen "şer"in nasıl hayıra dönüşeceğine dönelim biz...Gerçekten de, Barzani istemeden de olsa, tarihin taşlarını yerinden oynattı.

Bundan sonra, bölgenin ve bölgeyle ilgili dünyanın gündeminde Türkiye olacak...Hem de Lozan'daki kazanım ve "kayıplarımız"la...Ankara anlaşmasıyla...Misak-ı Milli ile...

Bölge yeniden huzura kavuşacaksa bunu yine Türkiye yapacak... Nasıl olacaksa olacak, sonuçta yeniden Merhum Abdülhamit Han-ı Sani'nin günlerine döneceğiz.

Ecdadın tapusuna sahip çıkmak günlerindeyiz... İnşallah emperyalistlerin çaldığı "Osmanlı Tacı" nı yeniden başımıza takacağız.

Bölgenin de dünyanın buna ihtiyacı var!