Baş örtülü bayan polisler geliyor!

Kamuda baş örtüsü serbestliğinin ardından, yeni bir düzenlemeyle baş örtüsü serbestliği emniyet teşkilatında da uygulanmaya başlanıyor. Resmi gazetede yayınlanan yeni bildirgeye göre artık bayan polislerimizde şapka, kep, ve berenin altına sadece üniforma renginde ve desensiz olması koşuluyla baş örtüsü takabilecek. Buraya kadar her şey normal…

Kararın açıklanmasıyla beraber yine bir çok kesim tarafından hafif, orta ve ağır eleştiriler gelmeye başladı. Bu ülkede gerçekleşen hemen hemen herşeye muhalefet eden, içeriği nedir ne değildir araştırmadan eleştiren kesimleri anlıyorum. Bu kesimin amacı ülkeye faydalı olmak değil zaten. Diğer taraftan toplum nezdinde önemli mevkilere gelmiş, bir çok kitleyi etkileyebilmiş aydın dediğimiz kişilerin ağır eleştirilerine anlam veremiyorum. Özellikle demokratik özgürlük ilkesini benimseyen bu aydın şahıslar neden böyle bir uygulamaya karşı. Hepsinin aşağı yukarı kendilerince eleştirilerini okudum, fakat benim mütevazi aklım ve anlayışımı yeterince tatmin edemediler. Neden mi?

Efendiler… Türkiye İran oluyor, Afganistan oluyor tarzındaki bağırışlarınız yersiz ve anlamsız. Çünkü; bahsettiğiniz bu ülkelerde bırakın baş örtüsü serbestisini, bırakın bayan polis olmayı, ülke topraklarındaki tüm bayanların baş örtüsü takması hatta Afganistan’da burka içine girilmesi zorunlu! Adı üstünde ZORUNLU! Sadece bu ülkeler değil, bir çok şeriat ile yönetilen ülkelerde bu durum böyle. Çıkarılan bu yeni düzenlemeyi yanlış anladınız galiba, bayan polislere baş örtüsü zorunlu demiyor. Demokratik bir hak olarak dileyen takabilir diyor. Eğer zorunlu olsaydı o zaman ağır eleştirilerinizi yapabilirdiniz, hatta ben de yanınızda olurdum.

Efendiler… Baş örtüsü, türban siyasi bir simgedir, ayrıştırıcıdır diyenler! Siz daha bu cümlenizle ayrıştırıyor ve türbanı siyasi simge haline getiriyorsunuz. Nasıl ki ülkemizde insan bile diyemeyeceğim bir gurup başı açık olana kafir, şeytan, tecavüz edilebilir gözüyle bakıyorsa. Bir  gurup ta var ki başı kapalı olana yobaz, böcek ve şeriat yanlısı olarak bakıyor. İşte en büyük ayrıştırma burada. Üzülerek gözlemliyorum ki bu insan müsfeddelerinin sayısı azımsanmıyacak seviyede.

Efendiler… Başta Amerika ve AB ülkeleri olmak üzere bir çok ülkede bu tarz yasaklar yok ya da lokal bölgelerde mevcut. İngiltere gibi anglo-sakson bir kültüre sahip bir ülkede bile çarşaflı devlet görevlilerine denk gelebilirsiniz. Ya da Hollanda gibi özgürlüklerin tavan yaptığı bir ülkede şalvarlı ve sarıklı metro ve tren sürücüleri görebilirsiniz. Neden böyle? Çünkü onlar baktıklarında çarşaf, sarık, türban değil insan görüyorlar.

Eğer biz demokratik ve özgür bir ülkede yaşıyorsak bırakın isteyen başını açsın, isteyen kapasın hele ki biz bir islam ülkesi isek böyle bir tercih bile yapabildiğimiz için şükredelim.

Haaa derseniz ki bu uygulama suistimal edilir ya da başka yönlere çekilir, o zaman da gerekli işlem neyse ilgili makamlar tarafından gereği yapılır.

Bize bu konuda düşen görev ise çıkarılan bir yasaya tarafsızca ve insani değerlerle yaklaşabilmek.

Yani karşımızdakine baktığımızda saç, sakal, boya, türban değil insan görebilmek...

Saygılarımla... 29 AĞUSTOS 2016 / Özkan SARI