Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Haziran '18

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Başarılı Muhafazakarlara (Merkez Sağdakilere) Kısa İpuçları

Başarılı Muhafazakarlara  (Merkez Sağdakilere) Kısa İpuçları
 

Biraz da gülerek, yüz yüze tartışalım.


Ülkenin stratejik planına sadık kalmak önemlidir. Ülke bağımsızlığı, birliği her şeyden önce gelir. Türkiye için bir stratejik planınız var mı? Nasıl bir Türkiye istiyorsunuz? Sınırları korumak, terörü önlemek ve ekonominizi canlandırmak için yaklaşımınız nedir?  Bu konu yeterince işlendi mi?. Doğru makro yaklaşımlar, yüzlerce mikro soruna çözüm getirir.

“Herşeyi her ilgiliyle konuşacağız ve birbirimizi anlayıp orta yol çözümü bulacağız. Bu vatan üzerinde yaşayanlarla birlikte bizimdir”. Konuşma, diyalog yaklaşımı iyi ama karşı taraf “Bağımsızlık diyor. Türkiye’den ayrılacağım diyor”. Bu görüşe karşıt olarak “Kuruluş, fabrika ayarlarıma elletmem. Silahı bırakıp gel, konuşalım. Bulanık suda balık avlayıp, düşmanlarımla işbirliği yapamazsın. Türkiye’de (evimin içinde) yaşarken tahribat  yapamazsın, halka zarar veremezsin. Yoksa seni yok ederim.”  sözleri seslendirilebilmelidir.

İhtiyaç olmayan konuya yatırım yapmak ve para harcamak yanlıştır. Yatırımın maliyeti ve getirisi ne olacak, hangi ihtiyaca cevap verecek? Pazarı var mı? Müşterisi var mı? Orta büyüklükte şirketler bile yapacağı yatırıma aylarca süren inceleme sonucu karar veriyor. Ülke çapında yatırımlarda  sağlanacak fayda, karşılanacak ihtiyaç bilinmelidir. Özellikle büyük yatırımlarda fizibilite gerekçeleri, varsayımlar gerçeklere dayanmalıdır. Konular bürokraside ve medyada işlenmelidir.

Alternatif yatırımlar önerilmeli ve karşılaştırılmalıdır. Kanal projesi dahil büyük yük nakliyat gemilerinin yaklaşacağı altyapısı, ulaşımı planlanmış Yunanistan’ın Pire limanından daha büyük bir liman Türkiye’ye yararlı olabilir mi?   Bu tür konuların tartışılması faydalıdır.

Gerçekleştirilen her proje veya ressamın tablosunun bir hayalle başladığı doğrudur.             Her şey önce insan beyninde hayal edilir, şekillenir. Zamanla geliştirilir, somutlaştırılır. Hayalin olabilirliği, kurgulanacak hikaye, gerçekleşebilmesi o işi bilenlerce incelenmeli ve gerçekleştirilmelidir. İkinci Dünya harbinde Kahire limanı geliştirmesini, onbinlerce Amerikalı asker ile hayatı hep New York limanında geçen, Amerikalı yönetici general rütbesiyle icra etmiştir. Çalışanların sağlığının korunması için de sağlık kuruluşları önceden Kahire’de yerleşmiş ve yaşamaya başlamıştır.

Türkiye ithalatı fazla ihracatı az bir ülkedir. Oluşan borcun temel kaynağı bu sorundur.          Bu yaklaşım kısmen doğru sayılabilir. Ancak çok alıyor, çok tüketiyor az satıyor olmamızın kök sebepleri incelenmeli ve irdelenmelidir. Siz kendi ekonominizde, kanunlarınızda ihtiyacınız olan ürünleri üretmek için yatırım yapmaz, daha ucuz ve kaliteli ürün üretmek için gerekli tedbirleri almazsanız olduğunuz yerde kalırsınız. OHAL kalkınca herşeyin düzeleceğini düşünmek iyimserliktir. Yunanistan ekonomisinde  Avrupa kanunları ve hukuku geçerli ama Yunanistan ekonomisi hızla düzeliyor mu? Hayır.  Ya Çin veya Almanya olacaksınız ihracatınız çoğunlukla fazla verecek ya da az tüketeceksiniz. Açık veriyorum ama alt yapıyı yaptım artık daha verimli yatırımlar yaptırabilirim yaklaşımı İspanya, Yunanistan ve Avrupa’nın Eski Doğu bloku ülkelerinde Avrupa Birliğince uygulandı.  Alt yapı iyileştirilmesi tabiiki iyi ama yeterli olamıyor.  Ekonomi sadece altyapıyla canlanamıyor. Japonya buna örnek. Yıllardır iç ekonomi durağan, canlanamadı. Altyapı şahane ama yetmiyor. Arza talep gerek.

Şekeri devlet elinde tutmak, TRT’yi satmak birbiriyle uyumlu olmalı. İkisinde de halk var, çalışan Türk. Asıl çözüm TRT’nin  görev tanımını iyi yapmak ve ona  uygun çalıştırmak olmalı. "Şeker fabrikalarında  arazi rantı var, Yatırım yapmayıp, verimsizleştirilen şeker fabrikaları için satma ve zamanla kapattırma yaklaşımı uygulanıyor" sözlerinin doğruluk taşımadığı, işsizliğe yol açmayacağı açıklandı. Hükümet ederi fiyattan özelleştirme yaptığını, istihdamın devam edeceğini makro şeker politikasını dikkate aldığını belirtiyor. Doğru yaklaşımın önemi var. 

İncelenmeyen, bilinmeyen konularda yanlış yatırım yapılabilir ve maliyeti yüksek olur.       Uzay araştırmacısı, akademisyeni olmayan bir ülke kolayca uzay sanayiine giremez. Önce bir altyapı, insan gücü oluşturmalıdır. Ayrıca ileri teknoloji alanları dışında öncelik;  altyapısı geliştirmeye müsait olan örneğin endüstriyel tarım, hayvancılık gibi,  alanlarda doğru teşvik ve yatırımların sağlanmasıdır. Bu konular yeterince seslendirilmektedir.

Demokrasi ve refah birbirinin düşmanı değildir. Demokrasi gelişirse refahı geliştirecek  politikalar halkın etkisiyle uygulanabilir. Ülkeler kalkınmak istediklerinde izleyecekleri politika gerçeklere ve seçilecek hedeflere uygun olmalıdır. Demokrasi, çok seslilik, gelişmeyi yavaşlatmıyor konuların yeterince analizine imkan veriyor.

Vergi sisteminde denge olmalıdır. Tüketim maddelerinde vergiyi artırmak Türkiye de çok uygulanıyor. Örneğin benzin, elektrik bu kapsamdadır. Her şeyin maliyeti artıyor. Çiftçiyi desteklemek iyi ama suiistimali önlemek şartıyla. Sağlık bakanlığından ilaç çalan çetelere, buna alet olan hastalara  ilaç vermek ne derece doğrudur?. Sağlanan refah imkanlarını kötüye kullanmak ceza görmelidir.  

Girişimcilerin-iş insanlarının kazanç vergisini azaltmak hedef olmalıdır.  Devlet varlıklarını ederine özelleştirmek, vergi alabilmek önemlidir. İşyerleri vergisini ödeyemiyor ve af programları sıraya giriyor. Az sayıda, düşük oranlı vergi kalemin olsun ama herkesten toplamaya çalış.Uygula. Kuralların basit olsun, ilkokul mezununca anlaşılsın. Uygulama kolay olsun.

Eğitim, sağlık, savunma ve bilim dışındaki masraf alanlarında tutumlu davranmak şarttır. Hangi alanda ve konuda  yatırım, yenilik yapılacaksa bunun belirlenmesi ve bunların  halk nezdinde yeterince tartışılması konunun olgunlaşmasını ve farklı görüşlerin harmonize edilmesini sağlar. Yeterince incelenmeyen problem ve çareler iyi tanımlanamaz ve başarılı olamaz.

Emeklilik, sağlık sistemi ve işçi ücretleri sürdürülebilir düzeyde olmalıdır. Devlette, oy verenlerin refahı-rahatı sağlansın diye, oluşacak sorunları görmemek, başını kuma gömmektir. Devlet gerçekçi olmalıdır. İsraf bürokraside, yönetimde, milletvekillerinde önlenmelidir. Halka yapılan vaadler biraz abartılı mı? Muhtemeldir. Çünkü rakamlar konuşulmuyor. Rakamları toplayıp, çıkaran ve çarpanlara konuşma  imkanı verilmelidir.

Ülkeler nitelikli insanları kabul edecek – kontrollü göç politikasına olumlu yaklaşabilir.      Zayıf ekonomiler hünerli kişileri kaybeder. Kuvvetli ekonomiler onları içine çeker. Türk gençlerinin yabancı ülkelere yerleşme çabası yapılmış yatırımın, beyin gücünün kaybıdır.  Uygun iş ortamını yaratabilme, Onların Türkiye için çalışması isteği önemli ve faydalı bir yaklaşımdır.  Niteliksiz kalabalıklar ülkede işsizliği artırıyor.

Türkiye de olan istisnai durum savaş göçmenleri konusu; milyarlarca dolar zararımız olan bir konudur.  Milyonlarca göçmeni,  insani, dini yaklaşımla yıllarca barındırmak sosyal sorunlara yol açabilecektir ve maliyetlidir. Suriye’deki yeni yerleşim alanlarında onlara yaşam sağlanması için projelendirme ve bu maliyeti zengin ülkelerle paylaşma yoluna gidilmesi önemsenmelidir.

Türkiye’de  teknik insanlar gereğince mükafatlandırılmıyor. Altyapı yatırımları, yollar, köprüler, fabrikalar fazlasıyla konuşulurken bir hususa değineyim.  Tesisler işletmeye açılırken bunları hazırlayan,  yapan teknik heyetin temsilcileri onurlandırılmalıdır. Bu konuda Türkiye maalesef kıymet bilir değil.

 

 
Toplam blog
: 182
: 1556
Kayıt tarihi
: 14.10.12
 
 

Elektronik Y.Mühendisiyim. Teknik alan dışında Tasarruf ve tutumlu yaşam, Kişisel Finans Yönetimi..