Batı'nın saldırıları maskeleri düşürüyor

Avrupa'nın Türkiyede tertiplediği maskeli balo bitiyor...Geçen yüzyıl'ın başlarında başlayan maskeli balo'nun sonu geldi; artık maskeler birbir düşüyor.

Avrupa'nın maskesi düştüğü gibi, Türkiye'de  modernlik, medeniyet, çağdaşlık gibi maskeler arkasında Batı işbirlikçiliği yapan zihniyetlerin de maskesi düşüyor.

Savaşların ya da krizlerin bir iyi tarafı varsa, o da maskeleri düşürmektir...Nitekim Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra "Medeni Batı" maskesi düşmüş, arkasındaki çirkin yüz ayan beyan ortaya çıkmıştı.

İstiklal Marşımızın şairi Merhum Mehmet Akif, bu gerçeği şöyle ifade etmişti:

"Maske yırtılmasa bize hala afetti o yüz/ "Medeniyet" denilen kahpe hakikat yüzsüz!

Akif'in en çarpıcı şekilde ifade ettiği bu gerçeği kısa zamanda unuttuk...Daha doğrusu unutturdular...Yeniden maskeler takıldı, yeniden bir maskeli balo başladı.

Avrupanın Türkiye intelijansıyası, bu yeni "maskeli balo" da, yine çağdaş dünya, gelişmiş Batı, Avrupa değerleri, modernlik, medenilik gibi maskelerle emperyalist Batı'yla işbirliği içine girdi.

Emperyalistler sömürülerini daima sömürdükleri ülkelerden işbirlikçiler bularak yaparlar...Devrimleri, darbeleri onlara yaptırır, halkın iradesini kendi iradelerine boyun eğdirirler.

Türkiye başta olmak üzere tüm İslam dünyasına yapılan bu olmuştur...Daha önce yazdığım gibi, Irak'ın bugünki yöneticileri dahil son yüzyılda gelmiş geçmiş tüm yöneticilerinin tamamı İngiliz vatandaşı..

Yani, tamamı emperyalist işbirlikçisi...Durum Suriye'de, Mısır'da, Suudi Arabistan'da, Ürdün'de...farklı mı?...Ne yazık ki, oralarda da aynı...

Batı emperyalisttir, sömürgecidir bunu bilmeyen yok...Emperyalistlerin zenginliklerini, refahlarını sürdürmeleri için sömürmeye ihtiyaçları var...Onlar daima sömürerek semirdiler...Bu onların doğasında var.

Burada bizim için asıl sorun olan "işbirlikçiler"dir...Bilerek veya bilmeyerek emperyalizme hizmet eden, bunu yaparken de Batıyı "efendi" görüp, kendi halkını aşığılayan zihniyettir.

Geçen yüzyılın başlarında yaşanan "aydın ihaneti" aslında yaşanmaya devam ediyor...Aydın ihaneti diyoruz ama aslında Türkiyedeki iki ayrı aydın çeşidinden birinin ihanetinden söz ediyoruz.

Geçin yüzyılda Bursa işgal edildiği zaman ortaya çıkan iki ayrı aydın tepkisi aslında günümüzde de sürüyor: Şöyle ki;

Bursa işgal edildiği zaman Batıcı aydın tipi olan Cenap Şehabeddin; "İşte ne güzel medeni bir devlet bizi işgal etmiş medenileştirecek" anlamında sözler sarfediyor...Hatta, Türkiye tarihindeki ilk öğrenci boykotu da Cenap Hoca'nın bu sözleri üzerine gerçekleşiyor...Öğrenciler Cenap Şehabeddinin derslerine girmiyor.

Aynı hadiseye karşı ikinci aydın tepkisi ise Merhum Mehmet Akif'den geliyor: Mehmet Akif, Bursa'nın işgali üzerine o duygu dolu Bülbül şiirini yazıyor:

"Eşin var aşiyanın var, baharın var ki beklerdin

Kıyametler koparmak neydi ey bülbül nedir derdin

O zümrüt tahta kondun bir semavi saltanat kurdun

Cihanın yurdu çiğnense çiğnenmez senin yurdun

......

Neden öyleyse matemlerle eyyamın perişandır

Niçin bir damlacık göğsünde bir umman huruşandır

Hayır matem senin hakkın değil, matem benim hakkım

Asırlar var ki, hiç bilmez aydınlık nedir afakım!

Teselliden nasibim yok, hazan ağlar baharımda

Bugün bir hanümansız serseriyim  öz diyarımda"

Bu kısa bölümünde de görüldüğü gibi, Merhum Akif, Cenap Şehabeddin'in aksine İngiliz işgalinden duyduğu matemi; yurdu, yuvası işgal edilmiş bir insanın yürek paralayan feryadını dile getiriyor.

Bugün de bir bakıyorsunuz; Almanya'nın Hollanda'nın, Avusturya'nın, İngiltere'nin Türkiye karşı hadsiz ve hududsuz saldırılarını görmezden gelenler, dahası alkışlayanlar bulunuyor.

Sanki "medeni Avrupa" Türkiye'ye diz çöktürünce bunlar ihya olacak...Oysa, son yüzyılda diz çöktüğümüz halde başımıza neler geldiği malum: Sömürü, geri kalmışlık, anarşi, istikrarsızlık, terör ve fukaralık...

Ama maskeler demokratlık, ilericilik, devrimcilik, medeniyet, Batı değerleri...vesaire.

Şimdi Avrupa'nın taktığı bu maskeler de birbir düşüyor...Merhum Akif'in dediği gibi, bizim yarım akıllı aydının bir "afet=dayanılmaz güzel" olarak gördüğü maskenin arkasında aslında tescilli bir "kahpe" olduğu bir kere daha ortaya çıkıyor.

Çıkıyor da ne yazık ki, bunu da görmemekte ısrar edenler var...Gözü dönmüş aşıklar gibi, kahpe de olsa, kalleş de olsa, kabulümdür anlayışı taşıyanlar var.

İşte bizim en zayıf yanımız, bu emperyalistlere "hayır" diyemeyen zavallı aydınımız!!!