Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '14

 
Kategori
Eğitim
 

Belagat

Belagat
 

en.wikipedia.org


Bazıları öylesine güzel konuşuyor, milleti öylesine tavlıyorlar ki; hayret ediyorsun… Bu kadar mı olur, bazılarının dillerinin marifeti… Evet, olur. Bazılarının ağzından beyim, bal akıyor bal..  ve milletin çoğu da aval aval dinliyorlar… Ve sonra “Doğru be…”diyorlar, “Adam doğru söylüyor… Adam hem güzel konuşuyor. Hem ikna ediyor inandırıyor. Ve üstelik kandırıyor. Nedir bu işin hikmeti . Bence “Belagat” . Bunlarda bu var arkadaş… Resmen..! "Belagat"...
 
Hele o siyasetçiler; nerede öğreniyorlar; nasıl yapıyorlar… Milleti açıkça safta durduruyorlar. Koca millet , ağızları açık… dinliyorlar. Bu bir ilim mi, sanat mı? Nedir? Nedir?
 
Belagat… Veya batılı adıyla Retorik… Nedir? Nereden kaynaklanıyor.
 
Belagat’ın en kısa ve etkili tanımı sözün üstün, benzersiz ve etkili bir şekilde kullanımıdır. 
 
Belagat, Ortaçağda islam eğitimin en önemli unsurlarından biriymiş. bir diğeri de “mantık”... Belagat, söz hangi durumda, ne şekilde söylenmeli; güzel söz söyleme kuralları, sözün hatadan arındırılması ve güzelleştirilerek etkisinin artırılması konularıyla ilgileniyor. Bir zamanlar medreselerde en temel derslerden biri olarak okutulurmuş. Bir  zamanlar Belagattan haberi olmayan adam kolay kolay alim, siyasetçi vs. sayılmazmış; olamazmış …
 
Eskiler, "sözün efradını cami, ağyarını mani”  olması şeklinde tanımlarlar belagati. Yani öyle söz söyleyeceksin ki ; anlatmak istediği konunun tüm içeriğini yansıtmalı ve konuyla ilgili olmayan gereksiz ayrıntıları da içerisinde bulundurmamalı.. Bu takdirde söz,  “beliğ”dir, yani açıktır, anlaşılır bir bütünlüktedir.
 
Osmanlı'da ise, "derli toplu" Türkçe ilk belagat kitabı Gelibolulu Sururi tarafından yazılmıştır (1549). "Bahrü'l Maarif" adındaki kitapta Süruri, beyan (bir amacın dile getirilişinde kullanılan farklı usuller), meani ( sözü, 'duruma' uygun ifade etme), bedi (amacı ifade eden söze anlam ve ahenk bakımından güzellik katma yolları), aruz, kafiye, şiir ve nesir kurallarını anlatır.
 
Belagat sözcüğünün Batı dillerindeki karşılığı “Retorik”tir. Retorik kelimesi Yunanca , hitabet, söylevcilik kelimesinden türemiştir.  Retorik kelime anlamı olarak güzel söz söyleme, hitabet sanatı, belagat anlamına gelmektedir. Dili ikna etmek için kullanan sanatlardan biridir. Antik Yunan'da MÖ 5. yüzyılda Sokrates çevresindekiler tarafından kullanılmış olan bu kelime, ilk kez Platon’un Gorgias adlı eserinde geçmiştir.(ekşi sözlük)
 
Quintilianus’a göre retorik güzel konuşma sanatıdır.  Aristo retoriği herhangi bir bilimsel bilgi gerektirmeyen ikna yöntemi olarak tanımlar. Platon ise retoriği hakikat yerine yanılsamaları üreten bir konuşma türü olarak ele alır.
 
Retoriğin olabilmesi için üç temel öğe gereklidir: Bir söyleyen (ethos), iki dinleyici (Pathos) ve bunların düşündüklerini ve görüşlerini iletebilmelerine aracılık eden bir dil (logos)
 
Aristoteles’e göre retorik kuramının en eksiksiz biçiminde beş yordam vardır:
 
1.Buluş: (inventio /heuresis) Konuya uygun düşen kandırıcı, kanıtlayıcı gerecin seçimi ve eklemlenişi.
2.Düzenleme: (taxis/dispositio) Söylevin bölümlerinin düzenlenmesi.
3.Deyiş: (lexis/elocutio) Konuşmacının neyi nasıl söyleyeceğinin planlaması. Deyişin üç bölümü var; kelimelerin seçimi, kelimelerin cümleler haline getirilmesi ve ritmi.
4.Bellek: Söylevi doğru sıralanışında anımsamak için düşünceleri yerler ve imgelerle hafızada tutmak.
5.Sunuş: Sesin, gözlerin ve mimiklerin konuşma sırasında denetimi.
 
Güzel konuşurken önemli olan bir başka husus da nerede susulacağı, nerede konuşmanın hızının artırılacağına ek olarak el hareketleri ve mimiklerin ne şekilde kullanılacağıdır. Kanıtlarla inandırma yöntemleri bu sanatın özüdür.
 
Aristoteles'in retorik tanımı; belli bir durumda elde var olan inandırma yollarını kullanma yetisi.  Retorik'in 3 ana ayağı vardır;
1.Konuşmacının kendi özellikleri.
2.Konuşmacının sözü kullanma becerisi.
3.Dinleyici grubun özellikleri.
 
Retorikte asıl  olan vurgu, ses tonu ve inandırcı sözcükler ile konunun kişiyle bütünleşmesidir ki bunun sonucunda dinleyiciye hakimiyet gerçekleşir.
 
Bu kavram, Aristo ile birlikte anılmaktadır. Seneca ve Cicero gibi büyük hatipler tarafindan Roma’da da geliştirilen retorik, kuramsal  bir açıdan değerlendirildiğinde şu özelliklerle sıralanılabilir:
 
1. Fikir geliştirme çizelgelerinin incelenmesinden oluşan buluş.
2. Konuşmada plan yapma ve ilgili bölümler halinde düzenleme.
3. Üslûp ve ritim kurallarını kapsayan anlatım.
4. Konuşmada daha önce söylenmiş olanları tekrarlama; ilk ve son söylenenler arasında bağ kurma, olarak anımsatma.
5. Ses dozu, davranış tarzı ve mimiklerle belirlenen eylem ögelerinin birbirleriyle bütünleşmesi.
 
Belagat/Retorik bu kadar önemli de ; siyasetçiler hitabet güçlerini kullanarak milleti tam kalplerinden vuruyorlarsa; peki, "bu meret eğitimin niçin hiç alanında alanında yer almaz…" Diye kendi kendime söyleniyordum ki; bir baktım , bazı sınıflara bu dersi “Güzel konuşma ve yazma” dersi diye koymuşlar.
 
Eskiden ortaokul ve lisede okutulan bir dersmiş .Bir saat icinde ogrencilere hem guzel konusma, hem de guzel yazma öğretilebilir, iddiasıyla bu işe girişmişler. Ama bu dersi uygulayanlar; güzel konuşmaktan vazgeçmişler; çocuklara divit kalem aldırırak ha bire güzel yazdırmaya , hat döşetmeye başlamışlar. Bu ders de bu arada güme gitmiş.
 
Sonra: İşte bir zamanlar okutulmuş olan bu dersin iskeleti elimizde kalmış:
 
Temel Eğitim Ortaokul dönemi 6.Sınıfta seçmeli ders olarak ders programında bulunan "Güzel Konuşma ve Yazma" dersi aşağıda belirtilen konu başlıklarından oluşmaktadır.
 
Güzel Konuşma ve Yazma -1
 
A-Konuşma ve Yazma Gereksinimi
         1.Konuşma Gereksinimi
         2.Yazma Gereksinimi
         3.Konuşma ve yazmanın günlük hayattaki yeri ve önemi
                   Yazım(imlâ) kuralları
 
B-Konuşma ve Yazmaya Hazırlık
         1.Birikim
                   a.Birikim kazanmanın yolları
                            i.Dinleme
                            ii.Okuma
                            iii.Gözlem
                   b.Birikim kazanmada uyulması gereken ilkeler
                   c.Güzel konuşma ve yazmada birikimin önemi
         2.Anlatım
                   a.Sözlü anlatım
                   b.Yazılı anlatım
                            i.Paragraf yapısı
                            ii.Başlık yazma
                            iii.Ana düşüncenin yazıda yansıtılması
         3.Plân
                   Noktalama işaretleri
 C-Konuşma
         1.Kültür Dili
         2.Güzel Konuşma
         3.Etkili ve Güzel Konuşmanın Önemi
         4.Konuşmada Başarılı Olma
                   a.Kendine güven
                   b.Fiziki kontrol
         5.Konuşurken Dikkat Edilmesi Gereken İlkeler
                   a.Canlılık
                   b.İnandırıcılık
                   c.İlgi çekicilik
                   ç.Konuşma süresinin kontrolü
                   d.Sözc
         6.Konuşma Çeşitleri
 
Güzel değil mi? Böylece “Güzel Konuşma”nın öğretileceğine inanıyor musunuz? 
 
Peki, belagatla işi çözümleyemeyenler; ikna edemeyenler. Belagat’ın içinde esasında güzel ve doğru konuşma vardır. Konuşan doğru söz etmek ve inandırmak durumundadır. Yani açıkça gerçekleri söylemelidir. Ama gerçekleri söylemek istemiyor bir sürü gereksiz laf ederek karşıdakini kandırmak istiyorsa , o zaman ne olur. O zaman kişi  "Belagat" gösterisinde bulunmak değil; “Demagoji” yapmaya başlar… Belagat başka; demagoji başka.. Demagoji de güzel konuşma, ikna etme vardır ama “Gerçeklik” yoktur. Yani olsa da olur; olmasa da olur… Bir sürü palavrayla, karşıdaki milleti serseme çevirip, seni dinlemelerini, anlamalarını ve hayran olmalarını sağlayabiliyor musun; arkadaş sen iyi bir Demagog’sun…
 
Artık kürsüye çıkabilir; milletvekilliğine aday olabilirsin. Yeter ki konuş… Ama iyi konuş.. Gerisi… Ne söylersen söyle. Zaten millet bir sürü palavraya teşne… İşte bu kadar . Belagat, retorik filan derken; hitabetle işi sonlandırdık ama “Belagat”a hala Türkçe bir karşılık bulamadık. Ne ayıp bize… Bu bizim resmen dalga geçtiğimizi gösterir. Hey , TDK’mu uyuyor musun?? Söyle… Ne ayıp?
 
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..