Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '14

 
Kategori
TV Programları
 

Benim adım Gültepe değil!

Benim adım Gültepe değil!
 

Ayça Bingöl'ün gözleri tüm duygularını anlatıyor...


Yeni bir yerli dizi başladı Kanal D ekranlarında geçen hafta, oldukça ilgimi çekti.

Çünkü İzmir'in en kıdemli, insan dokusu ile en  'heterojen' ve 12 Eylül Darbesi'nin  en mağdur ve mağrur halkına başta efsane Başkan Aydın Erten'e olan saygım senaryoyu daha ayrıntılı izlememe ve irdelememe neden oldu.

Dizinin senaristi Vural Yaşaroğlu 20 yaşına kadar Gültepe'de yaşayan ve yaşamının her kesiminde Gültepeli olmakla önyargılı' davranışlara göğüs gererken ve böylece 'ötekileştirilmenin' acısını yaşarken, senaryoda işin kolayına kaçıyordu.

12 Eylül Darbe sonrası Gültepe'yi sosyo-kültürel,' 'siyasal' ve 'ekonomik' perspektiften irdelemediği gibi Gültepeli olmasına rağmen Yaşaroğlu'nun Gültepeyi yeterince tanıyamadığı ortaya çıkıyordu.

Giriş bölümünde duvara yazılı olan 1982 dizinin geçtiği zaman sürecini bir yıl içine sıkıştırırken; izleyicinin dizide yaşanan tarih aralığını algılamakta zorlanacağını bildiği için yazmak zorunda bırakılıyor. 

Vural Yaşaroğlu 12 Eylül Darbesi i le başlayan 200 sanıklı Gültepe Davası sürerken; daha 1982'de dizinin kurgusundan Gültepe'nin politik yapısını nasıl olur da  soyutlayabilir? 

Dizinin geçtiği 1982 yılında şiddetle, baskıyla siyasetten uzak bırakılmak istenen Gültepe'nin temel derdi yine siyaset idi.

"Hikayeyi çocuklar üzerine kurduğunu" ifade eden senarist Vural Yaşaroğlu 1982 yılında daha çocuk yaşında bile olmayan bebekler üzerine mi kurgulanmış oluyor?

Oysa hala emekçilerin ve emeğe değer veren halkın yaşadığı İzmir'in en kıdemli 'işçi varoşunun' sokaklarında 1982'de 'Bize Allah Yeter' yerine 'Tek Yol Devrim' yazıyordu. 

Burada sanırım Yaşaroğlu 'zaman' kavramını karıştırmış olmalı ki: günümüz  İzmir'inde AKP İktidarının hayaliyle bütünleşmiş olabilir.

1982'de İzmir'in herhangi bir taksi durağından taksiye binip; "Gültepe'ye çıkmak istiyorum" derseniz; taksi şoförü kabul etmez;  ama "olası adli vukuat korkusu' ile değil; "o bölgenin başta Dev-Yol tarafından 'kurtarılmış bölge' ilan edilmesidir.

Dizinin geçtiği dönem Org. Kenan Evren ve Kuvvet Komutanları Milli Güvenlik Konseyi adı altında 1983 Genel  Seçim'lerine kadar halkı ''faşizan'  yönetim tarzı ile bunaltırken; dizinin kareleri demokratik sivil yönetim uygulamasını çağrıştırıyordu.                 

Org. E vren'in "Asmayalım da besleyelim mi? felsefesi ile 09 Ekim 1980'de ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu ve solcu Necdet Adalı ile başlayan idamlar arka arkaya gelirken; "Benim Adım Gültepe' dizisinde Gültepe Gençliği duvarlara siyaset içerikli yazmak yerine Gültepe-Konak hattına sefer sayısının arttırılmasını yazmakla mı siyasetten uzak tutuluyorlardı?     

Hele Gültepeli'ye 'Karşıyaka' forması giydirip 'Kaf Kaf' çektirmek hiç affedilebilir hata değil!

Sakın Göz Göz Göztepeliler Duymasın!

Hal böyle iken;  Yaşaroğlu hala "Benim Adım Gültepe" derse;

"Benim Adım Gültepe değil!" 

08.09.2014

Not, Fotoğraf Alıntıdır. 

 

 

 

 
Toplam blog
: 392
: 908
Kayıt tarihi
: 27.11.11
 
 

1951 Muğla doğumluyum. Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi'ni 1974 yılında bit..