Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '06

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Benim senden başka sığınacak limanım yok

Benim senden başka sığınacak limanım yok
 

Aşkın hüznünü de, sevincini de en güzel şekilde dile getiren şey, şarkılardır. Yalnız hüznün ilhamı çok daha etkili, güçlü ve sürekli ki, ayrılığın, hasretin, kavuşamamanın, ölümün insanın içini burkan ezgileri sayılamayacak kadar çok olmasına rağmen mutluluk şarkılarımız iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar az..

Herhalde kavuşmanın, mutluluğun sevinci ve heyecanı, insana her şeyi çok çabuk unutturabiliyor ki, aşkın tadını, mutluluğunu anlatan bir iki şarkı dışında, yeterince beste yok diye yazmıştım geçen bir yazımda.

O bir iki şarkının neler olduğu da doğrusu o an aklıma gelmemişti.

Bugün TRT 4'te yayınlanan bir proğramda çok sevdiğim bir şarkıya rastladım. Avni Anıl'ın Ümit Yaşar Oğuzcan'ın mısraları üzerine bestelediği hicaz şarkı:

Bir ateşim yanarım, külüm yok dumanım yok
Sen yoksan mekânım belli değil, zamanım yok.
Fırtınalar içinde beni yalnız bırakma
Benim senden başka sığınacak limanım yok.

Usta Şair Ümit Oğuzcan gerçekten bu 4 satırlık şiirde, bir romanda anlatılacak kadar uzun bir hikâyeyi kısaca özetleyivermiş. Benim şok sevdiğim bu dizeleri, aynı ustalıkla bir başka sanatçımız Avni Anıl da Türk Sanat Musikisinin içli makamlarından olan hicaz nağmelerle notalara aktarmış.

Avni Anıl son dönem aşk şarkıları bestekârları listesinde ilk sırada değerlendirilmesi gereken bir ustadır.

Güfteyle bestenin böylesine uyumlu olduğu ender şarkılardan biridir bu.

" Ben sana muhtacım ve sensiz yapamam " fikrini işleyen şarkıyı daha çok kavuşamayanlar ve birbirinden ayrı düşenler seslendirse de, ben bu şarkıyı aşkı sevgiyle, evlilikle kaynaştırıp hayatını o şekilde devam ettirenler ve birlikte mutlu bir hayat yaşayanlar için bestelenmiş harika bir parça olarak görüyorum.

Beraber olmak ve hatta evlenmiş olmak, ayrılık tehlikesinin tamamen sona ermesi ve birlikteliğin ömür boyu kendiliğinden sürmesi anlamına gelmez ki... Zirveye çıkmaktan çok, orada kalmak daha zordur bilirsiniz. O yüzden aşk beraberlikleri ve evlilikleri, aynı özenle korunmaya muhtaçtırlar ki, sevgi aynı hızıyla devam etsin ve sakınılan göze çöp batmasın.

Her şey bir tarafa, sevdiğiniz, âşık olduğunuz insan, sizin sığınılacak tek limanınız değilse, zaten ortada bir terslik var demektir.

Aşkın kavuşuncaya kadarki hazzı, birlikte olduğunuz sürece, katlanarak devam eder ve etmelidir. Kavuşulduğu anda biten aşklar insana, aşktan çok "elde etme" hırsını hatırlatıyor. Amaç buraya kadarsa, başka ne söylenebilir ki...

Asıl aşk, o duyguyu sürekli yaşayabilmek ve bunu sonsuza kadar uzatabilmektir.

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..