Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '15

 
Kategori
Futbol
 

Beşiktaş’ın ‘pazar kaybı’ büyük!

Beşiktaş’ın ‘pazar kaybı’ büyük!
 

Son anlarda gelen “şans”, bu kez gelmedi.

Kaleci Cenk, o kadar kurtarış yapmasına karşın, “acayip” bir gol yedi. “Acayip” goller atıldığında, bunu atanın becerisine bağlayanlar, Cenk’in yediğine üzüldüler.

Beşiktaş’tan karşılık gelmeyince, “3 puan” da, “talih kuşu” misali Eskişehirspor’un başına kondu. O Eskişehirspor ki, ilk yarıda, İstanbul’da oynadığı “3 Büyük”lerin üçünden birer puan koparmayı başarmıştı. Ama bir gerçek vardı, altta kalanların arasındaydı. O arada olmak, gerisin geriye giden bir “yolculuk” içinde olmak anlamına da geliyordu.

Alınacak her üç puan, “tepe”de kalmayı sürdürme, “dip”ten uzaklaşma da demekti.

*****

En iyi futbolu Beşiktaş’ın oynadığı söyleniyor.

Bir maç, bir öncekine benzemediği için, sadece bir “iyi”ye takılıp kalmak olmuyor. “İyi” olanda bir süreklilik olmadığı için de, söylenenler bir yere gelip tıkanıyor, iflas ediyor/du!

Maçları tek tek ele alıp, takımları o maçlarla değerlendirmek en iyisi. Geleceğe dönük söylenenler, tahminler tutmayınca, gelsin teknik direktöre, futbolculara yüklenmeler.

Niye?

Beni yanıltın!.

Oysa yanılmak, yanıldıktan sonra ölçülü konuşmak da olağan işlerden sayılmalı. Sayıldıktan sonra, öyle “kahin” misali tavırlar, bir yana bırakılmalı. Bırakılmadığı zaman, işte, ona buna yüklenme gelir.

İnsan, en çok da neye takılıyor, biliyor musunuz?

Şimdilerde akıl dağıtanlardan kimilerinin, teknik direktör, oyuncu olduklarında neler yaptıklarına... Akıl verenler, yapılanları bir türlü beğenmeyenler, ne acı ki, görevdeyken yapılanları akıllarına hiç getirmezler/miş!

*****

Şimdi Beşiktaş için ne denecek?

Futbolculara mı, teknik direktöre mi, maçı ertelemeyen TFF’ye mi kızılacak, oklar onlara mı yöneltilecek?

Soruların hepsinin alıcısı var!

Öyleyse, yüklen yükleneceğine...

Oysa bir yenilmek dünyanın sonu, bir kazanmak da, her şey yolunda anlamında değil. Yol, uzun; engeller aşmak gerekecek. Bazen, sağlanan kolaylık olmayabilir, “şans” adı altında gelenler, her zaman gelmeyebilir.

Beşiktaş, son dakikalarda “talih kuşu” misali konan “şans” gelseydi, Eskişehir’den 3 puanla dönseydi, “en büyük”, Bilic olacaktı. Ama şimdi “kötü”...

Bilic'in baştaki ve sonrasındaki tercihlerin yerinde olmaması, o “şans” gelseydi, hiç kuşkusuz ki “yerinde” olacaktı.

Beşiktaş’ın şansızlığı, Eskişehirspor’un işin ciddiyetini kavraması, ona göre oynamasıydı. Eskişehir’de eleştirilecek tek “şey”, yakalanan fırsatların “boşa” harcanmasıydı. Yoksa, direnemeyen, rakibinin oynamasını engelleyemeyen bir Eskişehirspor olsaydı, Bilic’e ve sonradan oyuna girenlere övgüde “kusur” edilmezdi.

*****

Demba Ba yoksa...

Sürdürülürse, “puan da yok!..” olacak!

Bu, yaygın bir kanı olarak kafalara sokulmuş. Oysa “tek adam” olmak, futbolda tehlikeli... Bir “adam”a bağlanma olursa, o olmadığı zaman, baştan yenilgiyi kabullenme gibi bir durum gelir, ayaklara dolanır.

Demba Ba yoksa, öbürleri var.

“Var”lar da bazen “yok” oluyor!

Avrupa’da Demba Ba vardı, Eskişehir’de yoktu!. Her ikisinde vurulma, “tek vuruş”laydı. İlk “vuruluş”u tedavi etme umudu, sonraki perşembeye kaldı. Oysa ikinci “vuruluş”la giden “3 puan”ı geri getirmek gibi bir umut yok.

Yok da...

Sö söz/ler:

Asıl umut, “tepe”deki rakiplerle yüz yüze gelince, “kendi göbeğini kendi kes”te...

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..