Bir İçimlik..

Kamera!..

Düğün hazırlıkları!.. (Sekiz emekçi seviniyor.)
"Yüzükleri sen takacaksın" dedi bana..
Anneden, babadan..sevgiliden.. eş den gizlenmiş paralarla içki alacaklar!..
Halay zamanı!.. hep aklıllarında..
( önce hediye takılmalı ama)...
Pencereden baktı!..( metro'nun)
Hızlı hızlı yürüyen kız nereye?.. hem de nasıl bakımlı..( oturduğu semt hem de nasıl bakımsız)..
Saçları diken diken jöleden, bu genç emekçinin.... indi tam çalışağı fabrika durağında..
Aşkımdan ölüyorum dedi hemen yanındaki bir başkasına!.. (tıka basa dolu ağzıyla)...
Metro dibe daldı!..

Yeniden Düğün hazırlıkları!.. ( Emekçilerin sevinci kursağında.. Pazartesi verecekler dedi veznedar maaşları)..
Çözüm bulmaya çalışıyorlar!..
Çıkarın!... çıkıları!..

Metro güne çıktı!..

Nasıl da cicili bu reklam tabelası!.. oysa ağzına kadar *solvent esaslı!..
Aynı durakta yine bu sahte kanser hastası!..
tıka basa dolu ağızlı.... sıçratarak konuşmayı sürdürüyor!..
" Dedim ki ona!.. buna da"
Sinirleniyor... hem de müthiş hırslı!..
"şuna da.."

Demediği kimse kalmadı ama yutkunması hiç susmadı..

Yanındaki!..
"işte bu aşk acısı"...

Yeniden daldı Metro!..
Düğün saati de yaklaştı!..
En.. en... en.. ( yapmaya çalıştılar emekçiler)..
Giyeceklerini konuşuyorlar... yiyeceklerini de:).. içeceklerini de..
"On yıldır giymedin mi takım Hoca!.. sen takacaksın bak yüzükleri ama!.."
Dizaynır devrede!..
"Ben takım falan giymemmm"
Stajer emekçi yanıt veriyor
"Ama bu sizinki emekçi dayanışması!.."

Yeryüzünde Metro!..
Pencere Kamerası..

Bir emekçi düğünü.. nişanları gibi aynı..
Haydi!.. dedi arkadaşları!..
ellerinde..
bir içimlik votka!.. sırayla..
Hayata!..

Metro durdu...
Hayat sürüyor...

Bitti.

 *solvent: Zehir içeren boya katkı malzemesi