Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybeder mi?

Adamın biri evinin önüne Lütfen Park Etmeyin diye yazı asmış el yazısıyla. Bu yazıyı gören bir başka adam ise yazıyı okumuş ve cevaben yazı asmış. Yazısında; ‘Kardeşim kaygılanma, dünya hepimize yetecek kadar geniş’ demiş. Çok beğendiğim ve etkilendiğim bir yazıydı. Evimin önüne demirlik yaptırmaktan vazgeçmiştim. Trafik yoğun olduğu zaman insanlara park edebilirsiniz diye bizatihi rica ediyorum artık. Bir arkadaşımın da çocuğu vardı. Yeğenleri evine gelecekmiş. Kaygılanmış arkadaş. Aynen şunları söyledi; ‘ Yeğenler dolabı silip süpürüp gidiyor’ dedi. Güldüm ve şöyle dedim: ‘Rızkı veren Allah, demek ki yeğenlerinin nasibiymiş. Hem yeğenlerin sayesinde sadaka vermiş olacaksın. Bu da ailene ve sana sağlık, sıhhat ve huzur olarak dönecek. Mutlu ol bence’ dedim ve boynuma sarıldı ağlayarak. Hayatta maalesef anlık gaflete dalabiliyoruz. Bu dünya hayatında bize verilen her şeyin Allah’tan olduğunu unutabiliyoruz. Yazımızı Örümcek ağı hikâyesiyle sonlandırıyorum.

 

ÖRÜMCEK AĞI

 

Dünya hayatında hep kötülük işleyen bir adamı ölünce cehennem kapısında bir melek karşıladı. Melek adama şöyle seslendi:

“Hayatta iken tek bir gün bile birisine iyilik yaptıysan buraya girmeyeceksin. ”Günahkâr adam uzun süre düşündükten sonra, bir keresinde ormanda gördüğü örümceği hatırladı. Balta girmemiş ormanda yürürken önüne bir örümcek ağı çıkmıştı. Adam ağı bozmamak ve örümceği ezmemek için o gün yolunu değiştirmişti. Heyecan içinde o günü meleğe anlattı. Melek adama gülümsedi ve ardından elini şaklattı. Gökten bir örümcek ağı inmişti. Adam bu ağa tutunarak cennete girebilecekti. Adam neşe içinde ağa tırmanırken cehennemden bazıları da bu ağa tutunarak cennete gitmeye çalıştılar. Ama adam ağın o kadar çok insanı taşımayacağından korkarak onları itmeye başladı. Tam o sırada ağ gerçekten koptu ve diğerleri ile birlikte adam da cehenneme düştü.

“Yazık” dedi melek.