Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '14

 
Kategori
Öykü
 

Bir not :Şiir

Bir not :Şiir
 

Üniversite sıralarında âşık olmuştum sana. Okulun bahar döneminde, bu kavurucu sıcaklarda güneşten çok, sen yakardın ateş gibi, kavururdun beni. Erir biterdim alevinden, kendimi soğuk sulara vururdum aşk sarhoşluğundan.

Daha adını bilmiyordum. Uzaktan parlayan çehren dupduru akan çağlayanlara benzer. Saçlarının uzunluğu dalga dalga, beni hep kıyılara atar. Sersemleştirir. Uzun zaman kendime gelemem. Güzel saç kokun nefes alıp verişimi hızlandırır. Mest olurum. Saçlarını elime dolamak isterim. Ellerimde seni görmek, seni sevmek isterim. Her an yanımda olmanı isterim.

O güzel, büsbüyük, irice, mavi deniz gözlerinde her gece düş kurduğum aynı hülyalara akmak isterim. Seninle kurduğum tüm hayalleri, senin gözlerinde beraber gerçekleştirmek isterim. Bir ağaç dalına kurduğum salıncakta seni sallamak, etrafta bulunan en güzel çiçekleri toplayıp altın renkli saçlarına taç yapmak isterim. Türk sinemalarını çok izlediğimi söyleyeceksin ama en sevdiğim filmler yeşil çamda kaldı.

Sesini duydum ilk defa. Heyecanlandım, ağzım açık kaldı. Bu kadar basit bir sorunun cevabını düşünmem senin de komiğine gitmiş olacak ki gülüp durdun bana arkadaşınla. Kekeledim. Ama sonunda okulun kütüphanesinin nerde olduğunu göstererek anlattım. Yanımdan ayrıldılar. Arkalarına bakıp, gülüştüler. Kim bilir benim hakkımda neler düşündü. Benim içinde bulunduğum durum gerçekten alay edilecek kadar vardı. Ben hangi durumu yaşayayım? İki kelimeyi bir araya getiremeyen edebiyatçının utancını mı, yoksa aşkından aptallaşan, sevdiği kız tarafından sıradan biri kabul edilen saf âşık mı?

Ertesi gün ona kütüphanede rastlıyorum. Rastlamak değil benimkisi gizli gizli, masumca takip etmek diyelim. Nihayet buradaydı. Kitap raflarının arasında bir o yana, bir bu yana geziniyordu. Sanki aklındaki bir kitabı aramakla meşguldü. Yardımcı olmanın tam fırsatıydı. Yanına gittim. Gülümsedi. Beni mi takip ediyorsun diyerek dalga geçti. Ne takibi ya da nereden anlamıştı? Proje ödevim var onu halletmem gerekiyor diyerek geçiştirdim. Aradığın nedir, yardımcı olabilirim dedim. Elif Şafak’ın Aşk’ını dedi. Okumuştum. Geç kaldığına şaşırdım dedim. İlahi bir aşkı anlattığını söyledim. Bir çırpıda buldum. Aldığımız kitabı kayıt ettirmeye götürürken arasına şiir defterimden aşk satırları dökülen bir şiirin bulunduğu satırı çabucak kopardım. Kitabın ortasına alelacele, yakalanmadan koymayı başardım. Şimdi çok mutlu olmuştu. Kahve içmeyi teklif ettim ama dersim var diyerek beni geçiştirdi.  

Bundan üç gün sonra yine kütüphanede karşılaştık. Yazı çalışması yapıyordum. Gözlüklerimin üzerinden bir de baktım ki sevdam, ansız bekleyişim, ansız sevincim… Afalladım. Bu sefer güzel şeyler söyleyecekmiş gibi geldi. Yazı defterimi kapatmayı unutmuşum. Bir an utandım. Aşkımdan değil ama gizli kapaklı notumdan. Anlamıştı artık. Bana elinde bulunan defterinin köşesine, kahveye ne dersin diye yazdı. Şaşırdım. Demek ki gerçekten beğendi. Ona bakarken ayakkabı bağıma basmışım. Bir an düşecek gibi oldum. Durumu zor toparladım. Yine gülümsedi.

Kantine indik. Sohbet etmeye başladık. O dörtlüğü şimdi de benim ağzımdan duymak istediğini söyledi. Bunu yapamayacağımı söyledim. Israr edince üniversitenin bahçesinde kimsenin olmadığı bir bankta oturduk. Tam başlayacağım sırada, gülen gözlerine bakınca dörtlük aklıma gelmedi. Elimi tutuyor. Artık hiç konuşabileceğimi sanmıyorum. Şu andan itibaren okumayı yazmayı unutuyorum. Kendimi unutuyorum. Donup kalıyorum.

Ilık bir rüzgâr esip geçiyor. Kendime geliyorum. Sıcak tepemde, hepten su olmuşum. Bir çırpıda söyleyiveriyorum. İşte o güzel satırların sahibi Nazım’ın şiirinden: Sen benim sarhoşluğumsun /ne ayıldım/ne ayılabilirim/ne ayılmak isterim/başım ağır/dizlerim parçalanmış/üstüm başım çamur içinde/yanıp sönen ışığına düşe kalka giderimi okudum.(Nazım Hikmet)Ne kadar güzel yazmışsın dedi. Oysa çok uğraşmama rağmen bu kadar etkili çiçek buketi yapılamazdı. Dayanamadım. Gerçeği anlattım. En sevdiğim satırlardan biri olduğunu söyledim. Yine gülümsedi.

Saçlarını okşayarak kurduğum hayallere doğru attığımız adımın mutluluğunu yaşıyordum.

  

 
Toplam blog
: 57
: 287
Kayıt tarihi
: 16.12.10
 
 

Merhabalar. Anadolu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdim. Ordu Yeni Haber gazete..