Bir salkım Bozcaada!

Ne zaman güneş açsa özlemim artıyor. Ama hep aynı yere!

Bozcaada ruhumun vazgeçilmez yeri. Gözlerimi kapattığımda rengarenk tablo beliriyor karşımda.

Bembeyaz boyalı evlerin renkli çerçeveleri, dar ama bir o kadar sevimli sokakları, altın gibi parlayan Ayazma Plajı, kalesi, şirin butik otelleri, temiz havası…

Birkaç sene önce gitmiştim. Şarap mahzenlerini gezip, kültür turu yapmıştık. Pembe sardunyalı evlerin önünden geçerken resimlerini çekip ölümsüzleştirdik her köşesini.

Ama yetmiyor Bozcaada’da geçen bir iki gün. İnsan daha çok yaşamak istiyor orayı.

Bağ evleri, görsel şöleni insan ruhunu besliyor adeta.

Geyikli’den Bozcaada’ya geçtiğiniz an huzura teslim oluyorsunuz.

Gündüzleri soluğu o muhteşem Ayazma Plajı’nda alarak geçiriyorsunuz. Yazın yoğun sıcaklarında sanki cennetten bir köşe Ayazma Plajı.

Akşam gün batınca sokaklarda şirin restaurantlar bulunuyor. Balık yemeye doyacağınız bir yerde buluyorsunuz kendinizi.

Alışveriş etmek ise paha biçilmez bir zevk. Şarap mahzenlerinden eli kolu dolu çıkan onlarca insan görebilirsiniz.

Meydan da değerli taş satan, rengarenk ev aksesuarlarını tezgahlara dizmiş satıcılar göreceksiniz. Biraz pahalı olmakla beraber yine de almadan dönmeyeceğiniz aksesuarlarla dolu.

Bozcada tam da “anlatılmaz yaşanır” tabirine uygun bir yer.

Bu yaz gidip göreceğiniz yerler arasında olması gereken bir güzellik.