Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ağustos '16

     
    Kategori
    Gündelik Yaşam
     

    Bir şeyler

    Bir şeyler
     

    Nasıl oynuyoruz? Bahsettiğim şey yaşamak. Bir yıldır yavaş yavaş uyanıyorum pembe pamuklar içindeki dünyamdan. Büyümekten çok korkardım. Hiçbir zaman hemen büyüyeyim, büyüklere özeneyim bir çocuk olmadım. Korktuğum kadar varmış. Tüm bildiklerim yanlışa döndü. Kendimi o kadar çok kandırmışım ki. Her zaman insanların gri olduğunu düşünürdüm. Hatta herkes beyazdı siyaha dönmek için zorunda bırakılıp kötü olmuşlardı. Hep uzaktaki birileri ölücek sanırdım. Sapıklar katiller hep öcü masalları gibi gelirdi. Hayat adil sanırdım. Cidden çok çalışan kazanır, herkes emeğinin karşılığını alır falan filan. Değilmiş sürekli birileriyle doğuştan haksız rekabet içindeymişiz. Karamsarlık yapayım içinizi karartayım diye yazmıyorum bunları. Başıma çok kötü şeyler geldi hayatım tersine döndü de değil. Sadece birkaç aydır sahip olduğum güzel şeylerin farkında olmak yerine istikrarlı bir şekilde yapamadıklarımın, pişmanlıklarımın farkındayım. Ne bileyim burası dünya burada güzel şeyler de olur değil de burda oturduğum heran bir çocuk ölüyor kimse birşey yapmıyor gibi. Nasıl oynacağım ben yani oyundan atılmışta köşede cezalıymışım gibi. Nereden geri dönsem nereden tutsam bilmiyorum. Neyin peşine takılıp gideyim? Siz nasıl yaptınız? Acaba herkes benim gibi ne yapacağını bilmiyor mu? Ama uyumlu gibi görünüyo tüm insanlar gözüme. Herkes köşesini kapmış, birşeyler ile beraber akıp gidiyor gibi.

    Anlamadığım şeyler var klişeye dönmüş herkesin ezbere bildiği şeyler neden uygulanmıyor. Mesela savaş kötüdür. Bunu çocukluğundan beri bilmeyen kabullenmeyen dillendirmeyen kimse var mı? İnsanlar eşittir. Peki ya bunu? Sürekli duyuyoruz söylüyoruz herkes evet öyle diyor. Ama savaş devam ediyor. İnsanlar insanlardan üstün olduklarını düşünüyor. Şiddetini öldürmenin tarihçesi çok eski yıllara dayanıyor evet tamam ama bizim aşmış olmamız gerekmiyormuydu bunları milyon yıl geçmiş kötü şeyler oldukları net bilgi artık. Yıllardır savunulan birşey var herkesin düşünce özgürlüğüne saygı göstermek. Bunu herkes yine dillendirir ama uygulayan sayısı  yine nadir. Tahammülsüzlükten ölüyoruz. Yani ne yapılsın yemin mi edilsin. Vallahi savaş,ırkçılık, adam öldürmek, tahammülsüzlük kötü birşey nolur diye yalvaralım mı? Ne yapılsın tam olarak inandırılmak için.

    Artık biliyorum çok kötü birileri var bu dünyada hayat adil değil ama bende yeterince karamsar değilim. Orada şu ara gözardı ettiğim yerde hala güzel şeyler var. Şu gerçeklerin yüzüme çarptığı kısmı bir geçeyim. Başetmeyi yeniden öğrenir oyuna bir yerden girebilirim diyorum. Olmadı öyleymiş gibi yaparım. Kabullenmiş gibi. Emeğinin karşılığını alırsın kısmı ne olur doğru olsun. Ondan tam olarak umudu kesmedim.

     
    Toplam blog
    : 1
    : 72
    Kayıt tarihi
    : 05.06.16
     
     

    İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Mezunuyum Yolun başında belki sonunda 23 yaşındayım. Klasik Arkeo..