Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '14

 
Kategori
Deneme
 

Biraz çatısız, biraz kuralsızım ben...

Biraz çatısız, biraz kuralsızım ben...
 

Neye göre sınıflandırılıyor insanlar ?
 Efendiliğimi bir kenara bırakmam istenseydi, şu cümleleri bağıra bağıra sarf edebilirdim eminim.
 Her para kazananı adam yerine koyan ''asalaklara da'' gıcık olduğum kadar hiç bir şeye gıcık olmuyorumdur hayatta...  İnsanları malıyla, mülküyle derecelendirmeyin, adamlıkları ya da insanlıklarıyla kısaca nitelikleriyle ölçün mümkünse. Tabi bu nitelikte, bu ölçümü ve derecelendirmeyi yapabilecek kimseler de var mı orası da meçhul. Bir ahlaksız da kolaylıkla  para kazanabilir, bir kötü, bir hadsi zde para kazanabilir, nitelikten kastım acaba gerçekten sağlıklı bir akıla ve vicdana sahipler mi bu gibi kişiler. Para kazandıkça hadsizleşen ve egoları kabaran bir çok insanın varlığına şahit oluyorum. Böyle insanların fikirleri ve niteliği olmadığı gibi kazançlarına güveniyor olsa gerekler ki kendilerini adeta dünyanın kralı konumuna sokma gafletine düşüyorlar. Kendimden örnekler vermem gerekirse, kendimi bildim bileli sisteme ve bu sistemin içerisinde mecburi köleler olmuş bir çok şeye başkaldırmışımdır. Neden çalışmıyor ya da bir işin ucundan tutmadığıma gelince, iş için başvuru yaptığınızı düşünün, karşınızdaki adam sizin potansiyelinizin aslında farkında olduğunu söylüyor ve ekliyor peki müşteriyi çekebilmek için, onlar gibi yırtık olabilecek misin ? Ne kadar korkunç bir durum öyle değil mi, sizden çalışmanızla birlikte karakterinizide istiyor, kısaca yozlaşman gerekecek diyor. Yetmiyor, ağzı bir ton küfür dolu içi boş bir insan, koca bir mağazanın sahibi oluyor, ve iş için böyle insanların kapısını çalmak durumunda kalıyorsunuz, bunu bir düşünün. İşte bu gibi varlıkların varlığını bildiğim için bugün bir iş hayatına atılmıyor, atılamıyorum. Çünkü kendi dünyamda asla seviyesizce şeylere izin vermem. Aza kanaat ettiğimden ve bunnula yetinmesini bildiğimden olsa gerek ki minimalist akımı bu yüzden benimsiyorum, zira bana en çok bu uyuyor. Kral olmadan kralcılığı oynamak'ta değil yaptığım, nitekim böyle bir şeye tenezzül dahi etmem, lakin ortada böyle sinir bozucu  durumlar söz konusu olduğunda, hiç bulaşmama hakkımı seçiyor ve kimsenin karşısında eğilmiyorum, eğilmem de. Paranız, iğrenç tutumlarınız, ve içi boş yaşantınız sizlerin olsun, kısaca kalsın diyorum. İşveren kesinlikle ahlaklı ve adaletli olmalı, şu sözlerimede bir bakın, ne umuyorsam, bu biraz da derin sularda inci tanesi aramaya benziyor aslında...
 Peki çok mu şey istiyorum ? Evet düzene ve yapıya bakılacak olursa çok bir şeydir bu istediğim...
 Bir bakıma Agnes Varda'nın yarattığı aykırı kız Mona gibiyim'dir aslında, benzer bir bakış açısı,biraz çatısız biraz kuralsızım işte, işinize geliyorsa...

 (Not çalışmadığım bu süreçlerde ruhumu yine zenginleştirmeye devam ederim, okurum yazarım, izlerim, gezerim) Red ediyorum iğrenç sisteminizi. Birde ben hayatı kaçak yaşayanlardanım muhtemelen...

 Paralı ama erdemsiz bir insan olmaktansa, parasız ama erdemli olarak kalabilmiş bir insan olmayı tercih ederim ben. Nitekim tercihimde sistem düzelene kadar bu...
 Bekle ki düzelsin, bir laf vardır ayrıca, ölme eşeğim ölme diye...

 Yazan-Edibe Toğaç- Aykırı Düşünceler... 

 
Toplam blog
: 153
: 534
Kayıt tarihi
: 14.02.12
 
 

28.05.1988 Adana doğumluyum ve Adana'da yaşamaktayım! Yazar&Şair '' Başka türlü seviyorum ben seni'..