Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '14

 
Kategori
Deneme
 

Bireysel ve Toplumsal yazılımlarımız ve donanımlarımız

Bireysel ve Toplumsal yazılımlarımız ve donanımlarımız
 

Yazılımlarımız bireyden bireye değişiklik gösterir ve farklı farklıdır.


Bilgisayarlarla gündemimize giren ve artık günümüzde cep telefonları için de olmazsa olmaz haline gelen donanımlar ve yazılımlar kendini tanımak isteyen insana ayna görevi görmektedirler.

Bizler bugün için o aynadan bakıp her bireyin, kurum, kuruluş ve topluluğun da donanımları ve yazılımları olduğunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz.

O aynada herkes tarafından görülen donanımlarımız fiziksel özelliklerimizdir. Kimi eksiklerimizi fark edebilir ve giderebiliriz. Kimi eksiklerimizi de gidermemiz hiçbir şekilde mümkün değildir. Tıpkı bilgisayar donanımlarında olduğu gibi.

Zayıf olan kalbimizi ve kaslarımızı güçlendirmek için bilimsel olarak belirlenmiş hareketleri yapabiliriz, ilaçlar, takviye gıdalar kullanabiliriz. Beslenme rejimimize dikkat ederek şişmanlık ve zayıflık gibi kimi fiziksel başka sorunlardan kurtulabiliriz.

Estetik cerrahiye başvurup başkaca fiziksel sorunlarımızdan, engellerimizden kurtulabiliriz. Saç ekebiliriz, lazerle göz ameliyatı olup görme sıkıntılarımızı geride bırakabiliriz.

Bu arada biraz merak ve çabayla artık ortaokul öğrencilerinin bile bildiği bilgisayarların o donanımsal durumlarını da değerlendirebiliriz.

Elimizdeki bilgisayarların sabit disklerini, bellek ünitelerini duruma göre işlemcilerini değiştirip daha hızlı, verimli, kullanışlı bir bilgisayar haline getirirken yaptığımız gibi yapabiliriz bütün bu değişiklikleri.

Cihazların içine eklenecek fazladan fanlarla ısıyı ayarlayan bizler, o örneğe bakıp giysilerimizi mevsimlere göre farklılaştırarak dış dünyanın olumsuz etkilerinden kendimizi koruyabiliriz.

Ancak her ne yapıyorsak bir yere kadar yapabiliriz.

O cihazlarla haşır neşir olan bizler biliriz ki, bilgisayarın donanımsal olarak güncellenmesinin de sınırı vardır. Parçalarını değiştirerek, fanlar ekleyerek onu bir yere kadar götürebiliriz. Bir yerden sonra artık değişiklik yapma şansımız kalmaz.

Bilgisayar ana kartı üzerindeki yuvalara (slotlara) yeni kartlar takılmaz olur. Farklı hızlarda üretilen yeni teknoloji ürünü bellek üniteleri cihazla uyuşmaz.

O durumda ille de yeni iş ve işlemlere uygun bir cihaz gereksinimimiz varsa eskisini bırakır, yenisini alırız.

Elbette insan için bu seçenek söz konusu değildir. Hem insan fiziksel olarak bilgisayar gibi sık sık değişip fiziksel anlamda yenilenmez, başka bir şey olmaz, hem de öyle insanı kökten değiştirmek gibi bir durum söz konusu değildir.

Eğer Darwin’in kökünü maymuna bağladığı insan öyle ciddi değişimler geçirebilen bir varlık olsaydı, her şeyin değişiminin hızlandığı bu devirde artık çağdaş çizgi film kahramanları gibi farklı, ilginç görünümler ve özellikler kazanırdı.

İnsanın donanımındaki değişim bir yere kadar mümkün. Bilgisayarlardaki donanım değişikliğinde ise şu an görüldüğü kadarıyla bir sınır söz konusu değil.

*

Bilgisayarların ve insanların yazılımlarının karşılaştırılması da bizi yeni ufuklara götürür.

Bilgisayarların ve cep telefonlarının yazılım programları konu ile ilgili uzmanların kontrolündedir.

İnsanın sistem yazılımı ile yardımcı yazılımlarında onu var eden gücün önemli rolünün yanında her bireyde diğerlerinden büyük ölçüde farklı olan inançlar, eğilimler, duygu yoğunlukları, bilgi, değerler ve ilkeler gibi unsurlar var.

İnsan yazılımlarının bir kısmını dünyada yaşarken an be an günceller. Belli yaşamsal düzenleri belirleyen diğer bir kısmına ise dokunamaz, değiştiremez.

Yazılımlarımız bireyden bireye değişiklik gösterir ve farklı farklıdır.

Sevgi, hoşgörü, merhamet gibi duyguları yoğun olarak yaşayanlarımız da vardır, kin, nefret, kıskançlık duygularına kendilerini kaptırmış olanlarımız da.

Bu duygusal durumlarını zaman içinde birilerinden ötekilere doğru değiştirenler de vardır, ömür boyu koruyanları da.

Tavır ve hareketlerini oluştururken, sözlerini dışa vururken ince ince düşünenlerimiz de vardır,  aklına gelen şeyleri fazlaca düşünmeden en ham haliyle söyleyenlerimiz de.

Şu ya da bu inanca, ilkeye, eğilime, geleneğe, değere sıkı sıkıya bağlanıp tüm diğer değerleri, inançları ve yaşam tarzını onların etrafında örenlerimiz de vardır, farklı konumlarda farklı düşünen, davrananlarımız da.

Yazılım, donanım gibi elle tutulan, gözle görülen bir şey değildir.

Yazılımların da siyahı, beyazı, yeşili, kırmızısı ve grisi; pozitifi, negatifi; yararlı ve zararlı olanı vardır.

Bir bilgisayar cihazına dışarıdan bakarak açmadan içinde ne tür bir sistemle hangi yazılımlar olduğunu bilemezsiniz. Bilmek için onunla haşır neşir olmak gerekir.

Aynı şey insan için de geçerlidir.

Her ne kadar bir insanın giyim kuşamı, duruşu bir miktar ipucu verse de yazılımlarının çoğunu ancak onunla etkileşim kurarak anlayabilirsiniz. Bazen bu uzun zaman da alabilir.

Bilgisayarı bir kez açıp programlar menüsüne tıkladığınızda, depolama birimlerini yokladığınızda var olan yazılımları görürsünüz ama insan için iş bu kadar kolay değildir.

Nasıl ki bilgisayarlarda kullanılmak üzere sayısız amaçla sayısız program yazmak mümkünse insanda da farklı koşullarda, farklı inançlar, bilgi düzeyleri ile yaşamaktan kaynaklı çok sayıda ve bazen kolay anlaşılamayan yazılımlar oluşur.

İnsanların da farklı amaçlara daha uygun hale gelebilmeleri için tıpkı bilgisayar cihazları gibi program güncellemelerine gereksinimleri var.

Tüm bunları göz önünde tutularak;

“Duruma göre, toplumbilimcilerin, psikologların, din adamlarının, ahlakbilimcilerin birlikte ya da ayrı ayrı ortaya koydukları çağdaş insanın doğrusu, iyisi, verimli ve yararlısıyla ilgili fikirleri doğrultusunda “daha iyi insan tipi modelleri” oluşturulabilir ve insanların yazılımlarının o anlamda güncellenmesi için yollar, araçlar aranabilir.

Bireylerin tek başlarına güncelleme anlamında bulamadıkları yollar ve izler kamu otoriteleri ve vakıflar gibi kuruluşlarca belirgin hale getirilebilir. Yine o yollarda ve izlerde insanları “daha iyi insan olmaya” götürecek araçlar aynı kesimlerin katkısı ile sağlanıp bireylerin ve toplulukların kullanımlarına sunulabilir.

Aynı şey topluluklar, kurumlar, kuruluşlar için de farklı bir bakış açısı ve çözüm yolu olarak önerilebilir”

şeklinde bir sav da oluşturulabilir.

Bilgisayarların donanımlarına ve yazılımlarına bakılarak insan güncellenebilir.

Tıpkı kuşlara bakılarak uçakların, balıklara bakılarak gemilerin yapıldığı gibi.

 

28.09.2014  

 
Toplam blog
: 284
: 245
Kayıt tarihi
: 21.06.14
 
 

Yaşadığımız evrenin oldukça zengin bir yer olduğunun farkındayım.  Bu zenginliğin çok az bir kısm..