Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '16

 
Kategori
Güncel
 

Bizim var mı?

Bizim var mı?
 

Arjantin'in Soya tarlaları...Zehirli duşlarını alıyorlar...Toprak su çevre canlılar...yaşamı tehdit eden bu terörün esaretinde Resim internetten alıntı


Olmaz olur mu deyivermeyin; şimdilik bizim yok.

Rabbim bize iltimas geçiyor sanki; büyük depremden sonra soluk almamıza izin vererek ufak tefek kulağımızı çekmekle yetiniyor.

Doğa da kendi gazabından; öfkesinden bizi koruyor gibi…

Bunun dışında başımıza ne geliyorsa kendi hatamız yüzünden; annemizi yine biz ağlatıyoruz.

Ballıyız sayılır;  ciddi ciddi krizlerle sınanmadık.  Yüce sistem bize okkalı sabır gösteriyor.

Azgınlıklarımız yok mu var! Şımarık hallerimiz; bin bir çeşit, saymakla bitmez. Kendimden biliyorum.

Diğer kıtalarda o kıtaların ülkelerinde neler oluyor haberimiz olsa da; lakayt kalıyoruz oraları çok uzak ya bize ucu dokunmaz sanıyoruz.         

Amma velakin bu durum bizim isteğimizle vuku bulmuyor.

Bizi bizden iyi tanıyorlar.

Öyle yapay bir gündem yaratılıyor ki… Tüm iç organlarımızla o olaya odaklanıyoruz.

Ver yansın başlıyoruz sert renkli plastik borularla savaşmaya;

Arkadaş! Sen ne hakla salıncakları sancakların gölgesine saklarsın. Şipşak kurulmuş kel alaka oyun alanını; yine şipşak milletin iradesi ortadan kaldırıveriyor ucube ventili …

Ventil diyorum çünkü gazımızı alıveriyor.

“ yani bak gördün mü? Biz izin vermeyiz söktürürüz”

  Bir avuç darı bir avuç arpa… Oyalamak için çerez yem…

Ya ben yine nerelere daldım İlhami sen de hiç uyarmıyorsun; konumuz ARJANTİN’İN halleri…

Sende de sus pus halleri.

Biliyorum bu olgun yaşta; fena âşık oldun komşunun kızına; geç bunları anam babam yetmez ambardaki iyi niyet; karın doyurmadığı gibi aşkı da beslemez.

Şu Arjantin’in halini örnek almak ; hiç de fena olmayacak.

Dikkatin odaklandığı nokta ehemmiyet taşıyor.

Gabrielle Colon ünlü çok ünlü Arjantinli psikolog.

Bizim ülkede de yeterince var lakin bize lazım olmuyor.

Arjantinlinin psikoloğa ihtiyacı var.

Arjantin’de psikologlar aç gezmiyor; toplu seminerler dolup taşıyor. Arjantinli psikoloğunu önemsiyor; bu konuda kitaplar deviriyor. Bizde kuaförlerin üslendiği görevi, orada psikologlar hallediyor.

Büyükbaş hayvan etinin ihracatını kısıtlayan hükümet bu sektörün neredeyse  köküne kibrit suyu dökmekle meşgul; gerekçe iç pazarda et ucuzlasın milletin karnı steak ile doysun.

Evdeki hesap çarşıya uymuyor ve hükümetin dediği olmuyor.

İnsanlar hayvancılığı yavaş yavaş bırakmak zorunda kalıyorlar.

İç pazardan kazandıkları karınlarını doyurmuyor.

Başlıyorlar uçsuz bucaksız topraklara soya ekmeye…

Soya börtü böcekten zarar görmesin diye tonlarca kimyasalı boca ediyorlar tarlalara yetmiyor; kimyasal üreten fabrikalar çevreye zehir saçıyor.

Toprak su ve canlılar bu zehir saçan sistemden kırılıyor.

Arjantin halkı pek mutlu değil bir yandan enflasyon bir yandan  ağır vergiler…

Tangolarına sımsıkı sarılan bu ülkenin; ATLANTİSİ bile var.

Deniz ele geçirdiği sahil şehrini yıllar sonra geri iade ediyor.

Neye yarar.

Korku filmlerinin kulislerini anımsatan manzaralar.

Buralara Arjantin’in ATLANTİSİ diyorlar.

Şükürler olsun şimdilik bizim ATLANTİSİMİZ yok.

Alev Meisel /Kaynak Bericht von Michael Stock

25.09 2016 Berlin   

 
Toplam blog
: 584
: 853
Kayıt tarihi
: 01.03.07
 
 

Dinleyenin olmadığı yerde anlatmanın önemi! Nasıl YAZAN oldum. 'Yalnız doğar, yalnız göçer' eskile..