Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Nisan '08

 
Kategori
Haftasonu
 

Gökçebey/Dua tepesine çıktık.

Gökçebey/Dua tepesine çıktık.
 

Bu gün katıldığımız doğa yürüyüşü parkuru , ilk kez gittiğimiz bir yerdi ve bizim için de sezonun ilk uzun yürüyüşüydü. Havanın yirmi dört derece sıcaklıkta olması ve gurubumuzun çok neşeli hali bugünkü en büyük şansımızdı.
Bize belediye otobüsünü tahsis ederek bu olanağı sunan, Kozlu Belediye Başkanı sayın Hüdai Dökmeci’ye buradan teşekkürlerimi sunuyorum.

Zonguldak-Gökçebey arası belediye otobüsüyle bir saat sürdü. Devamlı yukarı doğru tırmanan araba, bir saat sonrasında da Namazgah köyüne vardı.
Köye gelince arabadan inildi. İki saatte yürüyerek dağa çıktığımızda kimsede hal kalmamıştı.Doğa yürüyüşüne yaklaşık seksen kişi katılmıştık ve katılanların çoğu, orta yaş ve üstüydü.Dönüş yolundaki yürüyüşümüzü de hesaba katarsak nerdeyse dört saat yürümüşüz. Üstelik gençlerden daha önde ve daha cesaretli bir vaziyette ;))

Dua tepesine çıkarken bir yandan yolumuza çıkan zırbıtları topladık , (ıspıt, kabalak, hodan)bir yandan da sohbet edip tanışıklığımızı kuvvetlendirdik. Bu arada unutmadan söyleyeyim , bir dahaki gidişe kadar güneş gözlüğümü de dağa emanet bıraktık ;))

Doğa alabildiğine cömertti ...
Her türden yeşil , gözümüzün alabildiğine arzı endam etmişti.
Papatya, sümbül, mor menekşe, dağ menekşesi ve daha adını bilemediğim bir sürü çiçeğin ‘’üstümüze basmayın, bizi sakın koparmayın’’diyen bakışlarını yakaladığım için onları toplamaya kıyamadım.
Hayvanların boyunlarına asılmış çıngırakların farklı ses tınılarıyla yarattığı orkestra , en güzel bestesiyle kulaklarımızın pasını bir güzel sildi.

Bu yürüyüşü düzenleyen , '' herkes için spor ''il temsilcisi İsmail beyin söylediği şarkıları dinlerken Zeki Müren’i hatırladık ve onun ruhuna fatiha gönderdik hep birlikte.
Gurubun yaramaz çocuğu Oktay beyin esprileri ise kapanın elinde kaldı, bedavaya gitti vallahi;)).

Tam tepenin üstünde, adının Alimler-Zalimler köyü olduğunu öğrendiğimiz köyün uzak görüntüsünde piknik yaptık.
Resimler çektik.
Kemençe çalan gençlere halay tutarak eşlik edenleri seyrettik.
Terledik.
Yorulduk .
Dertleştik.
Her rastladığımız çeşmeden kana, kana su içtik.
Derin, derin nefesler alıp bol oksijenli havayı teneffüs ettik..
Tarlada çalışanlara selam verip ‘’kolay gelsin’’ler dedik.
Bizi gören köylülerin arkamızdan gülerek ‘’bunların ne işi var buralarda‘’ demesine gerek kalmadan, selamın arkasından bu soruyu kendimize biz sorduk ;)) ve gülerek ‘’akıl karı değil’’diyerek de yine biz cevapladık.

Doğa bir kez daha bizi kucaklamış, bağrına basmıştı.
''Yine gelin''der gibi kuş sesleriyle bizi şehire uğurladığında, biz mi yoksa o mu mahzundu bilemem...

Gitmek için zorla ikna ettiğim eşim ve kızımın’’’ bir dahaki sefere acaba nereye gidilecek’’ diye sormasına gizlice gönülden sevindim.Artık ''hadi gidelim ''diye onlara yalvarmayacağım anlaşılan. Hatta kızım , arkadaşlarını da ikna edebilirse bir sonraki geziye onları da getirmeyi düşünüyor şimdiden.

Bu gezi , sezon açıldığında hava şartları elverdiği sürece on beş günde bir yapılıyor.

Not:Telefonla bilgi alıp yola öyle giriniz.GİDİŞ-DÖNÜŞ BELEDİYE TARAFINDAN SAĞLANIYOR..ÜCRETSİZDİR.

REHBER:OKTAY ÇEKİÇ

BİLGİ:SEVGİ BEBE/Cumhuriyet caddesi üzerinde.Zonguldak

(resimler az sonra)

 
Toplam blog
: 285
: 1333
Kayıt tarihi
: 09.12.06
 
 

Zonguldak doğumluyum. AÖF Mezunu olup, üç çocuk annesiyim. İki de torunum var. Şiir, doğa yürüyüş..