Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Bazen sevdiğin de çeker gider.

Bazen sevdiğin de çeker gider.
 

-Deryaaa!... Deryaaa!.. Çabuk aç kapıyı

-Yahu bir dur nasıl özlemek bu. Daha dün beraberdik hem avazın çıktığı kadar bağırıyorsun hem kapıyı yumrukluyorsun

-Yaa, açmıyorsun iki saattir.

Eliyle ayağını işaret ederek parmaklarının arasına tutam tutam sıkıştırılmış pamukları ve yarısı kırmızıya boyanmış ayak parmaklarını göstererek

-Oje sürüyordum

Ayak topuklarının üzerinde parmakları havada yürümeye çalışarak ok gibi içeri fırlayan arkadaşının peşinden gitti.

-Ne oluyorsun yaaa neft yağı sürülmüş gibi oradan oraya koşturuyorsun ne bu telaş?

-Sorma başıma geleni öldüm ben... bittim ben..

-Ne oldu kız kapkaççıya mı çarpıldın yoksa?

-Ahh ahh, bu da mı başıma gelecekti? mahfoldum ben

-Ne oldu çıldırtma insanı ? Tacizemi uğradın.

-Ah keşke o kadarcık olsa

-Kız yoksa tecavüzemi uğradın?

-Saçmalama yaa

-Eeee en kötüsü bu, daha kötüsü aklıma gelmiyor. Sende bir şey söylemiyorsun. Bırak dövünmeyi de ne oldu söyle hadi.

-Kalk hazırlan çabuk alışverişe gidiyoruz.

-A ha alışveriş çılgınlığı dedikleri bu olsa gerek. Ne almaya niyetlendin de böyle krize girdin

-Bir kadına ne gerekiyorsa hepsini. Önce saçlarımı altın sarısına boyatmalıyım tırnak ve cilt bakımı, vücut masajı yaptırmalıyım cicili bicili çamaşırlar, daracık kısacık elbiseler almalıyım bambaşka bir kadın olmak istiyorum.

Eli ağzında şaşkın bir şekilde

-Aboovvv kız ne yapıyorsun sen ? Aklından neler geçiyor. sakın abuk subuk bir şeyler yapayım deme kocan öldürür seni? Demedi deme bak adamı katil edersin.

-Boyu posu devrilsin onun

-Kavgamı ettiniz? Ne oldu ki?

-Akşam nette bir kadınla konuşurken yakaladım. Alçak beni uyutup gecenin bir yarısı iğdiş keyfi yapıyor.

-Ceza olarak cüzdanını mı kurutacaksın?.

-Kurusun beter olsun inşallah.

Arkasını dönerek eliyle bölgeyi işaret etti.

-Ne diyorsun belimin hemen altındaki küçük düzlüğe büyükçe bir kelebek dövmesi de yaptırayım mı?

-O ha, o kadar abartacaksın yani!... Şu anda duygusal bir travma yaşıyorsun sen. Sana aşk bir gün çeker gider demiştim değil mi?. Eğer vicdanı el verir ve yeterli cesareti varsa bazen sevdiğin adam da çeker gider ki ben senin basit bir sohbeti abarttığını düşünüyorum. Eğleniyordu bence. Eğer iş senin zannettiğin gibiyse açık söyleyeyim Kendinde yaptığın bu yenilikler de evliliğini kurtarmaya yetmez.

-Sana göre konuşmak kolay tabi senin ki üstüne titriyor.

-Hah sen öyle san onunda kırdığı cevizler bini aştı hele sonuncu hikayesini duysan küçük dilini yutarsın iyice abartmış kendini kaptırmıştı. Allah’tan son anda işi düzelttim

-Nasıl yani?

-Yakın takibinde olduğumun farkında değildi. Kadının telefonunu buldum ve onunla buluşmayı teklif ettim. Eşimin nasıl iyi bir eş, nasıl iyi bir baba olduğunu anlattım. bilirsin işte. Çocuklarla ilgilendiğini, onlarla oyunlar oynadığını, hele ufaklığı hiç kucağından düşürmediğini falan. Ama o hayatına girdikten sonra çok agresif bir adam olduğunu çocukları sürekli azarladığını, ilgilenmediğin hatta bazen dövdüğünü, artık çocukların ve evin hiç bir ihtiyacını karşılamadığını, geç geldiği günlerde onunla birlikte olduğunu bildiğimi, onlar birlikte gezip eğlenirken koskoca yaz çocuklarıma bir dondurma dahi almadığını anlattım. O başka bir sevgili bulabilir ama başka biri çocuklarıma babalık yapamaz. Babalarını çocuklarıma geri vermesini istedim

-Ama bu koca bir yalan eşin çocuklarına düşkündür o böyle bir şeyi asla yapmaz

-Olsun o bunu bilmiyor ki. Bu anlattıklarımdan sonra zavallı mağdur kadının iki damla göz yaşına hiçbir vicdan sahibi dayanamaz. O da öyle yaptı. Bıraktı bizimkini

-Eeee sonra

-Sonrası bizimki iki-üç ay kadar kıvrandı. Salağa yattım tabi ve bu kötü günlerinde her zamankinden daha şefkatli davrandım. Şimdi duyduğu vicdan azabıyla eskisinden daha fazla üstüme düşüyor ve benim bu kadar iyi niyetime karşı hiç bir açıklama yapmadan terk edip giden sevgilisine öfke duyuyor.

-Ama senin bu yaptığın çok adice

-Olabilir onun yaptığı da öyle. Bırakayım gitsin mi? Ondan sonra işin yoksa uğraş dur. İş ara, evi, arabayı nasıl bölüşeceğiz, en kötüsü çocukları nasıl bölüşeceğiz. Yuvamızın selameti için her yol mübah değil mi?

Göz göze geldiler ve ikisi de aynı anda cevap verdiler.

-Kesinlikle

 
Toplam blog
: 92
: 830
Kayıt tarihi
: 28.02.08
 
 

Biraz kül, biraz duman o benim işte... Öyle dedim diye olayı arabeske bağladığımı sanmayın çabuk sön..