Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '08

 
Kategori
Dünya
 

Aç insan için düzen, açlığın giderilmesidir.

Aç insan için düzen, açlığın giderilmesidir.
 

Dünyada bir kriz yaşanıyor.

Hissedemediğimiz bir kriz.

Ancak ülkelerin aldığı önlemler farklı.

Ortak yan ise bunun kitlelere duyurulması ya da duyurulmaması için uygun bir yöntemin aranması.

Kimi ülkeler, günlük yaşamlarına “yeni durumun farkına varmadan” devam eden halkın bu yaşantılarına dün olduğu gibi bugün de aynen devam etmesini sağlamak amacıyla “rutini”, halkı oyalanacak “yeni durum” olarak saptamışlardır.

Bu anlayışa göre kısaca, her daim uygulana gelenler artık “yeni durum” olarak anılacaktır.

Kimi ülkeler ise, günlük yaşamlarına “yeni durumun farkına varmadan” devam eden halkın farkına varabileceği hesaplanarak, “aslında durumun öyle olmadığını” düşündüren önlemler alma yoluna sapmışlardır.

Bu, yeni bir tehdit unsurunun ortaya çıktığı ya da yeni çıkan eski bir tehdit unsurunun bertaraf edildiği şeklinde medya aracılığıyla kamuoyuna duyurmaktır.

Psikolojik harekat her iki yöntemin de rahatlıkla uyguladığı yöntem olmaktadır.

Kimi ülkeler için kriz ABD krizidir.

Ama küreselleşmektedir.

Çünkü hali hazırda var olan ABD mali sistemi, kendi ve müttefiklerinin askeri sistemleriyle birlikte tüm dünyada yeni düzenler inşa ederken aynı zamanda dünyanın var olan birikimlerini de emmektedir.

Bu durumda bahse konu krizin ABD eliyle küreselleştirildiğini kolaylıkla söyleyebiliriz.

Kriz ABD eliyle küreselleştirilmektedir.

***

Bazı ülkeler ellerinden yapacak bir şey gelmediği için bilerek ya da bilmeden, bazı ülkeler ise ellerinden geldiği kadar krizin derinleşmesine yardım etmektedirler.

Çünkü artık sorun ülkelerin sorunu değildir.

Sorun, sermayenin, kişilerin oluşturduğu çok uluslu şirketlerin (ÇUŞ) menfaatlerinin korunması haline büründürülmüştür.

Böyle devam ederse ne olur?

Tehdit değerlendirmeleri değişir.

***

Çok uluslu bir şirket için “din” tehdit unsuru değildir. Çünkü farklı inançların yaşandığı ülkelerde faaliyet gösterebilirler.

Farklı ülkeler içinde yer aldıklarına göre sorun “ırksal” da değil.

O zaman dünyanın “kültürler savaşına” doğru sürüklendiğini işaret edenlerin görüşlerinin yanlış olduğu da ortada, çünkü çok uluslu şirketler aynı zamanda çok kültürlüdür de.

Tehdit değerlendirmelerinin değişebileceğini belirtmiştik.

Bütün değerleri alt alta getirip tek tek incelemeye başlarsak, değişen tehdit unsurunun ne olduğunu hemen görebiliriz.

Tehdit unsuru aç insanlardır.


***

Güvenlik projeleri bu yeni tehdide göre mi şekillenecek?

Kesinlikle. Yeniden şekillenecek projelerin başına askeri güvenlik projelerini rahatlıkla koyabiliriz.

Ülkelerinde kendi koşulları içinde bir şekilde ve ırksal, dinsel veya kültürel bir bütünlük içinde yaşayan kitleler hızla sistem dışına çıkarılacak, öncelikle yaşatılacak akıl almaz bir dağınıklığın ardından kontrol edilecek bir dünya yeniden şekillenecek.

Aç insan için düzen, açlığın giderilmesidir.

Yasa da odur, devlet de.

En kökten isteklerinin yeniden giderilmesinin başlanmasıyla, kontrol edilebilir bir dünyanın şekillenmeye başlaması aynı düzlem içinde yer alacaktır.

Dünyanın kaderini yeniden oluşturacakların olağan dışı güvenlik önlemleriyle kontrol altında tutacakları alanlara verilecek yeni isimler ise kesinlikle bir ırkı, bir dini ve kültürel bir kimliği nitelemeyecektir.

Çünkü tek bir inanış sistemi olacaktır.

Tek bir düşünce sisteminin oluşturduğu tek bir hakim sınıf.

Irkların nasıl şekilleneceğine, nüfuslarına ve türlerine bu düşünce sistemi karar verecektir.

Yaratılan sanal krizi önlemek üzere çeşitli yöntemler geliştirmeye çalıştığını “kimi” tanımlamasıyla belirttiğimiz ülkeler, çok uluslu şirketlerin sadece küçük sermayedarları olacaklardır.

Biz mi?

Bizi karıştırmayın.

 
Toplam blog
: 340
: 1591
Kayıt tarihi
: 10.03.08
 
 

Basınla ilgili bir kuruluşda çalışmaktayım. Uzun yıllar basınla ilgili konularda danışmanlık yapt..