Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ağustos '08

 
Kategori
Anılar
 

Atatürk'ün hayatından dersler

Atatürk'ün hayatından dersler
 

Atatürk Amasya'da


Mustafa Kemal'in hayatında hepimizin ders alacağı çok ilginç olaylar gerçekleşmiş. Onlardan ikisini yorumsuz sizlerle paylaşmak istedim. Biraz komik olmasının yanında çok derin dersler çıkartabileceğimiz yaşam kesitleri bunlar. İlki:

Atatürk, Amasya gezisi sırasında şehrin ileri gelenleri ile sohbet ederken gözüne bri takılır. Yaşlıca sakalı beline kadar inen bir adam. Valiye kim olduğunu sorar. Vali:

"-Efendim kendisi Şıh'dır. Yörede çok hatrı sayılır biridir" der.

Atatürk Şıh'ı yanına çağırtır ve:

"-Bak baba. İmanın ölçüsü sakalın boyunda değildir. Şunu rica etsem en azından Peygamber Efendimizin ki gibi kısaltsan." der eliyle de boyun altı hizasını gösterir. Şıh da "Emrin olur Paşam" diyerek yerine çekilir.

Aradan zaman geçer. Bir akşam atatürk Amasya'daki Şıh'ı hatırlar ve telefonla Valiyi arayarak sorar. Vali, biraz da çekinerek Şıh'ın sakalını kesmediğini aynen duruduğunu söyler. Atatürk bunun üzerine telefonu kapatır ve bir yazı yazarak Amasya Valiliğine tebliğ edilmesini söyler.

Ertesi günü Şıh'ın Ankara'ya ziyarete geldiği haberi gelir. Şıh gelir. Sakal tamamen kesilmiş, kıyafet değişmiş, adeta bambaşka biri olmuştur. Atatürk'ün çevresindekiler şaşırırlar neler olduğunu bir türlü anlayamazlar ve sorarlar.

"-Aman Paşam sakalına el sürmeyen Şıh'a ne ettiniz de kökünden kesmesini sağladınız?"

Ata gülümser ve:

-"Dün akşam bir yazı gönderdim ve Şıh'ı Afyon Valiliğine atadığımı bildirdim" der.
Ardından yeni bir yazı hazırlayıp Şıh'a verdirtir.

"-İnancın ölçüsünün sakalında olmadığını anladığına sevindim. Valilik meselesine gelince, bugün koltuk uğruna kırk yıllk sakalından vazgeçebilen, yarın başka şeyler için milletinden bile vazgeçebilir. seni böyle bir ikileme mahkum etmeyeyim. kal sağlıcakla..."

*İkinci:
Atatürk birgün Dolmabahçe'den gizlice çıkıp Topkapı Müzesine gelir. Müzeyi gezmek ister. Kendisini kapıya tanıtır. Fakat kapıcı :

"- Henüz saat dokuz olmadı. Memurlar da henüz gelmedi. Atatürk değil kim olursan ol, bekleyeceksin." der.

Muhtemelen kapıcı Atatürk'ü tanımamış ve çok defa benzer kişilerle muhatap olduğu için gelenin Atatürk olabileceğine inanmamıştır. Fakat dikat çeken nokta Atatürk'ün kapıcının sert cevabı karşısında ısrar etmeyerek, bir kenara çakilip saatin dokuz olmasını ve memurların gelmesini beklemesidir.

 
Toplam blog
: 152
: 10713
Kayıt tarihi
: 16.08.07
 
 

TARİH ÖĞRETMENİ MEB DENİZLİ  AĞRI AFYON  ..