Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sabiha Rana Melekler Yüreğinizden Öpsün

http://blog.milliyet.com.tr/sabiharana

28 Ağustos '08

 
Kategori
Cinsel Sağlık
 

Evli ve evlenecek çiftler için, cinsel bilgiler

Evli ve evlenecek çiftler için, cinsel bilgiler
 

Evlisiniz ya da evleneceksiniz ama gelin görün ki bu yaşa kadar ve bu çağda hala tabular altında kalmış sorularınız mı var? (5.Bölüm son.)

Bizden size sadece iletmesi.. Bir de bakmışsınız ki kafanızdaki soruların cevapları, aşağıdaki soruların hemen altındadır..

Cinsel sorunlarımızı saklıyalım mı?
Cinsellik özellikle erkekler tarafından bir güç göstergesi midir?
Aile büyükleri genç evlilerin cinsel hayatına karışmalımı?
Cinsellikte sayı mı kalitemi önemli?
Cinsellik hangi yaşa kadar yaşanmalı?
İleri yaş cinselliği konusunda bilgi verir misiniz?
Sağlıklı bir cinsel yaşam için neler önerirsiniz?


Cinsel sorunların saklanmasını neye bağlıyorsunuz?

Çünkü cinsellik bir tür tabu… Herkes cinsellik denen olgunun farkında (çocuklar bile) ama kimse konuşmuyor. Böyle yetişiyoruz.

Tamam, cinsellik mahremiyeti olan bir konu ama bu hiç konuşulmaması anlamına gelmemeli. Hiç konuşulmayan ve konuşmaya kalktığımızda da terslendiğimiz bir ortamda yetiştiğimizden, cinselliği ayıp - günah - utanılacak bir şey olarak görmeye başlıyoruz.

Ve sonra, bu duygularla, biz de yetişkin olarak çocuklarımıza aynı şekilde davranıyoruz. Halbuki her yaşa ve ortama göre bir konuşma bir eğitim düzeyi olmalı.

Yoksa başkalarından ve yalan yanlış sözler duyarak yetişiyoruz. Cinsel sorunların saklanmasında bu cinselliği genelde konuşmama alışkanlığının yanı sıra, özellikle erkekler tarafından bunun bir zayıflık belirtisi olarak görülmesinin de payı var.

Cinsellik özellikle erkekler tarafından özellikle neden bir güç gösterisi şeklinde algılanmaktadır?

Çünkü öyle yetiştiriliyoruz. İlginçtir, kız çocuk vajina ile özdeşleştirilmez ama erkek çocuk penis ile özdeşleştirilir.

Büyükler, kızı çocuğunun vajinası ile ilgili olarak hiç konuşmazken, neredeyse şakası bile yasakken, erkek çocuğun pipisi sürekli şaka konusu yapılır.

Buna eklenen bir de büyük penis saplantısı vardır. Yani pipisi olmak, olunca da büyük olması gerekir.

Çocuğa - gence vurulan en son ve büyük darbe de erkeklikle ilgili bir beklentiden gelir:

cinsellik erkeğin "başarması" gereken bir şeydir. Yani, erkek büyük penisi ile her an cinselliğe hazır ve nazır olmalı, cinsellikte o aktif olmalıdır.

Kadının ise hiçbir şey yapması gerekmez; hatta özellikle pasif davranması gerekir.

Dolayısıyla, cinselliğin bütün "yükü", toplumsal olarak - ve yalan yanlış tutum ve beklentilerle - erkeğin sırtına yıkılır ve ondan "başarılı" olması beklenir.

Bu toplumsal şartlama etkili de olur, yani erkekte kendini bu doğrultuda görmeye başlar.

E bu şartlar altında, bu sahte tablodaki en ufak bir aksamanın bile bir "başarısızlık", ""güçsüzlük" gibi algılanmasına hayret etmemek gerekir. Tersi olsaydı şaşırırdım.

Aile büyüklerini genç evlilerin cinsel hayatına karışmalarının sakıncaları konusunda ne düşüyorsunuz?

Ben konuya karışma veya karışmama ekseninde bakmıyorum; nasıl bir karışma söz konusu ona bakmak lazım.

Yani öyle bir karışma olur ki, bu genç evlileri rencide etmez, onlara ve cinselliklerine yarar sağlar, o takdirde bunun olumlu olduğunu düşünürüm.

Ama öyle bir şey yapılır ki, iletişimin incelikleri göz ardı edilir ve genç evlilerin kişiliklerini hiçe sayarak yapılır, o zaman böylesi bir tutumun cinsellik konusunda yarar sağlamayacağı gibi büyükler ile genç evliler arasındaki ilişkiyi de genelde bozacağını görebilmek için uzman olmaya gerek yok herhalde.

Yani, ne yaptığınızdan çok nasıl yaptığınız önemli.

Cinsellikte sayı mı kalitemi önemli sorusuna cevabınız nedir?

Tabi ki kalite. Bununla sıklığı tamamen dışladığımı söylemek istemem. ABD'de yapılan bir araştırmada, 20 milyondan fazla çiftin, ayda bir kereden daha seyrek cinsel ilişkide bulunduğu rapor edilmiş.

Bu sıklık çok az. Cinsel ilişkiyi, eşler arasında en fazla yakınlık sağlayan bir ilişki biçimi olarak tanımladığımızda, ABD'deki bu araştırma milyonlarca insanın bu yakınlığı çok seyrek yaşadığını gösteriyor.

Ama bir de şöyle düşünelim; az sayıda olan bu yakınlaşma fırsatı bir de kalitesiz geçiyorsa? Yani, zevk ve mutluluk kaynağı olmaktan ziyade, aksine bir de sorunlarla sıkıntılarla dolu geçiyorsa?

Yani, sayı tamamen göz ardı edilemez ama cinsellik kaliteli olmalı, yani eşlere fiziksel ve psikolojik olarak doyum ve mutluluk kaynağı olmalı.

Cinsellik hangi yaşa kadar yaşanmaktadır. İleri yaş cinselliği konusunda bilgi verir misiniz?

Cinsel istek çok ileri yaşlarda da varlığını koruyor. Ama insanlar bazen kendilerini yanlış bir şekilde şartlayabiliyorlar.

Artık bu yaşlarda böyle şeylerin söz konusu olmaması gerektiğini düşünerek kendilerini cinsellikten soyutlayabiliyorlar.

Yani, sık karşılaştığımız haliyle, "Artık bizden geçti" tutumu içinde olabiliyorlar.

Evet, yaşa ve bunun vücuttaki fiziksel ve hormonal etkilerine bağlı olarak cinsellikte değişimler olabiliyor.

Ama bu cinselliğin bitmesi anlamına gelmemeli. Hangi yaşta olursak olalım, cinselliği hayatımızdan kesip atmamalıyız, onu yaşamalıyız.

Danışanlarımızla yaptığımız görüşmelerde bunun üzerinde özellikle duruyoruz.

Sağlıklı bir cinsel yaşam için neler önerirsiniz?

Sağlıklı bir cinsellik deyince, kişinin kendisine ve eşine karşı açık ve esnek olmasını bir ön şart olarak görüyorum.

Çünkü cinsellik, daha doğrusu her iki kişiyi de mutlu eden cinsellik için, eşlerin birbirleri karşısında bedenen ve manen soyunması gerekir bu da ancak açık olmak, samimi olmak ve kendine ve eşine karşı duyarlı olmak ile mümkündür.


1. Bölüm: Evlilikte cinselliği canlı tutmanın yolları nelerdir? http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=127656

2. Bölüm: Cinselliğimi kaliteli yaşamak istiyorum! http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=127708

3. Bölüm:En çok yaşanan cinsel sorunlar nelerdir? http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=127734

4. Bölüm:İyi bir cinsel ilişki için;Büyük Penis Şart! http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=127941

5- Evli ve evlenecek çiftler için, cinsel bilgiler http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=128355


Efendim NP Grup ve İDER Vakfı işbirliği ile NPSİTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi ''Bilgilendirme Toplantıları'' sürüyor..

Psikiyatri hakkında her türlü detaylı bilgi http://www.psikoegitim.com/ ve 0216 633 06 76 nolu telefondan alınabilmektedir.

Gönül notum:

Bu sağlık konusunu Hürriyet Gazetesiyle aynı anda benide bilgilendirdikleri ve sizlerle paylaşmamı sağladıkları için, NPSİTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesine, Sayın Prof. Dr. Nevzat Tarhan Hocama, Sayın Uğur Canbolat Beyefendiye çok teşekkür ederim..

Yukarıdaki soruların cevaplarını cinsellik üzerine çalışan NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi Etiler Şubesi'nden uzman Psk. Dr. Cengiz Demirsoy'dan alınmıştır.. Kendilerine ayrıca çok teşekkür ederiz..

Sağlıklı ve huzurlu sevgilerle yaşayınız..

''Melekler yüreğinizden öpsün''

Sabiha Rana

Fotoğraf: Milliyet sağlık: http://saglik.milliyet.com.tr/Default.aspx?aType=AltKategoriYeni&KategoriID=31&Date=28.08.2008

 
Toplam blog
: 1989
: 4996
Kayıt tarihi
: 26.10.06
 
 

Gazeteci - Yazar (NLP Uzmanı - İlişki ve Yaşam Koçu) Yaşarken dünyayı dolaşmayı, topraktan güneşe..