Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Eylül '08

 
Kategori
Güncel
 

Cumhurbaşkanı'nın Ermenistan'a gidişi doğru mu?

Cumhurbaşkanı'nın Ermenistan'a gidişi doğru mu?
 

Ermenistan - Türkiye futbol maçının getirdiği tartışma, Cumhurbaşkanı'nın maça gitme kararı vermesiyle çok farklı bir boyut kazandı. Muhalefetin gösterdiği tepkinin dozu da buna uygun oldu.

Osmanlı İmparatorluğu 600 yüzyıl bu topraklarda hüküm sürdükten sonra bir miras bırakarak tarih sayfalarına karıştı. Neydi bu miras?

Belediyede mücavir alan dediğimiz bir kavram vardır. Mücavir alan, tam olarak ilgili belediyenin sınırlarının içine dahil değildir; ancak sorumluluk sahası içindedir. Belediye belki sınırları içinde kaldığı yerlerde yaptığı herşeyi orada yapamamaz, yine de yasanın çizdiği bir takım yükümlülüklerini de uygular. Komşu toprak parçasıdır.

Türkiye'nin Osmanlı'dan kalan geniş bir mücavir alanı vardır. Türkiye bu sorumluluklarından tarihsel geçmişi nedeniyle kaçamaz. Bu sınır Osmanlı'nın Balkanlar'da olduğu eski Yugoslavya'yı içine alıp, Karadeniz'i kuşatıp, Gürcistan, Ermenistan, İran'ın bir bölümü ile birlikte, Irak, Suriye, hatta Ürdün, İsrail, Lübnan'ı da kapsayacak şekilde genişleyebilir.

Mücavir alan içinde olan bütün olaylar ve olgular Türkiye'yi yakından ilgilendirir. O ülkenin başka egemen bir ülke olması bu tarihsel gerçekliği ortadan kaldırmaz. Rusya ile Gürcistan arasındaki kavgada, Türkiye "beni ilgilendirmez" diye bir tutum takınamaz. Aynen yıllar önce İsrail, Suriye'ye saldırdığında, Rus denizaltınlarının geçişine izin verdiği gibi, bu sefer de Rusya'nın alehine bir hamle yapabilir.

TBMM, 1 Mart 2003 Irak tezkeresini reddederken de o mücavir alana müdahaleye izin vermediğini ilan etmişti. O gün bu hamle de doğruydu.

Bu mücavir alan kavramı Osmanlı'dan miras olarak geldiği gibi ekonomik kaynakları da vardır.

Bir ülkenin ekonomik olarak yeterli olması, gelişebilmesi, en az 200 milyonluk pazarı elinde tutmasıyla mümkün olabilir. 4 milyonluk İsveç için 70 milyonluk Türkiye çok ama çok önemlidir. 70 milyonluk Türkiye için de bütün komşuları bu bağlamda istisnasız önemlidir.

Ermenistan Türkiye'nin dünyada en fazla başını ağrıtan ülkedir. Bunun tarihi kaynakları da yine Osmanlı'ya kadar uzamaktadır. Ortada yaşanmış çok acı tecrübeler vardır. Aktörlerinin hala hayatta olması bu acıların şiddetini arttırmaktadır. Ermenistan Türkiye ile kıyaslanmayacak derecede de küçük bir ülkedir. Mücavir alan kavramı örneğin Ermenistan için ters taraflı işletilemez. Türkiye, Ermenistan'ın tutmu ne olursa olsun o ülkenin içi ve dışıyla ilgili olmalıdır.

Siyaset, politika yapmak demektir. Politika da belli bir temele dayanmadan yapıldığında populist, pragmatist hatta oportunist bir şekle rahatlıkla dönüşebilir.

Sn. Abdullah Gül 15 yıl önce büyük bir ihtimalle cumhurbaşkanı olacağını hayal bile edemiyordu. Hatta Refah - Fazilet sürecinde siyasi hayatının bitiyor olduğunu bile düşünmüş olabilir. Ancak süreç onu cumhuriyetin tepesindeki en üst makama kadar getirdi. Kuşkusuz 15 yıl önce dünya da Türkiye de bambaşkaydı. Çok sıcak bir savaş vardı. Ancak görüldüğü gibi o gün sarf ettiği sözlerin aksine bir hareket etmek zorunda kalmıştır. Demek ki politika yaparken de 15 yıl sonrasını düşünmek gerekiyor. Oysa bizde siyaset günlük yapılıyor.

Türkiye'nin o tarihte Ermenistan politikalarını eleştirdiği dönemde de hükümette içinde Sn. Baykal'ın partisinin bulunduğu bir koalisyon vardı. O koalisyon cumhurbaşkanı makamına Demirel'i oturtmuştu.

Bugün giysiler, koltuklar, roller değiştirilmiştir.

Sn. Baykal'ın uslubu asla bir sosyal demokrat jargona uymuyor. "Git bari soykırım anıtını da ziyaret et" demek Türkiye'nin en kırılgan ve uluslararası ilişkilerde en fazla sıkıntı duyduğu bir konuda alehine çok ciddi bir argüman yaratmak demektir. Türkiye'nin yukarıda özetlediğim sebeplerden ötürü her ne olursa olsun komşularına karşı duyarsız kalma ihtimali yoktur. 15 yıl önce Suriye ile aramızdaki gerginlikten bugün nerelere geldiğimiz ortadadır.

Sn. Baykal sanırım artık iktidar olma ihtimalini bile kendisine yakıştıramıyor. Bu tarz çıkışlarla ne iktidara talip olunabilir ne de o yolda ciddi bir adım atılabilir. bir başka sorun da bunun ne kadar sosyal demokrat olduğudur.

Cumhurbaşkanının Ermenistan'a maç izlemek üzere gidişi yanlış bir adım değildir. Türkiye bu türden politikalarını kararlılıkla ilerletebilirse zaten bölgede çok aktif bir rolü olur.

Milli takımımıza başarılar diliyorum.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..