Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Eylül '08

 
Kategori
Deneme
 

Sevişelim mi?

Sevişelim mi?
 

Açık pencereden şehrin gürültüsü odaya akıyordu. Rüzgar, arnavut kaldırımlarına bırakılan yalan yeminlerin kokusunu taşıyordu. Pencere önünde, yaşı küçük koca bir kadın:

yorgundu

ağlıyordu

çıplak bacaklarından kan damlıyordu...

- Üşüyeceksin ve kanaman var dinlenmelisin

- Kadınların her zaman kanaması vardır Tunç!.

Yüreklerinde, kalplerinde. Gözlerinde. Oysa erkekler sadece bacak arası kanamalarını dikkate alır. Farkeder. Merak ediyorum Tunç, böyle zamanlarda erkeklerin neresi kanar. Neresinden kan damlar?

- Duş almaya ne dersin? Ayaktasın ama hala narkozun etkisinde olduğun belli, sabaha kadar orda kalman gerekiyordu. Hadi duş al ve dinlen biraz, temizlenir rahatlarsın.

- Temizim aslında, diş çektirir gibiydi, korkuyordum ama hiç bir şey hissetmedim. Hatta parça kalmadığının garantisini verdi doktor. Temiz bir hastaneydi, temiz işti, temizlediler. Lekesiz çarşaflar midemi bulandırdı. Lekesiz beyaz önlükler... Orda kalamazdım.

- Kızlar içerde endişeli, yanında olmak istiyorlar.

- Yanımda... Nesrin kovsun hepsini, sonra duş alabilirim belki. Sende git akut, enkaz altında kalan ben değilim. Onu nerde bulucağını biliyorsun.

'' Tecrübeleriniz sayesinde tüm cevaplara sahip olduğunuzu düşünür müsünüz?. Tekrar düşünün. ''

Mahallemizde aksi bir ihtiyar vardı. Ne vakit topumuz bahçesine kaçsa keserdi. Bahçesinde ne vakit bir gülün dalı kırılsa, çıldırırdı, delirirdi. Hemen annelerimize bizi şikayet ederdi. Bir kahvaltı sabahında, gizlice bahçesine girmiş, güllerini dallarından kopartıp çalmıştım. Korkuyordum ama haylazdım, çocuktum ama aşıktım. Sevim. Ona gülleri verdiğimde gülümsüyordu, bahçemizde onu gizlice öptüğümde, aksi ihtiyarın sinirli sesi geliyordu.

- Konuştu mu?

- Evet. Kızları kovmanı ve duş almak istediğini söyledi.

- Nihayet!.

- Telefonlaşırız.

- Gidiyor musun?

- Enkaz altındaki şarhoş baba adayını bulmalıyım.

- Allah belasını versin onun!. Kızcağız içerde acı çekiyor beyimiz ortalarda yok.

- Beladan kastın cehennemse, orada olduğunu düşündüğünden eminim. Çoktan kendi cehennemini yaratmıştır. Bir şey yapmak istiyormusun? Taraf olma, kızları kibarca evine yolla, duş alıp dinlenmesini sağla...

'' İyi ve kötü. Dengeleriniz var mıdır?. Hiç kötü bir şeyi yaparken kendinizi çok iyi hissettiğiniz oldumu. Yada iyi ve doğru bir şeyi yaptığınızda kendinizi kötü hissettiniz mi hiç? Dengeler. Dengeleriniz var mı? Tekrar düşünün!. ''

Orta okul yıllarınızda bir çeteniz varsa, en zevkli aktivite üst sınıfta ki kızları merdiven altı dikizlemektir. Çetenizle en kıyak muhabbet, hangisinin bacaklarının güzel olduğuna dair tartışmalardır. Popolar konunun ekstrası, tabi birde açık unutulan gömlek yakaları. Amam gerçek adrenalin o yıllarda video dönemleriydi. Sivilceli velet halimizle, almanca seslendirmeli erotik filmler seyretmekti. Annelerin 'gün' diye düzenledikleri etkinliklerin tarihleri belirlenir, boş evde ders çalışma mazeretiyle toplanılır, abilerden yavvar yakar hatta harçlıklar verilerek zorla alınan filmler ağzı açık seyredilir... Ertesi gün hayata kaldığınız yerden devamedersiniz. Çukurlarla dolu top sahasında, plastik bir topun peşinde koşturmaca. Siyah beyaz Türk filmleri gibidir hayat. Anne ve babaların sevişerek çocuk yaptığını düşünmez, mahallede ki kızların poposuna bakmaz, sınıf öğretmeni ne kadar kısa etek giyerse giysin, bacaklarının analizini yapan konuşmalar olmazdı...

- Bir keresinde bu kayalıklarda ki yosunlar yüzünden kayıp denize düşmüştüm. Hemde bir kızı öpmeye çalışırken, rezil bir durumdu.

- Hey!. Selam bab.

- Selam dostum, balık mı tutuyorsun!.

- Kötü espri bab... Eee o nasıl?.

- Kanaması var. Nesrin doktoruyla konuştu dinlenmesi gerekiyormuş. İlaçlarını aldı.

- Şey... Bab... bana ot bulabilirmisin?.

- Bunu yapmıyacağımı biliyorsun.

- Bira? Bunlar bittide!.

- Kafan iyi olursa içindeki sesleri susturabilecek misin?

- En azında uyuyabileceğim.

'' Hayatta bağımlı olduğunuz şeyler varmıdır?. Yok dimi. Mesela çekmecenizde yarım kalmış çikolatakar var mıdır? Sigarayı dudak tiryakiliğinden dolayı bırakamadığınızı söylediğiniz oldu mu hiç? Ve bir ilişkide bitirilmesi gereken zamanı bilir misiniz? Hadi ben yazmaya siz okumaya biraz ara verin. Uzun bir yazı olucak. Bir kahve içelim, kafein iyi gelir bu saatlerde, ya da sigara, şimdi erinmeyip çay demleyen biri olsa. Yoo bu sıcak havada soğuk bir bira iyi gider, ya da buzlu bir kadeh rakı vazgeçtim absolut, yada bir kadeh şarap. Belkide çoktan uykuya dalmış sevgiliyi uyandırıp sevişmeli. Amam böyle bir yazı, sevişirken hamile kalma olasılığını hatırlatır insana. Tanrım zamansız hamilelik, ki daha okul bitmedi, okul bitsede daha iyi bir iş kariyer yapma zamanı. Ayrıca hamilelik evlilik demek!. Bir şey söyliyeyim mi? Ara vermiyelim. Ne kahve ne duble rakı içesim kaldı artık. Çayıda fazla içiyorum zaten, ayrıca bir şeyler yazıp, okuyoruz ne sevişmesi bu saatte. En azından evli ve çocuklu değilim. Tanrım, çocuklar bir gün büyüyecekler ve her zaman bana anlatmayacakları hikayelere sahip olucaklar... ''

Ergenlik döneminde hala aynı çeteye sahipseniz, hayata biraz fırlamalık katarsınız. Hiç bir çocuk aptal değildir ki o yaşlarda büyüklerin her şeyi bildiklerini sandıkları konuşmaları yok mu!. Uyuşturucu elbette ki bağımlılık yapan kimyasal bir bileşimdir. Psikolijiyi altüst eder, vucudun metobolizmasını bozar bla bla blaaa. Ergenlik döneminde uyuşturucu kötüdür evet ama ot ottur. Gülersin, moda girersin, ortam yaparsın ve abilerin dediğine göre sevişirken geç boşalırsın. Aşkın hayatın tamamı gibi gözüken, ama kıç cebinde taşınan o dönemlerde, cazip olan tarz sahibi olmaktır. Ebeveynlerden gizli masturbasyon denemeleri, aşık olduğunuz hatunun tivitilerini nasıl tutarım panikleri ve milli olabilmek için genel ev kapısında ki güvenliği aşma planları...

'' Tamam yazının bu bölümü rahatsız edici oldu. Sizi bilmem ama ben soğuk bir bira alacağım. Heyy alkolsüz!. Ne yani şimdi bira içeceğim dediysem bunun neresi kötü!. Dostum tüm gün çalışıyorum ve ne kadar stresli bir iş olduğunu tahmin bile edemessin. Ne yani bir sigara bir bira bu beni bağımlı yapmaz dimi?. Heyyy hey!! aklından geçeni biliyorum. Klasik baba adayısın işte diyorsun. Dostum sabah yedi akşam dokuz çalışıyorum tamam mı!. Bazı pazarlar iznim bile yok. Ne için ilerde çok iyi kazanan bir baba olabilmek için. Mazeret mi bunlar hayır, ama çocuğu yetiştirmek annenin görevidir. Ayrıca dışarda ...tan bir dünya var. Hangi biriyle başa çıkabilirim. Ama bir şey söyliyeyim mi, benim çocuğumun başına böyle bir şey gelmez. GE-LE-MEZZ. O vakit, kızımı o hale getirmiş hergelenin bacaklarını kırarım!!. TAMAM MI!. Şimdi gerçekten bir bira içmeliyim... ''

'' HAYATIN HER ZAMAN KONTROLUNÜZDE OLDUĞUNU DÜŞÜNÜRMUSUNUZ?. TEKRAR DÜŞÜNÜN. ''

- Doğru şeyi yaptıysak neden canım yanıyor?.

- Doğru olanımı yaptığını düşünüyorsun?

- Doğru olan buydu bab!. Yavvardım, ama doğru olan buydu. Koca bir hergeleyim ama anlatamadım aileme. Kiyamet kopardı bab. Okul, parasızlık. Doğru olan buydu bab, doğru olan buydu.

- Canının yandığını biliyorum ama canı yanan tek sen değilsin.

- Tunç neden bana ot bulmuyorsun?

- Bir nerde bulunacağını bilmiyorum, iki uyumak istiyorsan uyuyabileceğin tek yer evin ve orada senin gibi huzurlu uyumak isteyen hala hayatında olan biri var. Bir şeyleri kaybettiğini mi düşünüyorsun? tekrar düşün!.

- Tanrının gülümsemesi, şeytanın espri yeteneği hayat devam ediyor yani. Öyle mi?

- Çorba dostum ve kahve bir bardak çay belki. Eve kadar da hava alarak yürürüz.

- Öyle diyorsan, senden kurtulamayacağıma göre. Bab tüm bunları yaparken konuşmasan olur mu?

- Konuşmaya gerek varmı?. Hadi kalk önce yüzünü yıkayalım bir yerlerde.

'' Hayat her zaman devam eder dimi.. ''

'' Sanırım özür dilemeliyim. Tuzak bir başlıktı. Evet, muzurluk yapan bir velet olarakta hissetmenizi istedim, kurtaj olmuş genç bir kız çocuğu gibide. Yada onun arkadaşı olmanızı istedim. Bazı olaylar karşısında, tecrübemizle tüm cevaplara sahip olsakta, süper kahraman olunamayacağını yada bir babanın korku ve endişeleri karşısında öfkesini hissedelim istedim. Neden mi? bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey varsa, cinselliği çocuk yaşlarda keşfederek öğreniyoruz. Bu konuda hangimiz iyi bir eğitim aldık?. Kafanız karıştığında sizi yönlendirecek, bilgilendirecek uzmanlar varmıydı?. Kurtaj olan gençlerin sayısı inanın düşündüğümüzden çok fazla. Çoğu psikolojik destek almadan hayatlarına devam ediyorlar. Bu şehrin sokaklarında, çantasında bir kavanoz içersinde cenin taşıyan genç kızlar olduğunu biliyormuydunuz?. Yada ailesinden harçlığı kesilmesin diye bir şey söyleyemeyen, kurtaja başvurduğu için kendini suçlu hissederek sadece uyumak için uyuşturucu kullanan genç erkekler olduğunu. Bu konularda bir şey yapabilirmiyiz, sanmıyorum, çünkü çoğu hikayeden haberdar olmadan yaşıyoruz...
Eğer bu yazımı, yirmili yaşlarda okuyan gençler varsa, şunu söyleyebilirim: Seks doğru zamanda doğru şekilde doğru kişiyle yapıldığı zaman dünyanın sekizinci harikası gibidir. Ama unutmayın her genç kız bir anne adayıdır. Zamansız, kontrolsüz ve korunmasız ilişkiler eninde sonunda sizi cehenneme sürükleyecektir. Tanrıdan bahsetmiyorum dostum. Belki o yaşadığımız dünyada tarafsız ve mudahale etmiyor, sadece değerlendiriyor. Bahsettiğim cehennem, kendi yaratacağın kabuslarda oluşur. Nerde mi biliyorum ?. Senin yaşlarında hayal bile edemeyeceğin bir cehennem yaratmıştım ve hala o cehennemde yaşıyorum... ''

T&T

 
Toplam blog
: 151
: 911
Kayıt tarihi
: 16.02.08
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk öğretim, üniversite, askerlik ve evlilik hazırlıkları sıralamasında stan..