Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '08

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

ABD'den Dünyaya 'Global Kriz'

ABD'den Dünyaya 'Global Kriz'
 

Neden yanlış adlandırılıyor ki ! 'Global kriz' diye, sanki dünya genel ekonomisinden kaynaklanan bir krizmiş gibi isimle değerlendirilmektedir. Bu ABD'nin dünyayı etkileyecek bir buhran habercisidir. ABD'nin kapitalist sistem hırsının gereği olarak, emperyalist politikalarının gereği olarak bu sonuç doğmuştur.

Dünya kamuoyuna "global kriz" olarak lanse edilmeye çalışılan, aslında ABD'nin makro ekonomik krizidir. Onu Rab edinip Ona biat edip onları icazet kaynağı olarak görenler ondan gelen hertürlü belaya da katlanacaklardır. Ama ne yazık ki realitede kişisel ekonomik darbeyi bu konuda alakası olmayan dünya halkları yemektedir. Ekâbir takımının ki, kurumsal krizlerdir. Kişisel aile yaşam standart ve klasında bir etki-değişiklik olmamaktadır. Dünyaya global olarak yansıyan kirizin odağına bakarsak ...

Bush, Amerikan halkına “Çok geç kalırsak iş işten geçer” kurtarma operasyonu için gerekli 700 milyar dolar ödenek talebi için Bush, “Amerikan ekonomisi tehlikede” dedi. Bu kriz, öyle ciddi sonuçlar doğurması kaçınılmaz durma girmiştir ki, yapılacak başkanlık seçimi arifesinde Başkan Bush, (Bush, Demokrat Parti başkan adayı Barrack Obama ile Cumhuriyetçi Parti başkan adayı John McCain'i, ABD ‘de yaşanan ekonomik kriz konusunda görüşmek için acil olarak Beyaz Saray'da toplantıya çağırdı.) rakip iki adayı da konuyu görüşmek gereği duyarak toplantıya çağırması; konunun ne kadar vahim ve o kadar da milli konu olduğunun açık mesajını vermektedir.

Bunalım haline dönüşecek olan kriz kendi söylemlerinden yansımaya başlamış; Bush'un televizyonda yaptığı konuşmada, ülkesinin ciddi bir ekonomik kriz içerisinde olduğunu söylemesi, euro/dolar paritesinde sert bir harekete neden olmuş. Bu konuda finans çevreleride; Hideki Amikura, "piyasadaki eğilim, doların karşısında ve bu yıl sonuna kadar bir toparlanma beklemiyorum. ABD ekonomisinin zayıflaması dolar için büyük risk" dedi. Yine, Richard Franulovich de "ABD'nin finansal krizin merkezinde olduğuna işaret ederek orta vadeli trendin dolar aleyhine görüldüğünü belirtti."

Bush'un sözlerine bir de ABD Merkez Bankası'nın (FED) önümüzeeki ay faiz indirimi yapabileceği beklentileri de eklenince, doların euro karşısındaki değer kaybı yüzde 1'e yaklaştı. Dolar piyasada aktif olarak işlem gören 16 para biriminin 13'ü göre değer yitirirken, euro karşısında son 15 gündeki kaybı yüzde 6'ya ulaşmış ama bizim durumumuz hatırlanırsa bizde değer yükselmesi var. Bu durumda biz global ekonomik dünyanın neresindeyiz!

Neyse bizim durum zaten genel ekonomik kuralların dışında değerlendirilmekte ve öyle yorumlanmalıdır. Ancak Krizin ana kıta ve odağı ABD de ülkenin önde gelen finans kuruluş ve bankaları krizin atlatılması operasyonunun en sıcak günlerini yaşamaktadırlar. Bu depremin esintisi Atlantiğin bu sahiline tsunami olarak yansımasından korkan Avrupa ekonomik kuruluş ve organları teyakkuz durumuna geçmiş payanda çalışmalarına başlamışlardır.

Bu tedirginliğin sonucu olmalıdır ki Türkiye’nin ihracat pazarlarında yol açtığı daralma eğilimi Türkiye’yi de olumsuz etkilemekte, daha şimdiden tedbir olacak ki iki dev otomobil fabrikası üretimine ikişer hafta ara verme kararı almışlar. Sanayide, genel tahmin üretim, satış, maliyetler, rekabet gücü gibi konularda giderek kötümserliğin hakim olduğu doğrultusundadır. Genel değerlendirme ile geçen yıl ile yapılan karşılaştırma bu yıl ihracatın durağanlaştığı stokların yükseldiği pazarların daraldığı yönündedir. Bu durumda kapitalizmin risk paylaşımının küçükten büyüğe değil, büyükten küçüğe doğru yansıması ile küçüklerin karşılıksız bedel ödeme durumunda kaldıkları da iyi öğrenilmelidir.

Bu kriz devlet destek operasyonları ile atlatılsa dahi kapitalizmin sorgulandığı bir durak olduğu aşikardır. Bu süreçte belki ülkelerin ve özellikle ABD'nin ekonomik organları metabolizmasının düzenli çalışması için sistem içinde kalınarak operasyonlar kaçınılmazdır ve belkide ameliyattan başarılı çıkılabilir. Ancak bu kriz sistemin sorgulanmasını ve yeniden değerlendirilmesi miladı da olabilir.

Kapitalizmin siyasi yansımasında elbette merkezi yangınla kuralların altüst olması başka değerlendirilir, taşrada sönen ocaklar da olsa üstüne su sıkılarak koyverin de denilebilir. Bu durumda kriz sarayın şömünesini tutuşturmuştur, elbette her operasyon ve müdehale normal sayılacaktır. Ama bizim pozisyon veya benzerlerimizde böyle bir sorun çıksa, el açılan kapı kendileri olacağından sistemin bütün kuralları dokunulmazlık kazanır.

Aslında halk çıkarları açısından sistem kuralları içinde kalmalı. Ama devlet halk tarafında yer almalıdır. Madem globaldir o halde güçlü ülkelerin çok ulusluları sistem içinde olarak globalizmin gereklerini yerine getirmelilerdir. Devlet ancak yerel halkın korunması yönünde sosyo-ekonomik destekleri organize etmelidir.

Diğer taraftan bu krizler bizim gibi ülkelere göstermektedir ki ekonomik yapı kapitalizm içinde devamlı risk taşımaktadır. Bu sistemin gereğidir fakat ya elinizdeki avucunuzdakinin kontrolu dışarıda ki merkezlerin kontol ve iradesine bırakılırsa böylesi çöküşlere ne ile önlem alacaklar.

Aslında bu kriz ABD'nin ama diğerlerine global kriz olarak yansımasa da sistem olarak düşünülmesini gösterecektir.



İlgili blog: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=134276


 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..