Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '08

 
Kategori
Güncel
 

Atatürk, annem, vesaire…

Atatürk, annem, vesaire…
 

İlk okul yıllarında annem her Kasım’ın onunda elimize yirmi üç yaşında şehit düşmüş yakışıklı pilot dayımızın saklamış olduğu gazeteleri özenle verirdi elimize, gazeteler 10 Kasım 1938 tarihliydi!

Hıçkırarak ağlayan insanların fotoğrafları vardı, yazıları detaylı olarak okuyacak yaşa gelene dek, bir süre kalsın, sonra veririz denilen gazeteler eksilmeye başlamıştı tek tek…

Annem, o günü çok iyi hatırlıyor, çocuk aklıyla elbette, büyük bir yas ortamıydı diyor, herkes çok üzgün, herkes ağlıyordu!

Atatürk ölmüştü!

İlk okul birdeymiş sanıyorum annem, teyzem iki yaş büyük, okul önlüklerinin beyaz yakalarını çıkardıklarını anlatıyordu, mateme en yakışan renk elbette ki siyahtı!

Annem… Bir cumhuriyet kadını!...

Özen ve bezenle bizleri giydirip, okul öncesi yaşlarımızda dahi Cumhuriyet Bayramı’na, On Kasım Anma Törenlerine götüren, On dokuz Mayıs’ı atlamayan, Otuz Ağustos’un anlamını bilen kadın!

Üç yaşımızdan itibaren özenerek diktiği, eski el işi kuşaklarla bezediği köylü kızı giysilerimizle bizi yirmi üç Nisan günleri törenlere götüren kadın!

Ayakları üzerinde dik, eşine destek… Çocuklarına arkadaş…

O yüzden şu yaşında, yalnız yaşarken dahi, bir kez olsun gıkı çıkmaz, gazetesini okur, bulmacasını çözer, tansiyonu çıktığında kendi içinde halletmeye devam eder!

Mutat telefon görüşmelerimiz vardır, ev mesafelerimiz pek de uzak değildir ama, bize yük yüklediğine hiç tanık değilimdir!

“Babamı uğurlayalı sıkılıyor musun anne” diye sorarım zaman zaman, “Özlüyorum babanı ama sıkılmıyorum” der…

Bir kez bile ağzından sakil bir kelime duymadığım annem! Kendini acındırmayan, doğurdu, özenle büyüttü diye çocuklarından beklentilere girmeyen, hesap sormayan Gülhan Hanım!

Güzeller güzeli Kadın!

Abartmıyorum, hakikaten de çok güzel bir kadındır!

Dün gece biraz rahatsız diye yanında kaldım, yemeğini getireyim, otur anne, suyunu ben veririm dedim, “Alıştırma beni ne olur” dedi!

Hiç söylemez, üzülmeyelim ister, yanındayım diye mutlu oldu, muhtemelen güven duydu…

Geçirirken, yine gel, kal istersen dedi… Öyle naif… Öyle zorlamadan…Yalnızca mutlu olduğunu ufacık da olsa hissettirmek adına…

Atatürk ve cumhuriyet…

Cumhuriyet ve özgürlük!

Özgürlük, cumhuriyet ve annem!...

Atam! Huzurla kal… Teşekkür ederim sana ki, böyle güzel bir nesil ışığın ile yoğrulmuş ve bu ışığı çocuklarına taşımış!

Annem! Teşekkür ederim ki, Cumhuriyet kadını olarak, her bir hareketin, her bir söz ve bakışın ile bize ufuklar açtın!

Atatürk ve annem…

Andım olsun ki var olduğum sürece izinizden gideceğim!


Gülgün Karaoğlu
Kasım,10/08

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..