Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '08

 
Kategori
Güncel
 

Ölüler uyur mu?

Bugün 10 Kasım. Cumhuriyetin banisi Mustafa Kemal Atatürk'ün 70.ölüm yıldönümü. Atatürk bir kere daha anılıyor. Anılıyor da nasıl anılıyor?

Yazıları yorumları okuyorum. Pek de rahmet dileyen yazılar değil bunlar. Esasen Atatürk'ün ölümünü kabullenmemiş ifadelerle dolu hepsi.

Buna karşılık vurgu hep şu yönde: "Ata'm sen rahat uyu" veya, Türkiyenin halleri dolasıyla Atatürk'ün yattığı yerden her şeyi görüp gözettiği inancıyla, ondan özür dileyen ifadeler, "Seni rahat uyutamadık Atam" gibi..

Oysa; bizim inancımızda ölüler mezarlarında uyumazlar. Konunun uzmanları daha iyi bilir elbette ama, bizim bildiğimiz kadarıyla, mezar, insanın kıyamete kadar beklediği yerdir. Bu bekleme süresince de, dünyadaki ameline parelel bir hal içinde bulunur. Yani, ruhani anlamda yaşar. Ama, dünyada neler olup bittiğini, dünya gözüyle görüp gözetemez.

Geride kalanların ölüler için yapacağı en iyi şey de, onların ruhaniyetine rahmet dilemektir. Bunun en kestirme yolu da bir Fatiha okumaktır.

Atatürk bu yönde de şanssız gözüküyor. Çünkü, şu son "Mustafa" belgeseline gösterilen tepkilerden anlaşıldığı gibi, Atatürk'ü "insani" zaaflarıyla görmek istemeyenler; ona insanüstü bir varlık gibi bakanlar, doğal olarak ondan bir Fatiha'yı da esirgiyorlar.

Bir Hatim, bir Mevlit ya da bir Fatiha. Bunlar hep laikliğe aykırı bulunuyor. Ölenen bir insan ve bir Müslüman olduğu dikkate alınmıyor.

Zaten, tarihçi Mustafa Armağan'ın yazdığı gibi, Atatürk'e doğru dürüst bir cenaze namazı da kılınmamış. Hiç gördünüz mü bir yerlerde, Atatürk'ün "cenaze namazı"na dair bir fotağraf.

Ancak, aile efradının ısrarıyla, vefat ettiği Dolmabahçe Sarayında, orada bulunan sekiz on kişiyle bir cenaze namazı kılınmış; herhangi bir camiye bile gidilmemiş...

İnsanlar, esas olarak kabirlerinde yanlızdırlar. Onların bu yanlızlığını gidermenin yolu da, mezarlarının önünden geçmek değil, bir Fatiha okumaktır. Bizim inancımız, yani İslam inancı bunu gerektirir.

Atatürk'te bir insan ve bir Müslüman olarak bunu hak etmiyor mu? Yarın, ruz-ı mahşerde, "Bir Fatiha'yı esigediniz benden ey Milletim!" demez mi!


 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..