Onlar KOCAMAN çocuklar ''Dilek Ç.''

Konuk;Dilek Ç.
Söyleşi Yönetmeni; Sabiha Rana

- Merhaba Sevgili Dilek Ç. Öncelikle söyleşi teklifimizi kabul ettiğiniz ve bize zaman ayırdığınız için teşekkür ediyor ve hoş geldiniz diyorum. Nasılsınız efendim?

- Teşekkür ederim. İyiyim. Milliyet Blog Ailesinin bir ferdi olarak, asıl ben size teşekkür ederim. Bu günü çok bekledim dersem inanır mısınız? :)

- İnanmaz olur muyuz Sevgili Dilek.. Ben Kaplumbağa'gillerden olduğum için, söyleşilerimizde o hızla gerçekleşiyor. Tabi affınıza ve sabrınıza sığınarak.. Ama gecikmeli de olsa, bizler sizi daha yakından tanıyacağımız için, sevinçli bir heyecan içindeyiz.. Öyle değil mi bizim mahalle?:) Bak herkes evet evet evet diyor.. :) ''Onlar KOCAMAN çocuklar'' söyleşisinin sorularıda artık klasikleşti. Ben şahsen tarihe geçeceğinden de eminim.. Malum sorulması kaçınılmaz olan şu soru ile başlamak istiyorum; Bize kendinizi tanıtır mısınız? Daha doğrusu, bizleri çocukluk anılarınıza misafir eder misiniz? Özellikle nasıl bir çocuktunuz bize anlatır mısınız?

Cevap: biraz içine kapalı , hayalperest ama genelde hayaller drama ya da entrika ağırlıklı

2 - Hiç unutamadığınız bir çocukluk anınız var mıdır?

Cevap: Bahçede komşu çocuklarıyla koşup, susayıp, can havliyle yerde duran bidonu kafaya dikip kana kana içtiğimi, ancak kandıktan sonra bidondakinin çamaşır suyu olduğunu anladığımı ve bir hafta çamaşır suyu istifra ettiğimi anımsıyorum, iğrençti ama şimdi komik geliyor.

3 - İlk okulda öğrendiğiniz ve severek hatırladığınız bir okul şarkısı var mıdır?

Cevap: İlkokul müdürümüz Sn.Ömer Kirman müzik derslerimizde bize kemençe çalar, türküler öğretirdi, en çok aklımda kalan da telgrafın tellerine kuşlar mı konar, insan sevdiğine de yavrum böyle mi yapar ( ne yapıyor acaba sevdiği buna diye düşünür düşünür hüzünlenirdim millet el çırparken, hüzünbaz mıyım neyim )

4 - Çocukluk arkadaşlarınızın arasında ilk aklınıza gelen kimdir?

Cevap: Cemil diye bir oğlan vardı safça biraz, bilek kuvvetine güvenen bir tip, bir gün artık neye kızdıysam okul yolunda bak Cemil ben öğrendim ki senin baban gerçek baban değilmiş, üveymiş dedim, eve gidene kadar ağladı(hay allahım nerden de uydurduysam), benim pis sırıtmalarım annesinin kapımıza dikilmesiyle son bulmuştu , bir de gülümseyerek anımsadığım okulun hademesinin kızıydı, erkenden okula gider ders başlamadan onunla oynardım, tam çıkaramadım ama Aslı’ydı sanırım ismi.

5 - Mahalledeki arkadaşlarınızla hangi oyunu daha severek oynardınız?

Cevap: Evcilik , ben anne olurdum genelde, yemekler pişirip, doyururdum onları ama cidden yemek pişirirdim, 10 yaşında falan başladım ufak tefek yemek yapmaya.

6 - Hangi komşunuzu sevgiyle hatırlıyorsunuz ve sizi komşunuzu sevmeye iten sebep neydi?

Cevap: Samsun’lu bir komşu teyze vardı, annemler bizi yalnız bırakıp işe gittiklerinde bizi göz hapsine alır , bahçe dışarı bırakmazdı, o zamanlar bana gardiyan gibi gözükse de şimdi sevgiyle anıyorum.

7 - Çocukken en çok neyi hayal ederdiniz?

Cevap:Büyümeyi, aşık olup evlenmeyi (ne halt olacaksa ) (Bencede:)

8 - Çocukken en çok sizi neler korkuturdu?

Cevap: Annem

9 - Çocukken okuduğunuz ve etkisinde kaldığınız bir kitap var mıdır?

Cevap:Annemin kitaplarını okumaya bayılırdım, en aklımda kalan Kurtuluş Savaşı dönemlerine ait, İzmir Ateşler Altında kitabıydı, okur okur ağlardım.

10 - Çocukluğunuzda gönül hoşluğuyla yaptığınız bir iyilik hatırlıyor musunuz?

Cevap: Halamın maddi durumunun çok kötü olduğunu duymuş, annemden gizli ne kadar altın takım varsa ona postayla yollamıştım))

11 - Büyüklerinizin size tembihlediği en az üç(3) nasihatı saymanızı istesek bunlar neler olabilir?

Cevap:
1- Kapıyı kimseye açma
2- Kardeşine sahip çık
3- Fazla arkadaş edinme (kimseye güvenme)

12 - Ailenizin size getirdiği yasaklardan hangisine daha çok tepki verirdiniz? Neden?

Cevap: Arkadaş edinmeme fazla müsaade etmiyorlardı çünkü evde yalnız kalıyorduk ve kardeşime bakmak zorundaydım, o zamanlar kızsam da şimdi hak veriyorum.(anne olduktan sonra daha fazla)

13 - Hangi oyuncağınızı özleyerek hatırlıyorsunuz?

Cevap: Çok fazla oyuncağım olmadı, hatırlamıyorum.

14 - Uçmak mı? yürümek mi? yüzmek mi?

Cevap: Uçmak da, uçan her şey de beni biraz ürkütür, denizi çok severim ama beni en iyi hissettiren yürümek, ayaklarımın yere basması yani..

15 - Küresel ısınmayla mücadele için, bizlere örnek olacak ne gibi alışkanlıklarınız var?

Cevap: Çok dikkat ediyorum, eskiden beri öyle gerçi, fuzuli su ve elektrik harcamam, kullandığım ürünlerin geri dönüşümlü olmasına dikkat ederim ve işyerinde kullandığımız atık kağıtları Tema Vakfı’na bağışlarım. (Tema Vakfı (Yaşar Bey.) 283 78 16 )

16 - Aile dendiğinde sizin aklınıza ne geliyor?

Cevap:Çocuk

17 - Ailece bir araya geldiğinizde (sizin ailenize has) geleneksel olarak yapılan (olmazsa olmaz) hangi yemekler olur o an sofranızda?

Cevap: Et, salata, rakı

18 - Yapmayı ya da yaşamayı isteyip de gerçekleştiremediğiniz içinizde ukde kalan bir şey var mıdır?

Cevap: Asker ya da polis olmayı çok isterdim ama sağlığım müsaade etmedi.

19 - Hangi mevsimi seversiniz?

Cevap:Sonbahar

(Biliyor musun Sevgili Dilek Sonbaharı sevdiğini öğrendiğimiz için, söyleşi zamanı olarak da sonbaharı bekledik? :)))

20 - Elinizde olsa gelecek nesillere faydalı olacak neler yapmak istersiniz?

Cevap:Elimde olsa çocukların hastalanmaması için özel bir aşı geliştirmek isterdim, en azından reşit olana kadar, savunmasız ve muhtaç olduklarından hasta olmalarına dayanamıyorum.

- Bu söyleşi adına biz, Milliyet Blog Ailemiz olarak size çok teşekkür ediyoruz.. Sizi çocukluk günlerinizle tanımak, çok masum ve keyifliydi.. Sizi iyi ki tanıdık. İyi ki buradasınız.. Size sevdiklerinizle birlikte mutlu bir yaşam diliyoruz.. ''Melekler yüreğinizden öpsün Sevgili Dilek Ç.''

- Çooooooook teşekkürler Dilek ç.

''İNSAN GÖZDÜR, GÖRÜŞTÜR, GERİSİ ETTİR. HZ. MEVLANA: http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=976897 Sevgili Dilek Ç.yi sayfasında ziyaret edip onu daha yakından tanımaya ne dersiniz..

- Evet bir sanal söyleşinin daha sonuna geldik. Başka bir söyleşide yeniden buluşmak üzere sevgili dostlarım..

Söyleşiye katılan dostlarımızın isimleri ve söyleşi linkleri:

Sevgili Dostlarım,

Göstermiş olduğunuz sıcak ilgiye ve de değerli katılımlarınıza çok teşekkür ediyorum.

Eğer aklınıza ve yüreğinize ''neden hep aynı sorular?'' diye, bir soru işareti düşmüşse Kİ
düşünmüşünüzdür mutlaka ''hayat hep aynı'' ama biz canlılar, farklı zamanlarda dünyaya geliyor, farklı duygular hissediyor ve farklı hayatlar yaşıyoruz... Anlıyacağımız, ''Hayatın soruları aynıdır. Çünkü; yanıtları farklıdır. Bizler o farklılıkta saklıyız'' da ondan efendim..

kategoriden rastgele blog getir

Diğer Yazarlarımızdan

Toplam blog: : 1989; : 4996
Kayıt tarihi: : 26.10.06

Gazeteci - Yazar (NLP Uzmanı - İlişki ve Yaşam Koçu) Yaşarken dünyayı dolaşmayı, topraktan güneşe..

Sabiha Rana Melekler Yüreğinizden Öpsün

12 Kasım '08

Onlar KOCAMAN çocuklar ''Dilek Ç.''

Yazdığım Kategoriler