Yeni güne, nasıl merhaba demeliyiz?

"İnsanlar üzerinde bıraktığımız ilk izlenim için 10–15 saniye yeterlidir. Ama eğer bu ilk izlenim kötüyse, onu silmeye bazen bir ömür bile yetmez.” 

*“Her sabah ayna karşısında kendimize çeki düzen verirken, bir yandan kendimize merhaba der, bir yandan da gün boyunca rastlayacağımız, birlikte olacağımız bütün insanlara merhaba demeye hazırlanırız. Bu merhaba, çok üstün körü, usulen söylenmiş bir merhaba olabileceği gibi, çok içten, sıcak ve samimi bir merhaba da olabilir. Bizi görgülü ya da görgüsüz insan yapacak olan şeylerin başında, başladığımız bu yeni güne nasıl merhaba dediğimiz gelir. 

Bu “merhaba”yı ağzımızdan çıkan sözcüklerle değil, başka bir şekilde söyleriz. Gün içinde bir şekilde ilişki kurduğumuz bütün bu insanlarla tek kelime konuşmasak bile, onlara saçımızla, makyajımızla veya sakal traşımızla, beden ve ağız kokumuzla, el ve tırnaklarımızla, burun ve kulaklarımızın görünümüyle, kılık kıyafetimizle, duruşumuzla ve yürüyüşümüzle, yüz mimiklerimiz ve el kol hareketlerimizle, dokunuşumuzla çok şeyler söylemekte, çok sayıda mesaj vermekteyizdir. Buna “sözsüz” iletişim diyoruz. 

Bu şu anlama geliyor: Ağzımızı açıp tek kelime söylemesek dahi, sadece saçlarımızla, sakal traşımızla, makyajımızla, el ve tırnaklarımızın görünümüyle, vücut ve ağız kokumuzla, giysi ve ayakkabılarımızla, kısacası dış görümümüzle karşımızdaki insanın hakkımızda bir kanaat edinmesi için yeterince mesaj vermekteyizdir. 

İnsanlar üzerinde bıraktığımız ilk izlenim için 10–15 saniye yeterlidir. Ama eğer bu ilk izlenim kötüyse, onu silmeye bazen bir ömür bile yetmez.” 

—Bazen, yıllardır selam verdiğimiz bir insanın gerçek yüzünü gördüğümüzde, sosyalleşme adına yapılan selamlaşma ve yakınlaşmaların aslında bir balon gibi içinin boş olduğunu düşünürüz. 

Tabi ki öyle değil… Ancak, sokaktaki insanlardan önce, gözlerimizi açar açmaz bize yeni bir günde sağlıklı ve sıhhatli yaşama fırsatı veren yaratana… Allah’ımıza selam ve şükranlarımızı belirtmeliyiz. 

Bazen tanıdığımızı sandığımız kişilerin gerçek yüzlerini zaman içinde yukarıdaki PANO da olduğu gibi görmek, bizi şaşırtmamalı! Bukalemunlar da bazen bulunduğu yere ve konuma göre, soldan sağa, bazen sağdan sola doğru değişirler.

Dilleri boylarının yaklaşık 1-1, 5 katı uzunluğunda, hareketli ve yapışkandır. Gözler bağımsız hareket eder, biri yukarı bakarken diğeri aşağıya bakabilir. Dikkatli bakılırsa çok tanıdık gelebilirler! Kertenkeleye benzerler.
Yeni bir hafta başı ve güneş birazdan doğacak, herkese "merhaba"... Hayırlı günler...


*MESS

 

M.Talip Girgin