Davos, IMF ve seçimler

En sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim de yazım boşuna: “İsrail’in yaptıklarını hoş mu görüyorsun “diye okunmadan eleştirilmesin veya “ne yani başbakan sussa mıydı “denmesin.

1- İsrail’in Gazze’de yaptıkları tartışmasız “insanlık ayıbıdır”

2- Simon Perez’in üslubu ve moderatörün yönetme biçimi doğru değildir ve mutlaka cevap verilmesi gereklidir. Amaa

İşte bura da koca bir ama, hatta amalar var...

Birincisi başbakan orada cevap verirken aynı sertlikte ama diplomatik olarak doğru bir üslup kullanmalıydı. Yani konuşma artistlik olarak 10 üzerinden 8, teknik olarak ise 10 üzerinden 2.

İçerik ise maalesef sorunlu ve diplomatik kriz yaratacak öğeler ile dolu.

Bu tepkiyi sadece aşırı sinirli ve duygusal sözlerle değil, 3-4 cümlelik, son derece akıl dolu, laf çakmalar ve taşı gediğine koymalar ile yapabilirdi. İşte o zaman gerçekten tarihe geçerdi, konuşma sonunda ise çıkıp gitmek ona kalmış.

Dünya tarihinde böyle etkili ama tepkili birçok konuşma var ama maalesef başbakanın ki hezeyanlı bir tepki olarak geçecek. Zaten tarafsız ülkelerin basınında ki bugün kü başlıkları bakın bunu göreceksiniz

Gelelim diğer amalara:

1. Ama : Bu çıkışın zamanlaması

Teğet geçecek dediğiniz ama delip geçen ekonomik kriz nedeniyle IMF’yle anlaşmaya muhtaç olmuşsunuz. Bürokratlarınız tam geçen hafta anlaşılacakken, başbakanın nedeni belli olmayan direnmesi yüzünden görüşmelere ara verilmiş. Davos’da tekrar görüşmüşsünüz fakat bu sefer bir türlü açıklayamadığınız “2 talep” yüzünden işler yine bozulmuş.

Bu arada nedir hakikatken bu iki talep “Eflak ve Boğdan mı?“ boğazlardan geçiş hakkı mı?“

Sakın kömür ve seçim harcamaları ile ilgili bir şeyler olmasın?

Gazze konusunda arabulucu olarak taca çıkartılmışsınız

Ergenekon’da işler terse dönmeye başlamış, insanlar artık salpam saman karıştı demeye başlamışlar . Yerel seçimlerde Ankara ve İstanbul da yarış kızışmış, Kılıçdaroğlu bastırıyor.

Başbakan’ın zaten sert konuşmaya hazırlandığı, “seçmen”e selam mesajları vereceği ellindeki notlardan açıkça belli ama Perez lafları çakıp , moderatör konuşturmayınca başbakan’ın içindeki “ Recep” coşuyor.

İç politika da oy için önüne gelen bu pası kaçırmıyor ve “ Davos Fatihi “ olarak yurda dönüş yoluna geçiyor, sevgili eşinin göz yaşları ile eşliğinde

2.Ama: İç Politika ve Seçim malzemesi

Belediye otobüsleri , metroları çalıştırıyor insanlar hava alanına taşıyor başbakanı karşılamak için. Basın toplantısında sakinleşmiş olarak konuşuyor. Sonra “iç politika” “seçim” için gelen kalabalık önünde yine “ Recep” oluyor. Ama kalabalık onu kesmemiş ki daha büyük ve organize bir kalabalık için “ Devamı yarın metro açılışında diyor”

Bir kez daha dış politika iç politikaya alet ediliyor ve bir kez daha bir seçim öncesi, talih AKP ye ve Erdoğan’a kıyak geçiyor.

3. Ama 2 Milyar Dolarcık Silah Anlaşması

Her şeyin sonunda kocaman bir ama kalıyor o da bu kadar tepkili olunan İsrail’e geçen ay yapılan 2 Milyar dolarlık silah alım anlaşması neden askıya alınmıyor ?

Qua Vadis ?