Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '09

 
Kategori
Güncel
 

İnsan, düşünen hayvanmış?

İnsan, düşünen hayvanmış?
 

İİNSAN, "DÜŞÜNEN HAYVAN"SA, "DÜŞÜNMEYEN İNSAN" O ZAMAN NE?


Bir filozof demiş ki:
“İnsan, mantıklı düşünen bir hayvandır.”
Bunu hangi filozof söylemiş?
Bu, o kadar önemli mi?
Burada önemli olan, “insan”ın “hayvan”a benzetilmesi.
İnsan için “düşünen”, “mantıklı” sıfatlarının kullanılması, ”insan”ı, ne yazık ki, “hayvan”lıktan kurtaramıyor.
“İnsan”a, “düşünen hayvan” dedik ya, “düşünmeyen insan”a ne diyeceğiz?
Hayvanoğlu hayvan mı?
Hâşâ!...
Sözümüz meclisten dışarı!

*****

Söz, “insan”dan, “hayvan”dan açıldığına göre, devam edelim:
Özellikle kırsal kesimde “sövgü”müz de, “sevgi”miz de “hayvan”la renklenir.
Hayvanlara özgü, “anırmak, miyavlamak, böğürmek, ötmek, kükremek” gibi eylemleri insanlara yakıştırmayı pek severiz! Ne de olsa, göçebe bir toplumdan gelmişiz; yaşamımız da doğa ile hayvan ile iç içe olmuş. Atasözlerimiz, deyimlerimiz, sövgülerimiz bu kaynaktan beslenmiş, bugünlere gelmişiz.
Gelmişiz de ne olmuş?

Sövene sayana, kabadayılık yapana “erkek adam” demişiz.
Bu kadınsa, ona “erkek gibi” diyereyek onu yüceltmişiz.
Böylece her ortamda aşağılamaktan geri durmadığımız kadını yüceltmişiz!
O tipler birer “halk kahramanı” olmuş gözümüzde!
“Alternatifi yok!” demişiz.
Bu tiplerin içi dışı bir olduğunu söyleyerek onları topluma “örnek kişiler” olarak sunmuşuz.
Bir insanın ağzına geleni söylemesini, “içi dışı bir” yakıştırmasıyla övgüye değer görme ne acı!
Düşünmeden konuşan insan!..
Düşünmeden konuşanı, düşünmeden yücelten insan!..


Ee, insan düşünen hayvansa, bize söz düşmez.
O zaman biz bu işte yokuz!
Biz bir söyleyip iki düşünmeyiz.
Biz iki düşünüp bir söyleriz.

Bizim soyumuz sopumuz belli!
Biz insanız!
Yaşasın, iki düşünüp bir söyleyen insan!

*****

Hayvan derken hangi hayvandan söz ediyoruz?
Hayvan, her insana aynı hayvanı hatırlatmaz.
Ben, önce “kanarya”yı hatırlarım:
Bir sarı kanaryamız vardı; Kuşçu Süleyman, onu küçük kızım Yankı’ya armağan etmişti.
Bir gün....
Televizyonun başına geçmiştim; biraz sonra yayımlanacak Fenerbahçe maçını izleyeceğim.
Bir ara, Yankı’nın sesini duydum:
“Baba, Serhat ölmüş!”
Yerimden fırladım; Serhat Akın’a ne oldu da ölmüştü, diye düşündüm.
Ne dediğimi hatırlamıyorum.
Kızım, “Kuş, baba, kuş!...” diye açıklama yapıyordu.

“Serhat”, küçük kızımın “sarı kanarya”sıydı.
Eşim yurtdışında olduğu için bakım görevini üstlendiğim bir kanaryaya bile bakamamıştım; kanarya, benim yüzümden ölmüştü.
Günlerce, bunun etkisinden kurtulamadım.
O zaman, kimi insanlarda, aşırı gibi görülen hayvan sevgisinin ne demek olduğunu anladım.
Hayvanseverleri şimdi daha iyi anlıyorum!

*****

Siz, hayvan sözünü duyunca hangi hayvanı hatırlarsınız?
Benim hatırladığım hayvanlar var.
Benim sevdiğim hayvanlar var.
Benim tanıdığım hayvanlar yok!
Ben insanları tanıyorum.
 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..