Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '06

 
Kategori
Özel Günler
 

Çocukluğumun Yerli Malı Haftası Kutlamaları

Çocukluğumun Yerli Malı Haftası Kutlamaları
 

''Yerli malı, yurdun malı, her Türk onu kullanmalı'' sözüyle hatırlanan ve ''12-18 Aralık günleri arasında kutlanan Yerli Malı Haftası, ilkokul yıllarıma götürdü yanaklarımda tebessüm, yüreğimde özlemle. Benim çocukluk yıllarımda ''Yerli Malları Haftası'' çok güzel, keyifli, coşkulu kutlanırdı.

Öğretmenimizin, hafta hakkında bilgi verip, belirlenen zamanda, evlerden gelen pasta, meyve, kuru yemişlerle günü kutlayacağımızı söylediğinde heyecanlanır, aynı yiyecekleri getirmemek ve daha çok çeşit olması için tatlı, tuzlu paylaşımı yapardık aramızda. Annemin o gün hazırladığı yiyecekleri, ayrı bir poşet veya sepette okula götürürken, herhangi bir çarpma veya görünmez kazaya karşı daha dikkatli olmaya çalışıp, çantamı yürürken iç tarafta taşıdığımı bugün gibi hatırlıyorum. Sıralarımızın üzerine beyaz örtüler serilir, kullanmaya kıyamadığımız, resimli, renkli peçeteleri, kendi eserlerimiz gibi ve yağlı boya resim edasıyla tabakların kenarına yerleştirirdik. Öğretmenimizin daveti üzerine gelen misafir öğretmenlerimiz de bizlere katılır, günün anlam ve önemini anlatan konuşma, varsa okunan şiirlerden sonra yiyerek, eğlenerek, kutlamaların başlangıcını yapardık keyifle.

''Yerli Malı Haftası'' denildiğinde aklıma öncelikle, ''Yerli malı yurdun malı, her Türk onu kullanmalı'' sözü ve çocukken daha keyifli, eğlenceli olan kutlamalar gelir. Bahçelerimizde yetişen portakal, mandalin, incir ağaçlarından topladığımız, ya da anne babalarımızın manavdan, pazardan aldıkları, bölgemizde, ülkemiz ikliminde yetişen meyveleri yerdik. İthal meyveler olmazdı, yerli malı haftasında bugün ki gibi. Neredeyse ithallere ''yerli malı'', ''Türk Malı'' demeye başlayacağımız bugünler gibi değildi, çocukluğumun yerli malı haftası kutlamaları. Sınıf ayrımı olmadan oturulurdu sıralara, harçlığı olmayan ya da yetişmeyen arkadaşımızla simit ve şalgamı paylaşırdık.

Teneffüslerde ''Sek sek'', ''Saklambaç'', ''Aç kapıyı bezirgan başı'', ''çelik çomak'', ''yakan top'' oyunlarını arkadaşlarımızla oynardık, sanal alemde değil. Bizlerden büyük abla, ağbilerimizde bildikleri için ''uzay gemisi'' yaparken mutlaka yardım alırdık. Daha saf çocuklardık, bugüne göre sanırım. Özel günleri, bayramların anlamlarını iyi bilir, ''İzmir'in dağlarında çiçekler açar'', ''Orada Bir Köy Var Uzakta'' marşlarını söylerken daha gür çıkardı seslerimiz. En iyi Komşu Ülke, Pakistan ve yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti idi. Avrupa Birliği'ne üyelik konusu bu kadar yer etmiyordu gündemi, hayatlarımızı, geleceğimizi. Topraklarımız, bankalarımız, şirketlerimiz yabancı sermayenin elinde değildi. Okullarda şiddet, cinayet olmazdı.

Çocukluğumun ''Yerli Malı Haftası Kutlamaları'' derken nereden nereye geldim. Yerli malı haftasında Anamur Muzu, Adana Portakalı, Osmaniye fıstığı, Mersin limonu, Giresun fındığı, Gaziantep fıstığı ,Silifke yoğurdu yedikten, günü yaşadıktan sonra unutmak değildi haftanın amacı elbette. Öğrenerek, anlayarak, önemini unutmadan, her alanda uygulamaktı.

Televizyon kanallarında konuyla ilgili habere rastlayamasam, merak ediyorum, '' Yerli Malı Haftası Kutlamaları''' hala yapılıyor mu ? sorusuna, coşkuyla yanıt veremesem de, biliyorum ki 12-18 Aralık günleri arası ''Yerli Malı'' tam adıyla ''Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası'' . Kutlu Olsun hepimize.

BLOGNOT: Ferdi Vatansever'e bir el de siz uzatmak isterseniz: http://biryardimeli.bz.tc sitesini ziyaret eder misiniz?

resim kaynağı: www.mersemkom.org.tr sitesidir.

 
Toplam blog
: 126
: 2338
Kayıt tarihi
: 01.08.06
 
 

Kompozisyon derslerini biraz daha fazla önemsediğim, uzun cümleler kurmaya başladığımdan bu yana sev..