Sevdalar hep şiirle mi yazılır?

Bugün aklıma geldi de sizle de paylaşayım dedim değerli blogdaşlar!

“Neden sevgiliye hep şiir yazılır?”

Bu kadar edebi yazın yürü var!

Bu konu kahvaltıdan beri kafamı yordu! Hanım açtı mevzuyu zaten!

“Bana hiç şiir yazmadın biliyor musun?”

“Mektup yazdım ya hanım?”

“Şiir diyorum!”

“Hanım mektuplarım da şiir gibiydi bilmiyor musun? Cümleler kısa ve devrikti!”

“İyi de annemin babamın ellerinden mi öper insan şiirde?”

“Çay doldur çay! Sabah sabah kavga etmeyelim!”

Huyumdur, cevap veremeyeceğim bir konu oldu mu konuyu değiştirmeye çalışırım!

Dedim ya kafama takıldı bu konu!

Mesela bir öykü yazmak ya da roman yazmak güzel olmaz mı?

“Sevgilim yazdığın romanın sonunu öyle merak ediyorum ki!”

“ Devamı evlendikten sonra hayatım!”

“Kaç cilt olur sence?”

“İki cilt! Biri buğday tenli! Sen beyazdın değil mi?”

Tabi romanın başında böyle laflar edilmez! Yayınevi çıngar çıkarır! Zamanla!

Sizler ne düşünürsünüz bu konuda?