Osmanlı nerede kuruldu!

Osmanlı Adapazarı'nda kuruldu!

Evet!

Yaptığım araştırmalarda bu sonuca ulaştım! Tarihçiler de benim sözüme gelecekler iyi bir araştırırlarsa!

Eski Sakarya köprüsünün civarına yerleşmişler. Sakarya nehrinin batı tarafı Bizanslıların, doğu tarafı Osmanlının yerleşim alanıymış!

Su kavgaları çıkarmış başta!

“ Beyim, Bizanslılar suyu bulandırıyorlar. Mandalarımız bulanık su içiyor. Yoğurtlarımız batak kokmaya başladı. Bir nota verelim Bizansa!”

“Ne notası? Orduyu gönderelim!”

“Biraz bekleyelim! Patates hasadı var! Kim toplayacak patatesleri Lala?”

“Beyim daha sonra da olmaz! Kabak hasadına geliyor sıra!”

“Kardeşim bırakalım bu çiftçiliği biz yahu! Böyle bir adım ileri gidemeyiz! Beylik olarak kalırız ! Demircileri toplayın kılıç kalkan yapsınlar. Ve çeliğe su verilsin!”

“Hendek’in suyu iyidir!”

“Kuzuluk’un kaplıca suyu nasıl?”

“ Seferden önce iyi gelir! Yeniçerilerimiz on beş gün kaplıca kürü uygulasınlar kendilerine! Romatizma Lumbago kalmasın. Bana iyi geldi! İyi ki devremülk almışız Lala!”

“ Bu devremülk işini bir düşünmeliyiz Beyim. Dimitri bizi haraca kesiyor. Millileştirelim burayı diyorum!”

“ Düşünmüyor değilim Lala! Fakat oda servisleri çok iyi mübareklerin!”

“Yaşlanınca enine doğru çok genişliyorlar Beyim! Geçen Tekirdağ'da gördük. Berbat bir görüntü çıkıyor ortaya! Ukrayna'ya vizesiz giriş imtiyazı veririz çözeriz bu konuyu!”

“Valla sen bilirsin Lala! Tekirdağa niye gitmiştin?”

“Ne bileyim? Avrupa'yı bir göreyim dedim de!”

“Gördün mü?”

“ Papazı bulduk!”

“Hayrola?”

“Şaka değil Beyim! Tekirdağ’ın köftesi meşhurmuş ya, gittiğimiz aşevinde Bizanslı turistler vardı. Papaz da başlarında!”

“Pilav yiyor muydu?”

“Her zaman yemezmiş! Köfte yedi! Bizim Memet hoca var ya onu gör onu görme! Tespihi de aynı!”

“ İyi o zaman ! Bizansı aldığımızda onları hoca olarak devşiririz! Hoca açığını kapatırız!”

“Laikliği benimsesek?”

“O da ne Lala? Gene birşeyler buldun gittin Avrupaya da!”

“Beyim o kadar hurinin başında bir tane papaz vardı! Tabiatın düzeni bozulur böyle! Kaldıralım bu düzeni!”

“Bizimkiler ne olacak?”

“Yenilerden dört tanesini ayır diğerlerini azat et Beyim! Hem fütuhata bir başladık mı koyacak yer kalmaz hatunları!”

“Gemiler de yaptıralım Lala! Karadenize açılalım!”

Yukarıda anlattığım bir oval ofis toplantısı sonrası Osmanlı, Beylikten İmparatorluğa doğru gidişin adımlarını atmaya başladı.

Ve bugün bile hepimizin içinde bu özlem yatmaktadır!

Ah Osmanlı ah!

Ah tarihçiler ah!