Bacanak usulü omlet

Efendim bugün cuma, yani iki günlük hafta sonu tatilinin tatlı habercisi. Tabi hafta sonu çalışmayabilenler için. Hafta sonlarının, birçok evdeki değişmez aktivitelerinden en başta geleni şüphesiz öğle saatlerine kadar dahi sarkabilen mükellef ve dingin kahvaltılardır. Neler yoktur ki o huzurlu kahvaltı sofralarında?

Mesela biz İzmir sakinleri için boyoz, vazgeçilmez bir kahvaltı unsurudur. Yanında top haşlanmış ve bol tuz ve karabiberle tatlandırılmış yumurta, boyozun olmazsa olmazıdır. Çıtır gevrekler yani simitler, Bergama tulum peynirleri, kendi çizik imalatımız kırmızı pul biber, kekik, fesleğen ve limonla ışıldattığımız iri ve etli zeytinlerimiz, halis Mordoğan sızma zeytinyağı ile daha da bir lezzetlendirdiğimiz Foça'nın tarla domatı, Türkelli'nin çıtır çıtır yeşil taze biberi, Ereğli’nin beyaz kiraz ve Emiralem’in çilek reçelleri off off daha neler neler.

Bu güzelim kahvaltı sofralarının olmazsa olmazlarından birisi de omletlerdir. Omlet konusunun önemini, zenginliğini ve püf noktalarını dilim döndüğünce daha önce yazmıştım. Sayısız şekilde farklı türlerini yapabildiğimiz bu muhteşem yiyeceğin hiç görmediğim ve denemediğim bir çeşidini geçtiğimiz hafta sonu yedim. İstanbul'da ikamet eden ve bir gece misafiri olduğum çok değerli ve eski dostum, arkadaşımın kendi elleri ile hazırladığı omletin yapılışını bir yandan sıcak sohbetimizi ederken diğer yandan da dikkatle izledim. Aslında çok komplike ve zor bir omlet değil ama nedense bana orijinal ve çok lezzetli geldi.

Efendim, yumurtaya daha elimizi sürmeden, öncelikle domates ve yeşil biberlerimizi kaşık salatası yapar gibi çok minik parçalar halinde doğruyoruz. Arkadaşım yapmadı ama ben illa ki bir Ege-Akdeniz havası katacağım ya işe kendim yapacağımda yarın, üzerinden hafif bir sızma zeytinyağı da gezdireceğim. Daha sonra yanmaz tavada yağı ısıttıktan sonra yumurtayı kırıyor ve kaşık değdirmeden tavayı hareket ettirmek suretiyle yumurtamızı pişiriyoruz. Pişmesini müteakip ateşi kapattıktan sonra omletin tam yarısına, ince doğradığımız ve zeytinyağı ile tatlandırdığımız domates-biber karışımımızı koyuyoruz. Ve boşta kalan diğer yarıyı, bu yarının üzerine kapatıp "D" harfi biçiminde servis ediyoruz. Yine burada benim ufak bir ilavem daha olacak yarın sabah, omleti yarısından diğer yarıya kapamadan önce domates-biber karışımının üzerine rendelenmiş kaşar ve fesleğen de ilave edeceğim.

İşte böyle efendim. Omlet deyip geçmeyiniz, "dur sana bir yumurta kırayım" derecesinden çok daha farklı lezzet oluşumlarına kucak açabileceğiniz omletleriniz için biraz kafa yorup, dudak şapırdattığınızda göreceksiniz ki mükellef hafta sonu kahvaltılarınızın yıldızı bu yumurtacıklar olacaktır.

Bu arada ismi neden "Bacanak Usulü Omlet" diye aklından geçirenleriniz mutlaka vardır. Sevgili arkadaşıma, grup içerisinde sıklıkla "bacanak" diye hitap ederiz de ondan.

Haydi afiyet olsun efendim.