Barzani kendi ipini hazırlıyor

Barzani'nin şu dünyada canını sıkmadığı bir komşusu kaldımı acaba? Aşiret reisliğinden yükseldiği bölge başkanlığını hazmedememiş gözüken Barzani, sivri açıklamalarını sürdürüyor. Barzani daha önce kendi bölgesinde kürt bayrağını kullanarak, Irak halkının tepkisini almış ve bu uygulamasına karşı çıkan Ulusal Uzlaşma Cephesi lideri Salih El Mutlg'un ’ "Kolumuz kanadımız kırık. Zamanı gelince gereken yapılır" çıkışına, "Sadece kolunuz ve kanadınız değil, boynunuz da kırılsın" diye cevap vermişti. 650.000 insanın öldüğü bu savaşta, Barzani'nin tatmin olabilmesi için acaba daha kaç masumun ölmesi gerekecek?

Sadece sünni bloğa karşı durmayan, Şiiler tarafındanda sevilmeyen Barzani'nin Kerkükle ilgili çıkışlarına Sadr'ın özel temsilcisi Fevzi Ekrem şöyle cevap verdi : "Basra, Bağdat bizim için ne ise, Kerkük de öyledir. Sadr grubu Kerkük konusunda en az Türkiye kadar hassastır. Kerkük de, oranın petrolü de bütün Irak halkına aittir. Onu kendine mal etmeye çalışan Kürtler karşısında önce Sadr grubunu bulacaktır. Öyle kolay vermeyiz Kerkük'ü. Eğer Kerkük için referandum yapılacaksa bu oylamaya bütün Irak halkı katılmalıdır. Çünkü Kerkük Irak'ın can damarıdır ve sadece orada oturanları alakadar etmiyor.”

Bütün bu çıkışlara aldırmyan Barzani, en son Türkiye'ye kükredi. Türkiye'nin Kerkük'te bir oldu bittiye göz yummayacağını yüksek sesle dile getirmesinden hoşlanmayan Barzani yine sivri çıkışlarından birini yaptı ve “Bu tutumun bizim için hiçbir önemi yoktur. Bunlar sadece iç politikaya yönelik seçim propagandalarıdır, Bu tavırların kesinlikle kabul edilir bir tarafı yoktur. Türkiye’nin tutumunu ciddiye almıyoruz'' diye konuştu. Daha öncede Türkiye'yi PKK'ya destek verme iması ile tehdit eden Barzani, güneyi kuzeyi, doğusu ve batısında tek bir dostu kalmadan yaşamayı hayal ediyor.

İran’a karşı PKK nın alt yapısından oluşturulan PEJAK’a da göz yuman hatta silah temin ettiği iddia edilen Barzaninin tek sermayesi Irak’ı işgal eden Amerika gibi gözüküyor

Diğer Kürt lider Talabani daha önce kendini destekleyen İran’la Amerika’ya rağmen diyolog kurup, İran ajanlarını kendi bölgesinde tutukladığı için Amerikayı eleştirirme cesaretini gösterirken, Barzani daha önce bir çok kez kendini ve halkını Saddam’dan ve Talabaniden koruyan Türkiye’ye meydan okuyor.

Amerika gidince ne yapmayı düşünüyor acaba ? Ortadoğuda İsrail’den sonra ikinci çıban başımı olmak istiyor. İsrail’de aslına Barzani ile benzer hayaller kuruyor.

Geçen gün İsrail’de yayınlanan Haaretz gazetesi bu hayyalleri gün yüzüne çıkardı. Haaretz gazetesi yazarı Michalis Firillas imzasıyla yayınlanan yorumda, Kürtlerle ittifakın zaruri olduğunu, Amerika’nın bölgeden çekilse dahi Kuzey Irak’ta bir kuvvet bırakması gerektiğini yazıyor. Bu kuvvet elbetteki Barzani’ninde hayallerini süslüyor. Bu fikrin Türkiye’nin canını sıkmaması içinde yazar, şöyle mantıksız bir kılıf uyduruyor: Eğer Kuzey Irak’ta Amerikan gücü yerleşirse Türkiye ile İran bölge için savaşmak zorunda kalmazmış. Oysa Türkiye ile İran Amerika’ya rağmen son dönemde en iyi günlerini yaşıyor. Her ne kadar belli edilmesede PKK’ya yönelik ortak operasyonlar düzenliyorlar. Türkiye Kuzey’den İran doğudan sıkıştırıp PKK’nın kamplarını sırayla bombalıyor. Yukarıda bahsedilen yazarın görüşü, İsrail’in bölgeye yönelik temennisinden başka birşey değil. Eminiz ki yazarın söylediğinin tam tersi, bölgede İran ile Türkiyenin savaşmasına en fazla sevinecek ülke İsrail’dir.

Barzani kimlerle dost kimlerle hasım olduğunu gözden geçirmelidir. Amerika şu an çekildikten sonra silahlarını ne yapacağını düşünüyor. Barzani ise boğulmakta olan Amerika’nın bataklıktan kurtulmak için verdiği boş vaatlere inanıyor.

Ve şu kesindir ki, İran’a saldıran Amerika, İran’dan şiddetli cevap alırsa bölgeden kaçar gibi çekilecektir. Bir çok çevre 2008’in ikinci yarısı Amerikanın bölgeyi terk edeceğini tahmin ediyor. Fakat Amerika İran’a saldırırsa ve İran beklendiği gibi sert karşılık verirse bu takvim çok daha erkene çekilebilir.

Bu durumda Barzani ne yapar acaba? Bekleyip göreceğiz...