Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

CV deyip geçmeyin, o kutsal bir emanettir

CV deyip geçmeyin, o kutsal bir emanettir
 

.


Tanıdıklarımdan bazıları, kendileri ya da yakınları için benden yardım istiyor.

Şu CV’yi alıp bildiğin firmalara, tanıdığın insan kaynakları departmanlarına ulaştırabilir misin? şeklinde ricada bulunuyorlar.

Sonra alıyorum o özgeçmişi.

Birkaç yere teslim ediyorum.

Sonra elime bir şekilde iş başvuruları için hazırlanmış başka özgeçmişler geçiyor.

Başka tanıdıklarımın ricasını da kıramıyorum yani.

Bu sefer de aynı şirketlere arka arkaya özgeçmiş ulaştırmaktan rahatsız olmaya başlıyorum.

Firmalar nezdinde antipatik olmaya başladığımı da hissediyorum çünkü.

Ancak istemediğim bir noktaya doğru yol aldığımı daha sonra fark etmeye başlıyorum.

Elimde kalan özgeçmişler de olmaya başlıyor çünkü.

Sıradan bir A4 gözüyle bakamıyorum onlara.

Tek bir sayfa demek, umut demek.

Her biri bir insan.

Her biri bir ömür boyu süren emek.

Her biri uykusuz geçen geceler, girilen sınavlar demek.

Her biri potansiyel kariyer sahibi, henüz istihdam edilmemiş birey demek.

İşsizlik zaten tavan yapmış.

Özgeçmişleri teslim aldıktan sonra ilgili yerlere ulaştıramayacak olmanın, CV tüccarlığı olduğuna kanaat getiriyorum.

İş aradığım dönemlerde özgeçmişimi alıp bana şirin görünen sonra bir daha da ilgilenmeyen samimiyetsiz yüzler geliyor aklıma.

Bu satırları kaleme alırken, onları nasıl anıyorsam, yarın iş güç sahibi olacak birilerinin de beni aynı şekilde anacak olduğunu düşünmek ürkmeme yetiyor.

Karşı taraf, kariyeriyle ilgili önemli bir anda kendisine ciddiyetle yardımcı olmaya çalıştığınızı düşündüğünden size sempatik bir gözle bakıyor ama siz onun emanetini ait olduğu yere ulaştıramıyorsunuz.

Esasen bir müeyyidesi yok.

"Özgeçmişini ilgili yere ulaştırdım" deyip işin içinden çıkmak zaten mümkün.

Firmadan aramazlarsa da sorumlusu ben değilim ya ?

Karar verdim.

Eğer aldığım bir özgeçmişi ilgili yere ulaştırırsam, hangi tarihte, hangi firmaya ve hatta hangi kanaldan teslim ettiğimi artık başvuru sahibine de tüm detaylarıyla bildireceğim.

Ya da bana teslim edilen bu kutsal emaneti ait olduğu yerlere ulaştırıp ulaştıramayacağıma dair şüphem varsa da baştan söyleyeceğim ve A4 kağıdına aktarılmış "bir hayatı" teslim almayı kabul etmeyeceğim.

Vicdan muhasebesi yaptığımda, umut tüccarlığı hesabımın borç bakiyesi vermesini istemiyorum da…

Sizler de özgeçmişinizi verdiğiniz kişilere, akıbetini mutlaka sorun.

Çekinmeyin.

Neden mi ?

Hâlâ soruyor musunuz ?

Sabrın sonu ile

 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..