Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '07

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak ya da 'Post kavgası'

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak ya da 'Post kavgası'
 

2 Mart Cuma günü başladığım “Bilgi Sahibi Olmadan, Fikir Sahibi Olmak” başlıklı yazı dizisine, Atatürk’ün 1935 yılında yaptığı konuşmasını virgülüne dokunmadan aktararak son veriyorum.

“Bizim ulusumuz bir kere inanmaya görsün... Ona yaptıramayacağınız, benimsetemeyeceğiniz şey yoktur.. Türk hava Kurumu’nu kurduğumuz zaman bunun ana gelir kaynağını bir yandan devlete bir yandan da milletimizin hamiyet duygularına yükledik.. Fitre ve zekat’ın yanı sıra kurban derilerinin bu cemiyete verilmesi için Bakanlar Kurulu kararı çıkardık. Bu karara karşı çıkmak isteyen yobazlarla, siyaset gereği bu uygulamadan vazgeçmemizi isteyenler oldu. Üstü kapalı ya da açık, gazetelerde yazılar bile çıktı. Oysa bu iki gelirde çok yanlış yerlere gidiyor, memleket yararına değil, kişilerin, zümrelerin menfaatlerine hizmet eder hale geliyordu. Devletin erişemediği yerlere halkın erişmesi kadar tabii ne olabilir?.. Bu topraklarda yaşayan herkese düşen kutsal bir takım görevler vardır. Fakir bütçesi olan memleketlerde devlet kadar halk da bazı sorumluluklar yüklenmelidir. Hava Kurumu batıya yönelik hamlelerimizden biridir. Bu nedenle onu hem devlet yardımına mahzar kıldık, hem de halkın desteğine kavuşturmak istedik.. Biz bunu yaparken savaşın yıkıntıları henüz ortadan silinmemişti. Ülkemizin birçok yerlerinde daha viraneler vardı, düşmanın yakıp yıktığı yerlerde hala cinayetlerin dumanları tütüyordu. Burada uygarlığın nefesi değil, baykuşların sesleri duyuluyordu.. On yılda pek çok kuruluş gibi Türk Hava Kurumu da rayına oturdu, Türkkuşu gibi bir okula kavuştu. Gençlerimiz, kızlarımız da dahil olmak üzere bu aşkla mavi semalara koşmaya başladılar. Desteği sadece devlete yüklemek isteyenlere meşhur gazeteci Ahmet Mithat Efendi’nin başından geçenleri anlattım. Bu zat, Allah gani gani rahmet eylesin, kör taassubun en egemen olduğu bir devirde, Osmanlı topraklarında milliyetçilikten de çok önde gelen bir yobazlık döneminde Tercüman-ı Hakikat gazetesinde bir yazı yayınlamış. Merhum bu yazısında kurban derilerinin, ya da karşılıklarının o deyimle söyleyeyim ‘milletin umur-i hayriyesinde’ kullanılmasını, yani hayır işlerinde kullanılmasını teklif ediyor. Ama cahil softalar dururlar mı? Çıkarları zedelenenler dururlar mı? Bunlar ‘gelirlerimiz elden gidiyor!’ gibisinden bir feryatla ertesi gün ellerine geçirdikleri sopalar, taşlarla matbaaya hücum ediyorlar. Şayet bu güzel fikrin sahibi Ahmet Mithat Efendi’yi yakalamış olsalardı, zavallıyı olduğu yerde linç edeceklerdi kuşkusuz.. Hükümet kuvvetleri çabuk davranmış bu isyanı bastırmış. Fakat Ahmet Mithat Efendi inançlarından kolay kolay vazgeçmeyecek yaradılışta bir gazeteci olduğundan, ertesi gün her türlü tehlikeyi göze alarak yine aynı gazetede bir başyazı daha yayınlıyor. Maksadı malum, derilerin devlet eli ile toplanarak hayır işlerinde, sosyal işlerde kullanılmasını sağlamak. Bunun için de düşüncelerinin doğruluğunu Kuran’dan ayetlerle, hadislerle ispat ederek, bunda ‘cevaz-i şer-i ‘ bulunduğunu söylüyor. Konu, bab-ı meşihata getiriliyor. Ve oradan çıkan bir fetvayı-şerife ile Ahmet Mithat Efendi’ye hak verilip, kurban derileri devlet eliyle toplanarak satılıyor ve pek çok milli ve vatani işlerde kullanılıyor.. Dediğim gibi çıkarcı geri kafalı çevrelerin bütün baskılarına rağmen bundan şöyle böyle yarım asıra yakın bir zaman evvel başarılan bu zafere, bizim Cumhuriyet döneminde devem etmemiz kadar doğal ne olabilirdi ki? Devletin yapamadığını millet, milletin yapamadığını devlet yapmalıydı.”(*)

Kurban derilerinin Türk Hava Kurumu tarafından toplanması, bizzat Atatürk tarafından verilmiş bir görevdir ve THK bu görevi her şeye rağmen yapmaya devam edecektir. Kurban derilerinin halkımıza ‘domuz bağı’, ‘bölücü örgüt kurşunu’ olarak dönmemesi için, Yüce Kurtarıcının vasiyeti olduğu için…

* Atatürk’ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti; Sabiha Gökçen, THK Yayınları, s. 77-78

 
Toplam blog
: 182
: 2395
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

10 Kasım 1954 tarihinde doğdum. Sosyal Hizmet Uzmanıyım. Pilotum. (ultralight licence no:151)..