Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '07

 
Kategori
Mizah
 

Google Earth' de ispiyonlama teknikleri

Google Earth' de ispiyonlama teknikleri
 

Berlin semalarındayım. Evimin balkonunu seyrediyorum hayranlıkla. İşte çanak antenim, susuzluktan kurumuş çiçek-lerim, yıkayıp astığım çoraplar ve boş şarap şişelerim. Biraz sağa kayıyorum ve iki sokak ötede oturan "hayırsız" yeğenimin evine bakıyorum. Onun balkonu görünmüyor ama ters park ettiği kırmızı arabası kabak gibi meydanda. Üstelik ceza da yemiş. Silecek ve cam arasına sıkıştırılmış ceza makbuzunu körler bile görür.

Birden kafamda bir şimşek çakıyor ve hemen İzmir'deki ablama telefon açıyorum. "Ablaaa, var yaaa, bu senin oğlun yine arabasını ters park etmiş ve cezayı da yemiş." diye bir giriş yapıyorum. "Üstelik 50 Euro, inanmazsan "Google Earth" şeyine gir de kendi gözlerinle gör." diyorum.

Oh olsun bu hayırsız yeğenime. Ne zaman "Gel de şu bilgisayarı bir ayarla" desem yan çiziyor. "Okulum var, maçım var, karnım ağrıyor, kız arkadaşımla kavga ettik, arabayı tamire verdim" gibi bahanelerle beni atlatıyor. Görsün gününü şimdi.

Yeğeni gammazlayınca içimin yağları eriyor. Bir hoş oluyorum ki, sormayın gitsin. Aradan iki saat geçince bu sefer ablam bana telefon ediyor..." Sağol evladım" diyor. Bir güzel badanalamış bizim yeğeni. O da kendini savunmuş aklı sıra... Yok efendim, o Google Eart şeyi eskiden çekilmiş de, arabası şu anda kız arkadaşındaymış da... Bir sürü laga luga sizin anlayacağınız.

Ablam akıllı kadın tabii, gözüne mi inansın, hayırsız oğluna mı? Bir de ceza vermiş bu haytaya, "Git çabuk dayının bilgisayarını tamir et" demiş.

Beklediğim telefon akşam üzeri geldi..."Dayı şu senin bilgisayarı bir elden geçirelim" diyor. Hiç yüz vermeden emirlerimi sıraladım...

Fare yamuk yapıyor, klavyedeki bazı harfler basmıyor. Tamir edilecek(Derhal)!

Bilgisayar ekranı bulanık gösteriyor, icabına bakılacak (Hemen)!

"Bilgisayarınız risk altında" diye bir yazı çıkıyor, bir daha bu yazıyı görmek istemiyorum!

Anahtarı ev sahibine bıraktım, işin bitince geri ver, diyerek kısa kestim.

Süklüm püklüm tamam, dedi. Akşam işten gelince hemen bilgisayarın başına çöreklendim tabii.Baktım, gıcır gıcır olmuş. Arızalar giderilmiş. Suyu, yağı değiştirilmiş. Bir de not iliştirmiş ekrana...

1- Dayı lütfen bilgisayar masasında yemek yeme. Klavyedeki tuşların arası ekmek kırıntısı dolu, zor temizledim... 2-Farenin içine şarap dökmüşsün, şarap da kurumuş. Yenisini almak zorunda kaldım(8 Euro)... 3- Bilgisayar fişi çekilerek kapatılmaz, işe giderken açık bırakılmaz... 4- Ekranın üzerinde iki parmak kalınlığında toz vardı(Arada sırada temizlemek gerekiyor)...

Bak, bak, bak! Aklı sıra bana " pasaklı" demek istiyor. Blok yazarı dediğin biraz pasaklı olur, ne varmış bunda? Hem sonra kolay mı, bütün gün çalış, akşam eve gelince bilgisayarın başına otur, yazını yaz, diğer blokçulara laf sokuştur, raporlarına gir, hitlerini kontrol et...Bir de bakmışsın gecenin yarısı olmuş.

Her neyse efendim. Bu Google Earth davası bende alışkanlık yarattı. Berlin caddelerini tarayıp duruyorum. Niyetim, diğer yağenleri yakalamak. Okulları, iş yerleri ve gitikleri diskotekler kontrolüm altında. En ufak bir açıklarını yaka-larsam Berlin'deki küçük ablama fiştekleyeceğim(Hiç affetmem)... Hanımefendiler koca kazık oldular, "Şu dayımıza gidelim de bir bahar temizliği yapalım." demiyorlar. Evi mok götürüyor, bunların umurunda değil.

Allah'tan teknoloji ilerliyor da biz de sebepleniyoruz. Geçen pazar oturmuş yazımı yazarken, İzmir'deki ablam telefon etti. "Oğlum, balkona astığın çoraplarını içeri al da ıslanmasın." dedi

Google Earth' de görmüş. Balkona bir çıktım ki, sicim gibi yağmur yağıyor. Çamaşırları içeri aldım. İçeri girerken gök yüzüne doğru elimi salladım.

Muhakkak görmüştür.

 
Toplam blog
: 312
: 1658
Kayıt tarihi
: 10.02.07
 
 

Önceleri konuşurdu insanlar, "yazmak", sonraların işi... Duygu ve düşüncelerimizin yanı sıra gözl..