Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sabiha Rana Melekler Yüreğinizden Öpsün

http://blog.milliyet.com.tr/sabiharana

10 Mart '07

 
Kategori
Tarih
 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti

Türkiye Cumhuriyeti Devleti
 

Atalarımızı dedelerimizi bu vatan için savaşırken canlarını veren mübarek şehitlerimizi vur patlasın çal oynasın deyip mirasyedi gibi yaşarken şöyle haklarını vererek hiç düşündük mü?
Yoksa! Nasılsa birileri kanlarıyla canlarıyla ödeyerek bizlere gül gibi bir vatan bıraktılar.Gerisi hikaye mi diyoruz?

İnanıyorum ki hepimizin, beygirsiz dönen dolapların arkasını öğrenme isteğimiz arttı.Tüm dürüstlükler adına iştahımız kabardı..
Vicdanımız çatışıyor şimdi düşüncelerimizde değil mi? Hayretler ifade eden şaşkınca arzularımız bütün kul haklarımız gözlerimizin önünden akıp gidiyor eminim. Ne yazık ki yine bizden olan canlılarla insanlık işgal edilmiş durumda..

Ahh nasıl da unutuyoruz saçma sapan işlerden, çıkışın da kaçışın da olmadığını bu dünya denen köyden..

İçimizdeki ormanda düşünmeye var mısınız? Bir aslanın bir de çakalın kafesteki halini düşünelim. Gördünüz mü? Sizlerde benim gibi en sessiz kararlarınızı verdiniz içinizde. Geliniz tarih ve zaman daima haklıların yanındadır sözünü umut veren dualarımızla hatırlayalım.
Ne acı ki tutunduğumuz değer yargılarımızı kaybolan inançlarımızı sürgüne de yollasak helaldir özgürdür bizim mirasımız yine bize geri döner..
Ülkemizin ve insanlarımızın yaşamış olduğumuz şu günlerden geçmişe bir yolculuğa ne dersiniz?

Ülkemizi buhranlı günlerden aydınlığa çıkaran Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ve silah arkadaşlarının ve rahmetli şehitlerimizin ardından fıkra anlatmayı, bazı sayın belediye başkanlarımıza bırakıyor ve bu hikayeyi izninizle sizlerle paylaşmak istiyorum..

İşte! 1930'lar ve Mustafa Kemal Atatürk. Ve onun liderliğinde kenetlenmiş Türk Milleti'nin kurduğu genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti.

O yıllarda Bademli Köyü (şimdi Kasaba)'n de yaşayan Yusuf Eydemir adında bir vatandaş ve onun başından geçen bir anıymış efendim.

Günümüze ışık tutsun diye Yusuf Eydemir'in başından geçen bu anıyı, şimdi polis emeklisi olan torunu Muhit Eydemir’in anlattıklarından derleyen bir dostum aracılığıyla sizlerle paylaşıyorum..

Bademli Köyünde yaşayan Yusuf Eydemir'in, 1930'lu yıllarda ağılından koyunları çalınır.
Yusuf Dede önce köy muhtarına gider, durumu anlatır, yardım ister. Ama sonuç alamaz.
Yine aynı amaçla Emirdağ Kaymakamına çıkar, derdini anlatır. Fakat yine sonuç alamaz.

Bunun üzerine Yusuf Dede Bademli'den Ankara'ya yayan olarak gider ve Mustafa Kemal Atatürk'e sorununu anlatmak ister.
Ankara'ya varır ama görevliler onu içeri almazlar. O inatla kapıda beklemeye devam eder.
Aradan üç dört gün geçer Yusuf Dede hala kapıda beklemektedir.
Bu sırada Atatürk, onu pencereden fark eder ve yetkililere: Birkaç gündür dikkatimi çekiyor, kapıda bekleyen bir vatandaş var. Gidin o vatandaşı getirin, bakalım ne derdi varmış der. Yetkililer Yusuf Dedeyi Atatürk'ün huzuruna çıkarırlar.

Atatürk sorar: Kapıda günlerdir ne bekliyorsun, söyle bakalım ne derdin var ?
Yusuf Dede başından geçen olayları Atatürk'e anlatır. Bunun üzerine Atatürk Afyon Valisini arar, kısaca Yusuf Eydemir'in olayını anlatır ve eğer bu vatandaşın koyunları hemen bulunmazsa o köyü ortadan kaldırırım der.
Atatürk Yusuf Dede'yi koyunlarının bulunacağına dair sözlerle teselli eder. Daha sonra da ona biraz para verir. Yetkililere de bu vatandaşı götürün trene bindirin, memleketine gitsin der. Yetkililer gerekeni yaparlar ve onu trene bindirip yolcu ederler.

Yusuf Dede trenle Afyon'a kadar gelir ve oradan da yaya olarak köyüne gelir. Köyüne geldiğinde koyunlarının bulunmuş olduğunu görür.

İşte hem memleketimizden hem Ata'mızdan hem de bizim insanımızdan bir anı. Bugün! Ülkemiz ve milletimiz için!Böyle bir devlet adamlığına ve böyle bir insanlığa ihtiyacımız var mı yok mu?

Koyun çobanları yeniden bizleri yönetirse hiç şaşırmayalım e mi?

Melekler yüreğinizden öpsün.

Saygılarımla.

Sabiha Rana

 
Toplam blog
: 1989
: 4996
Kayıt tarihi
: 26.10.06
 
 

Gazeteci - Yazar (NLP Uzmanı - İlişki ve Yaşam Koçu) Yaşarken dünyayı dolaşmayı, topraktan güneşe..