Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Kıskançlık mı, psikopatlık mı?

Kıskançlık mı, psikopatlık mı?
 

Seven insan kıskanır. Eşler arasında normal sınırları aşmayan kıskançlık, sevgiyi beslemek açısından yararlıdır. Ancak, bu kıskançlığın temelinde, ihmal, terk edilme, partnerini paylaşma korkusu olursa bu güven problemi yaratacağından bir sorun olarak karşımıza çıkacaktır.

Kişiler kıskançlık sınırını aşıp, psikopatlık da denilebilen paranoya çizgisine ulaşırsa buna hastalıklı kıskançlık denir ve çok tehlikelidir. Bu durumda olan kişiler, karşısındakini elde etmekten çok kaybetmemeye yönelik tavırlar sergiler ki bu hem kişinin kendisinde, hem de karşı tarafta onarılmaz yaralar açacaktır. Sonraki aşama ise normal devam eden bir ilişkinin dramatik bir şekilde sona erişi olacaktır.

Bu konuyla ilgili olarak tanık olduğum 3 kadının hikayesine kısaca değinmek istiyorum.

Yaşanmış olay 1 : Birbirini severek evlenen çiftin her ikisi de ayrı kurumsal müesseselerde çalışıyor. Küçük bir kızları var. Kocası, kadın makyaj yapmadığı zaman neden makyaj yapmadığını, yaptığı zaman ise neden yaptığını soruyor. Eşine karşı devamlı bir şüphe içinde olan koca, kalabalık ortamlarda bile agresif davranışlar gösteriyor. Bir tartışma sırasında ise iskeleden kalkmak üzere olan bir vapurdan karısını denize atıyor. Bu olaydan sonra boşanıyorlar. Ama bir çocuklarının olması nedeniyle tamamen kopamıyorlar. Adam içki içip, eşinin işyerine geliyor ve kapının önünde kadını dövüyor. Bu olay kadının da ruh halini tamamiyle bozuyor. Psikolojik yardım almaya başlayan kadın, bir kaç yıl sonra kendisinden 35 yaş büyük biriyle evleniyor. Ama bu evlilik de uzun sürmüyor. En son çalıştığı yerden emekli olduğunu duymuştum, bir daha da kendisinden haber alamadım.

Yaşanmış olay 2 : Çiftin bir çocuğu var. Kadın, kurumsal müessesede çalışırken, adam ticaretle uğraşıyor. Kadın tipik aile yapısındaki iyi bir eş ve iyi bir anne konumunda. Aslında çok çekici bir kadın olduğu da söylenemez. Ama kadının işe giriş ve çıkış saatleri dakikası dakikasına adamın kontrolu altında. Bir gün iş çıkışına yakın, çocuğunun okuluna öğretmeniyle görüşmek üzere gidiyor ve eve yarım saat geç gidiyor. Kocası nerede kaldığını soruyor. Kadın da çocuğunun okuluna gittiğini söylüyor. Adam ona inanmıyor. Kadının doğru mu yoksa yalan mı söylediğini öğrenmek için adam ertesi günü çocuğun öğretmenine gidip, karısının kendisiyle görüşüp görüşmediğini soruyor. Bu çift de en sonunda ayrıldılar. Kadın o müthiş baskıdan kurtulduktan sonra ise kendisine yakışmayacak davranışlar içinde bulundu. Kendi emri altında çalışan ve kendinden 15 yaş küçük bir çalışanınla birlikte oldu. Uzun bir beraberlikten sonra bir ara evlenip, daha sonra da boşandıklarını duymuştum.

Yaşanmış olay 3 : İşin ilginci bu kadının da hiç bir çekici tarafı yok ama kocası tarafından çok kıskanılıyor. Yine kurumsal müessesede çalışan kadının kocası emniyet teşkilatında sivil görevli. Karısı işe giderken, belli etmeden ya kendisi takibediyor veya birine takip ettiriyor. Bir gün otobüs durağında kadına bir adam bakıyor. Karısına bu adamı nereden tanıdığını soruyor. Kadın da adamın kendisini birine benzetmiş olabilceğini söyleyerek adamı tanımadığını söylüyor. Kocası ertesi günü birkaç kişiyle birlikte karısına bakan adamı, arabaya bindirerek bir ormana götürüyorlar ve adama işkence yaparken, adamın sesini teybe alıyor. Daha sonra karısına bakan adamı serbest bırakan koca, teybe aldığı sesleri evde karısına dinletiyor. Bu kadın da bir müddet sonra kocasından ayrıldı. O da bu korkunç baskıdan kurtulduktan sonra öyle bir şekilde yaşamaya başladı ki, sık sık sevgili değiştirerek, kendine göre hayatın tadını çıkardı.

Bu olaylar ışığında kıskançlığın ötesinde psikopat kişilerle evlenen eşlerin de psikolojileri bozulduğu gibi, boşandıktan sonra bir boşluğa düşüp, yanlış davranışlar içersinde bulunuyorlar.

Kıskanç eşlerin ise, kendi durumlarını kabullenip, kıskançlığın hastalık boyutuna varmadan evvel mutlaka bir psikolojik yardım almaları hem kendileri, hem eşleri, hem de çocukları için en çıkar yol olacaktır.

 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..