Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '07

 
Kategori
Blog
 

Blog yazarlarından ricam var

Blog yazarlarından ricam var
 

Sevgili Milliyet Blog Yazarı arkadaşlar,
okuduğum bloglarda çok keyif aldıklarım o kadar fazla ki, zamanın yetmemesine üzülüyorum. ''Keşke vücudumun hiç uyuma ihtiyacı olmasaydı'' diye düşündüğüm anlar çok oldu. Bazılarına yorum yaparak, güzel cümlelerle iltifatta da bulunuyorum. Eksik olmasınlar, şimdiye kadar nazik bir şekilde cevap verdiler.

Ama... Bizler burada düşüncelerimizi samimi bir şekilde paylaşmak zorunda değil miyiz? Özürlü insanlarımız alınmasınlar lütfen, ''Körler sağırlar birbirini ağırlar'' modunda mı takılı kalalım?
Bunu Türk toplumunda yapan o kadar çok TV sunucusu ve program yapımcısı var ki, bıktım artık. İllallah!

Özel hayatımızda da menfaat için samimi olmayan iltifatlarda bulunup, bizleri göklere çıkaranlar, menfaatleri bitince de bizleri göklerde yalnız bırakanlar yok mu?

Şimdi ben, devamlı anonsu yapılan bir blogcu arkadaşımızın yazısını okuyorum. Güzel bulursam vaktim de müsaitse pozitif yorumla katkıda bulunuyorum. Bloğun içeriğini veya üslûbu güzel bulmazsam kafa sallayıp geçiyorum. Ama bazen kendime hakim olamayıp eleştirdiğim de oluyor. Eleştirdiğim kimseler içinde mantıklı ve nazik cevap veren çok az. Nedense insanlar methedilmeyi seviyorlar da eleştirmeye gelemiyorlar.

Eleştirmeyelim mi?

Sadece ''evet paşam!'', ''sepet paşam'' diyeceksek, düşünce belirtmek için yorum yapmamızın anlamı var mı?

Beni çok üzen konulardan biri de şu: Bazı arkadaşlarımız, kendilerini bildiklerinden beri yazdıklarını belirtiyorlar. Bu kadar iddialı olanların bunu yazılarında göstermeleri gerekmez mi? Yaptıkları imlâ hatalarına bakıyorum, şaşırıyorum. Hani havalara girmese, ''kendimi bildim bileli'' filan demese dikkatimi çekmeyecek.

Uzun zamandır yazan kimselerin masalarında TDK'nun bir Türkçe Sözlüğü ve İmlâ Kılavuzu olması gerekir. İnsanız, bazen günde bilmem kaç defa kullandığımız bir kelimenin yazılışında tereddüte düşebiliriz. Açıp bakıverelim.

Bazı arkadaşların yanlış yazdıkları bazı kelimeleri belirtmek istiyorum:
müteahit=müteahhit
mütevazi=mütevazı
prosüdür=prosedür
muzdarip=mustarip
ızdırap=ıstırap
suistimal=suiistimal
maydonoz=maydanoz
ünüforma=üniforma
her hangi=herhangi
her hangi bir=herhangi bir
hiç bir=hiçbir
dialog=diyalog
baş yazar=başyazar
uslûp=üslûp
entellektüel=entelektüel
her kes/herkez=herkes

Buna benzer çok hatalar var. Ayrıca ''de-da'' bağlacını ayrı yazmayanlar, ''ki'' bağlacını da bitişik yazanlar var. Burada kimseye Dil Bilgisi öğretmek niyetinde değilim. Böyle bir becerim ve konumum da yok. Ama bariz hatalardan rahatsız olduğum için ricada bulunuyorum. Türkçe'mizi en iyi şekilde kullanarak, genç nesile örnek olmalıyız. Genç nesil de kendilerinden sonrakilere.

Bir konuya daha değinip bağlayacağım. Türkçemizde ''üç nokta ...'' vardır. İki nokta yanyana veya daha fazla noktalar yan yana serpiştirilmez. Üç nokta da kafa bulmak için kullanılmaz. Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur. Herhangi bir sebepten dolayı açıklanmak istenmeyen kelime veya bölümlerin yerine konur. Daha bazı yerlerde de kullanılır.

Netice olarak eleştirirken korkmak istemiyorum.

Ben her türlü eleştiriye açık bir insanım. Yeter ki cevabımı da objektif algılasınlar. Kimseyi de art niyetle eleştirmem. Ayrıca burada bir yarış içinde değlim. Sizlerin arasında yazmak, yazılanları okumak istiyorum. Ama yazdıklarıma da; gerek editörler, gerekse blog yazarları tarafından, en az başkalarına verilen değer kadar değer verilirse sevinirim tabii. Hepinize saygı ve sevgilerimi iletiyorum.

Mustafa Mumcu 02 Mayıs 2007 / 01:55

NOT: 7 ay önce yazdığım bu yazıyı biraz değiştirerek tekrar yayına almak istedim. Zira değişen pek bir şey yok. Okuyup da öz eleştiri yapanlar çıkar diye düşündüm. Bazı arkadaşlarımız da "Benim yazımın içeriğine bakılmalı. Ufak tefek imlâ hataları ile ilgilenmemeli. Hata gören okuyucu kendisi düzeltsin!" düşüncesinde.

Olur mu öyle şey? Yazar dört dörtlük olmak için kendisini devamlı yetiştirecek, güzel Türkçemizi güzel bir şekilde kullanacak. Bu Milliyet Blog'dan çok yazarlar çıkacak. SOLOHAN (Mehmet KARA) arkadaşımız çıktı işte. Kendinizi geleceğin yazarı olarak görün ve ona göre yazın lütfen! Yoksa karalamalarınızın burada yayınlanmasının kime faydası var?

Saygılarımla.

Mustafa Mumcu, 14 Aralık 2007 / 12:40
Mustafa
 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..