Okul sokağında üzgün öğrenciler

Okul sokağının dar kaldırımında yürürken yanımdan hızla geçen mavi önlüklü ve beyaz yakalıklı kız öğrenci ilerideki öğrencileri yakaladı, onlara birşeyler sorarken anladım, tanışmıyorlardı. Onlar önde, ben arkada yürüdük sokak boyunca. Yürüyüşteki birkaç dakikada kulak misafiri olduğum konuşmalar kafamda birçok soru işareti oluşturdu.

Konuşulanlardan anladığım, okul giysileri ile ilgili sorunlar olduğuydu. Havaların ısınması nedeniyle öğrencilerin serbest giysilerle okula gelmelerine izin verilmiş.

Öndeki gruptaki 4. sınıf öğrencisi mavi önlüklüydü, sınıfları cezalıymış, o nedenle bu hafta mavi önlükle yani resmi giysilerle okula geliyorlarmış.

Yanımdan hızla geçerek öndeki gruptaki öğrenciye sorular soran kız öğrenci de cezalıymış. Yalnız onun durumu biraz farklıymış, sınıfı serbest giysilerle geliyormuş ama bu öğrenci cezalıymış. Durumunu şöyle anlatıyordu: “23’ün kadar notlarımı yükseltirsem serbest giyineceğim, yoksa tatile kadar böyle”. Umut vardı, 23 Mayıs'a kadar başarılı olacak ve cezadan kurtulacaktı. Sesinde bir eziklik ama bu ezikliği belli etmeme çabası vardı. Sınıfça cezalı olan öğrencinin ise pek umurunda değildi.

Onlar konuşmayı sürdürüyorlardı, ben dar kaldırımdan yola inebildiğim anda hızlı adımlarla uzaklaştım.

Böyle eğitim de olmaz böyle eğitimci de... Öğrenci başarısızsa bunu zaten düşük notla cezalandırıyorsunuz, on yaşındaki bir kıza, derste başarısız diye, "sen formalı geleceksin" cezası vermek ilkelliktir, onun başarısızlığını başkalarına teşhir etmek ise insan haklarına aykırıdır. O çocuğun arkadaşları arasındaki durumunu düşünebilir musunuz.

Okullarda serbest giysi olacaksa bunu doğru düzgün uygulasınlar, eğer uygulamayı beceremiyorlarsa, okuldaki tüm öğrenciler resmi giysilerle gelsin, okulda ayrımcılık olmasın. Burada bir sorun varsa bu asla öğrencide değildir, sorunu yaratan yöneticilerdedir.

Okul sokağındaki üzgün öğrencileri görseydiniz ve o kızın sesindeki ezikliği duysaydınız, siz de bu uygulama için “ilkellik” derdiniz.