Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Üzülmek ya da çözüm üretmek

Üzülmek ya da çözüm üretmek
 

google.com


Önce şunu iyi bilin. Hiç kimse ve hiçbir şey izniniz olmadıkça sizi üzemez ve mutsuz edemez. Size zarar veren, başınıza gelenler değil onlara gösterdiğiniz tepkidir. Olanların sizi nasıl etkileyeceğine dair en son kararı, kendi iç dünyanızda ancak siz verebilirsiniz.

Bu nedenle, tepkinizin nasıl olacağını siz belirlemelisiniz. Tepkinizi size acı veren ve zor durumda bırakan koşulları aşacak biçimde göstermelisiniz.

Bunu nasıl mı başaracaksınız?

Öncelikle, tepkinizi ifade eden cümlelerinizi düşünün:
Hiçbir şey istediğim gibi gitmiyor.
Onun için önemli değilim.
Söylediklerimi anlamazlıktan geliyor.
İstediklerimi yapmıyor?
Ona bunun bedelini ödeteceğim.
Herkes benimle uğraşıyor.
Bu durum çok canımı sıkıyor.

Bu cümlelerde, sizin dışınızdakiler başrolde.
Tepkinizi biçimlendiren ve belirleyen, sizin dışınızdaki koşullar.
Dışınızdaki koşullar karşısında edilgensiniz. İnsiyatif sizde değil.
Canınızı sıkan, sizi üzen şeylerden hep başkaları sorumlu.

Oysa ki, sorumluluğu siz üstlenebilir, edilgenlikten vazgeçebilirsiniz...

Sorumluluğu üstlenmek ve edilgenlikten kurtulmak, durumu çözmek için sizin ne yaptığınızı, ne yapıyor olduğunuzu ve ne yapmanız gerektiğini ifade eden cümleler kurmayı gerektirir.

İstediklerime ulaşmak için neler yaptım? Başka ne deneyebilirim?
Bana önem vermesi için ne yapıyorum? Başka ne yapabilirim?
Ne istediğimi anlaması için farklı bir yaklaşım deneyebilir miyim?
İstediğimin benim için taşıdığı önemi yeterince anlatabildim mi?

Kendi kendinize bu soruları sormak, sizi üzen ve zor durumda bırakan koşulları aşmada, kendi sorumluluğunuzun da olabileceğini fark etmektir. Üzüldüğünüz durumu düzeltme adına çözüm üretip üretmediğinizi sorgulamaya başladınız demektir.

Artık siz, sizi zor durumda bırakan koşulların içinde üzgün, kızgın ve çaresiz biri olmaktansa, çözüm üretmek, koşulları etkilemek, sorumluluk almak isteyen birisiniz. Sorumluluk alarak, sorunu düzeltmek için ‘ne yapıyorum’ ve ‘başka ne yapabilirim’ sorularını sormaya başladınız.

Artık siz, insan ilişkilerinin doğru ilkelerini arayıp bulma yolculuğu için küçük ama önemli bir adım attınız. Bu yolculukta, ilişkilerinizi yıpratmaya neden olan ve sımsıkı bağlandığınız alışkanlıklarınız, korkularınız, kompleksleriniz ve yanlışlarınızla yüzleşeceksiniz. Belki yolculuğunuz uzun sürecek ama bu adımı atmamış olsaydınız, hiç başlamamış olacaktı.

Not: Yandaki resimde ne görüyorsunuz? İlk anda verdiğiniz yanıtı bir kenara koyun. Şimdi bana kulak verin. Çizgiler aynı fakat görülen farklı. Bir genç kız ya da yaşlı bir kadın, ya da bambaşka birşey. Tıpkı olaylar gibi. Aynı olay. Farklı tutum ve davranışlar. Üzülmek ya da çözüm üretmek. Evinizdeki Terapist kitabında söylediği gibi, istiridye kendisini rahatsız eden kum tanesini inciye dönüştürüyor. Üzülmek kum tanesi, çözüm üretmek inci. Hadi incilerimizi çoğaltalım.

(Bu konuda ayrıntılı bilgi için, Stephen R. Covey’in ‘Etkili İnsanların Yedi Alışkanlığı’ kitabını okuyunuz)

 
Toplam blog
: 27
: 1301
Kayıt tarihi
: 21.05.07
 
 

Üniversite öğretim görevlisi emeklisiyim. Ama hayattan emekli olmadım ya.  İletişim fakültesi rad..