Cep telefonunuz suya düşerse ne yaparsınız?

Son 10 yılda hayatımıza giren ve ayrılmaz parçası olan nesneler nedir diye sorsanız. Galiba biri bilgisayar diğeri de cep telefonlarıdır. Telefonlar sayesinde, araba kullanırken gelen telefonlar nedeniyle kazalar arttı. Sonunda araba firmaları, seyahat halinde iken, herhangi bir işlem gerektirmeden konuşulabilinen ve gelen mesajları okuyan arabalar üretmeye başladılar. Örnek gerekirse Fiat Lineadaki Blue-Me teknolojisi böyle bir yenilik.

Cep telefonu icat edildi. Kaçamak yapmak isteyen erkekler, kadınlar artık bundan da mahrum oldu. Çünkü olmadık yerde gelen bir cep telefonu bir faciaya neden olabilir. Kapatırım olur biter demekle de iş hallolmaz. O zaman da “Neden kapattın?” sorusu gelir. Hadi diyelim “şarjım bitti” desen, bir olmadı birkaç defa bunu diyebilirsin. Her zaman şarj bitmez. Zaten birine şarjım bitti diyerek yalan söylesen, o senin gözlerine bakarak yalan söylediğini anlar. Dudaklar yalan söylese de, gözler yalan söylemez çünkü.

Cep telefonu çıktı, yeni yeni sorunlar çıkmaya başladı. Cep telefonunuzu yağmurlu bir günde, hadi olmadı tuvalete de düşürebilirsiniz. Pahalı bir telefonsa, bu iş sizi derinden yaralar.

Sahi hiç başınıza geldi mi, cep telefonunuz suya ya da daha kötüsü tuvalete düşse ne yapardınız? Birçoğumuz can havliyle, kurtarma amacıyla ilk şaşkınlığı atlattıktan sonra, herhalde telefonun değerine ve düştüğü suyun temizliğine göre değişen düşünme süresinde elimizi telefonun bulunduğu yere uzatırız. Sonra ne yaparız? Telefonu sulu ortamdan çekip aldıktan sonra sıra ilk müdahaleyi yapmaya gelir. Kot pantolonumuzla, tişörtümüzle, yada kağır mendille, havlu ile silmek, bataryasını çıkarıp içindeki suyu boşaltmak ya da yanımızda saç kurutma makinası varsa, onu kurulamak ilk akla gelen çözümlerdir. Değil mi?

Bunları yaparak sonuç da kötü olursa, yani telefon çalışmazsa üzülürüz biraz. Sonra neden böyle oldu diye hayal kırıklığına uğrarız.

Vallah internette okudum, ne kadar doğru onu da bilmiyorum ama, böyle bir olayla karşılaşan Washington Post yazarlarından Ernesto Londoño olayın çözümü için evlerimizde sıkça başvurduğumuz bir yöntemi kullanmış.

http://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/6787099.asp?top=1

Özellikle nemli ortamlarda tuz gibi gıdaların nemini almak için kullandığımız pirinç, bu olayda kurtarıcı rolü oynamış. Tuvalete düşen BlackBerry cihazını çıkarıp yaklaşık yarım saat saç kurutma makinası ile kurutan yazar, daha sonra cihazı içi pirinç dolu kavanoza koyarak sabaha kadar burada tutmuş. Sabaha kadar bu şekilde tutulan telefon, sabah olduğunda yeniden çalışmaya başlamış.

Okudum ilginç geldi bana, blog okurları ile paylaşmak istedim, ama bana bu yöntem pek akıllı ve işler gelmedi. Telefonuma acımasam denemek istedim ama, yazık olur gibi geliyor ona.