Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '07

 
Kategori
Doğa Sporları
 

Bisikletin incelikleri

Bisikletin incelikleri
 

İnsan gücü ile yol alan tek ulaşım aracı: Bisiklet.

Şimdi diyeceksiniz ki Ahmet Üstündağ’ın bloglarını okudum. Özellikle bisiklet hakkında yazıları okudum. Daha sağlıklı bir yaşam için bisikleti öneriyor. Evet, bisikleti öneriyorum. Yüzme de diyebilirdim. Ama yüzmek için su lazım. Bir yerde ya havuza ya da denize gitmeniz gerekir. Ama hayatı boyunca denizin yüzünü görmeyen insanların olduğunu düşünerek bisiklet sporunu seçtim. Üstelikte bisiklete dört mevsimde de binebilirsiniz. Kaldı ki yüzmek için tatil yapmak, bir yerde denizin yanına gitmek lazım. Bu yalnızca yaz aylarında olabilmekte, birde çalışıyorsanız izninize bağlıdır.

Bakın yüzmede çok iyi bir spordur ve de altınıza deniz şortu giyip yüzebiliriniz de. Hem de suyun içinde yıkanmış ve de temizlenmiş oluyorsunuz. Ama yılda bunu yapmak için sayılıdır günleriniz. Pekiyi ne yapmak gerekir. Ben yine bisiklet diyorum ve başka bir şey demiyorum.

Gelelim bisiklete. Bisikleti ne amaç için kullanacağınız önemli. Kaldı ki kendi gücünüzle gideceğiniz için bisikletin üstünde ki parçalarda o denli önemli. Öyle ki bisiklet üreten firmalar günde 2 veya 3 saat bisiklet üzerinde geçirecek olanlara göre bisiklet üretmektedirler. Onların amaçları uzun yol alacak olanlara az kalori harcamalarını sağlamaktır. Nasıl yüklü bir otomobil daha fazla benzin harcıyorsa bisikletin ağırlığı bizlerin fazla kalori yani enerji harcamamıza sebep olur. Bu da yorgunluk demektir kısaca. O zaman ne yapmamız lazım? Bisikletimizi mümkün olduğu kadar hafifletmemiz gerekir.

Nasıl yani diyebilirsiniz. Kadrosu demirden yapılan bisiklet mi yoksa alüminyumdan yapılan bisiklet mi diye sorsam? Elbette alüminyum. Ama şimdi isterseniz daha hafif kadrolar da mevcut diyebilirim. Kadrosu karbondan yapılmış bisikletler daha sağlıklı daha kullanışlıdır.

Yalnız kadro ile bitmiyor. Kaldı ki bisikleti üzerine takılan malzemeler de önemli. Bunun için Shımano firması alt seviyeden üst seviye kadar değişik komponentler üretmiştir bisiklet kullanıcılarına. Hepsi profesyonelce olmasına rağmen ne kadar üst seviyede olursa ağırlık o kadar hafiflemektedir. Bisiklet ne kadar hafif olursa dediğim gibi yaptığınız o bisiklet yolculuğu o denli zevkli olur ve dersiniz ki ben ne kadar da aptalmışım. Estağfurullah, ne demek efendim, size bugüne kadar bisikletin ne olduğunu öğretmemişler demek ki... İşte o zaman yollarda harcadığınız dolmuş veya otobüs paralarına üzülürsünüz.

Bir de vites grubu vardır bisikletin üzerinde. Onlarda yolun eğimine göre işe yararlar. Bisikletin üzerinde ayaklarımızla pedala basıp döndürdüğümüz aynanın üzerinde dişliler grubu vardır. Bu dişliler grubu yarış bisikletlerinde 2 tane diğer bisikletlerde 3 tanedir. Dişlilerin sayısına göre sıralanırlar. Dağ bisikletlerinde 42-32-22 olarak bisikletin dışından içeriye doğru monte edilir. Pedalı çevirirken de zincir yardımı ile arka tekerliği döndürmeyi sağlayacak yine dişliler grubu mevcuttur. Bu grup sayısı dağ bisikletlerinde 8’li ya da 9’lu dur. En küçükten en büyüğe doğru yani dışarıdan içeriye doğru 11-13-15-17-20-23-26-30-34 olarak sıralanırlar. Bir yerde de zinciri çapraz kullanmamız gerekir. Yani yokuş çıkarken önde ki aynanın en küçük dişliler grubu olan 22’lik gruba zinciri geçirip arka vites için karşılığı olan 34-30-26’dan birini tercih ederek sürüşümüzü gerçekleştirebiliriz. Bir yerde fazla pedal çevirip tekerliğin devir sayısını küçültürüz. Bizim bunu böyle yapmamızın sebebi yer çekimi kuvvetine karşı ters yöne doğru hareket etmemizi yani tırmanmamızı sağlar. Bir başka deyimle dakikada pedal çevirme devri 60 ile 80 arası olmalı. Devir sayısı düştükçe zorlanma dolayısı ile enerji kaybı sebep olur ki bu da yorgunluğu getirir. Bunun için tırmanış başlangıcın da vitesleri ayarlamak gerekir.

Bazı bisikletçiler hızlı çıkmak için ayağa kalkarlar. Bunu kısa tırmanışlarda yapabilirsiniz. Uzun tırmanışlarda oturarak çıkmanızı öneririm.

Düz yola geldiğimizde bu vites grubu ile gidemeyiz. Bu arada hızı yakalamak için pedal devir sayısı bir anda 80’lerin çok üstünde olur ki bu da boşa harcanan enerji demektir. Aynanın orta grubuna 32’lik gruba zinciri geçirip arka vites için karşılığı olan 23-20-17’lik dişliler grubunu kullanıp hem bir nebze hızımızı artırmış oluruz hem de bizim için ideal olan dakikada pedal çevirme devir sayısına 80-60 arasına düşürmüş oluruz.

Eğimi aşağıya doru bir yolda ilerliyorsak, yokuş aşağıya yani hızımız daha da artırmak gerekir. O zaman da 42’lik gruba takıp karşılığına denk gelen 15-13-11’lik gruplardan birini kullanıp sürüsün zevkini çıkartabiliriz.

Zincirlerin çapraz şekilde kullanılmaz dediğim de şunu demek istemiştim. Önde ki veya arkada ki hiç farketmez zincir her hangibir gruplarda dönerken dışdaki dışdakine içerede ki de içerdekine doğru ilerlemesi lazım. Dışarıda ki içeriye, içerdeki de dışarıya doğru ilerlemeyecek. O zaman çapraz konumuna gelir ki zincirlerin çabuk açılmasına sebep olursunuz. Bu da dişlerin çabuk bozulmasına sebeptir.

Araba ile seyahat ettiğimizde sırf arabanın içinde ki havayı teneffüs ederiz. Nabız sayımız da normal olarak artar. Hâlbuki dağa tırmanırken ve de ormanların arasından geçerken nabız sayısı öyle çoğalır ki mütemadiyen havada ki oksijen ciğerlerimize hızlı bir şekilde dolar ve çıkar. Dolayısıyla kanın damarların içersinde hızlı hareket etmesini sağlar. Eğer sigara içiyor iseniz nikotin maddesi sayesinde tıkanan damarlarmızın içersinden akan kanın hızını keser ki bu da tıkanmamıza sebep olur. Ondan dolayı bisikletle ile sigara bağdaşmamaktadır.

Bisiklet almaya karar verdiğiniz zaman kendinize bir sorun. Ben bisikleti ne amaçla kullanacağım. İlk önce yol bisikleti almanızı öneririm. Niçin mi? Bisiklete alışmanız için. Bir müddet onu kullanın. Zaman geçtikçe ve de daha da binmek ve daha uzun yola gitmek istiyorsanız biraz da parayı da gözden çıkartmanız gerekebilir. Daha önce pahalı bisiklet alıp binmemektense ilk önce ucuz bir bisiklet alıp sonradan kendinize daha konforlu bisikletler yapmak sizin için daha uygun olur diye düşünüyorum.

Acaba şimdi size soruyorum.

Kahve köşelerinde pişti oynamak mı iyi yoksa bisiklete binmek mi?

Ya da en az günde 1 paket sigara içip ciğerlerimizi nikotin maddelerle zehirlemek mi, yoksa dağlar da ki oksijenli havayı solumak mı?

Tercih sizin.

Kaldı ki bizler birer bedene sahibi olduğunu unutmamalıyız. Onları istediğimiz gibi yönlendirmek elimizde. Ne yapıyorsak hep kendimize yapıyoruz.

Öyle değil mi?

Resimdeki kişi benim saygı duyduğum ve her zaman elini öptüğüm 80'lik delikanlı Oktay dedemiz. Ki o halen bu yaşta bindikten sonra , sizler ne güne duruyorsunuz.

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..