Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ekim '07

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Maden Arama (İzin İrtifak Raporları)

Maden Arama (İzin İrtifak Raporları)
 

Bakanlıkların birimleri kendi bilimsel gereklerini ve görev konularını uygulamıyorlar. Bu belki birazda alıştırılmış bir uygulama.

Bu pasifleşme bilimin verilerini aşan siyasetin daha etken hale gelmesinden kaynaklanmaktadır. Bu durum birazda yasalarda ki boşluk ve kayganlıktan olsa gerek.

Çevre ve Orman Bakanlığı bu konudaki uygulamaları fiiliyatta neredeyse hayır deme yetkisi yok gibi her gelen ruhsata olur raporu tanzimi gibi bir durum var. Umarım böyle değildir, ancak bunun doğrulanması için kaç tane arama ve işletme ruhsatına orman yönünden hayır deyip geri çevirmişlerdir ? Hiç mi orman'ın daha değerli olduğu alan da maden araması yapılmıyor ? Ya da maden aranan sahalarda ki ormanların değeri, oradaki madenden daha mı az değerli ?

Burada Orman Kanunu'nda da orman lehine yeterli koruma hükümleri yok gibi. 6831 Sayılı Orman Kanunu 31.8.1956 yılında yasalaşmış. Birçok değişikliklere uğramış. Bu değişikliklerde Orman yangınları konusu hariç orman lehine bir değişiklik söz konusu olmamıştır.

Orman Kanunu Madde 16: "Devlet ormanlarının hudutları içinde mevzu hükümlere göre maden ocakları araştırma veya işletme ruhsatnamesi ve imtiyazı verilebilmesi için Ziraat (Çevre ve Orman Bakanlığı) Vekaletinin ( Orman Genel Müdürlüğünün) muvafakatini almak şarttır."

Kanun maddesi devam ediyor; " Ruhsatname veya imtiyaz almış olanlarla, ruhsatname veya imtiyaz alacaklar işe başlamadan evvel çalışma sahalarını orman idaresine haber vermeye ve ormana zarar gelebilecek hallarde, orman idaresinin göstereceği tedbirleri almaya ve yapmaya mecburdurlar." diyor ama gerekli evraklarını tamamlamışsa bir engel çıkmıyor. Orman kıymet ve değeri önemsenip geri çevrilen maden arama ruhsatı var mı acaba ?

"Madde 92: (Değişik 23.9.83 _ 2896/37. madde),(Değişik 3.11.1988 - 3493/3. madde) Bu Kanun'un 16 Maddesi gereğince ormanlardan izin almadan açılan maden ocakları idarece kapatılır. Çıkarılan madenler ve her türlü tesisler ile alet, edevat ve nakil vasıtalarına el konulur. El konulan malların mahkemece müsaderesine karar verilir. El konulan ve müsaderesine karar verilen mallar hakkında bu Kanun'un 84.üncü (ceza hükümleri) maddesi uygulanır." denmektedir.

Ancak bu etkili gibi hükümler dışında başkaca bir ormanların korunmasını öne çıkaran yani maden diğer irtifak hakkı taleplerine rağmen ormanın önemini öne çıkaran bir hüküm yoktur. Burada ki önlemler de hiç bir resmi başvurusuz fiili durumlar içindir. Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünden getireceği ruhsat veya sertifikayla yanında istenen Harita v.s belgeleri getirip müracaat ettimi iş tamam demektir.

"Bu Kanunun 16. maddesi gereğince izinsiz maden ocağı açanlara beşyüzbin lira para cezası verilir." "Başkaca zarar husule gelmiş ise ayrıca tazmin ettirilir. İzin alarak bu nevi ocakları açanlar idarece kendilerine veya temsilcilerine tebliğ edilecek tedbirlere riayet etmezler ise bu cezanın yarısına hükmolunur. Bu tedbirlere riayet edilinceye kadar ocaklar Orman idaresince işletilmekten men edilir." Yine mevzuat ve arama usullerine uyulduğu takdirde bir engel gözükmüyor.

Ormanlarda maden ve petrol aranması ve taş ocağı ve sair izin irtifak muvafakat verilmesi ile ilgili yönetmelikte daha ziyade işin ruhsata bağlı meşru olarak yapılması ve orman mülkiyeti açısından bedel hesaplamaları ve bunun takip ve tahsiline ağırlık verilmiştir.

Bu yönetmelik, 31.8.1956 Tarih ve 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 16, 17, 18, 115 maddelerine göre verilecek muvafakat, izin, irtifak haklarının uygulama usul ve esaslarını bunlardan tahsil edilecek bedellere ait iş ve işlemler olduğundan taşra teknik personeli ormanın maddi değerini hesaplayıp sınırlarını öğrenip ilgili hazır dispozisyon ile rapor formlarını doldurmaktan başka yetki kulanmamak durumunda kalmaktadır.

Arama muvafakatı Bakanlıkça veriliyor, bu durumda prosedür yukarıdan aşağıya doğru ters işlemektedir. Teknik ve meslek kurum gereği faydalar, siyasi mecilerden geçtiğinden baştan tekniği ekale etmektedir. Halbuki önce mahalli müracaatını yapıp sonra yukarı doğru onay için yükselmelidir. Bu şekilde olunca mevzuatı ikmal prosedürü tamamlama işlemi yapılmış oluyor.

Çünkü, "Arama ruhsatı : Belirli bir alanda maden ve petrol arama faaliyetlerinde bulunabilmek için verilen yetki belgesini" Arama Muvafakatı : "Arama ruhsatı veya sertifika alanı içinde kalan ormanlık alanlarda, petrol yatakları ve maden yataklarının bulunduğu yerlerin tesbiti için Bakanlık'ça verilen muvafakatı" ifade etmektedir.

Teknik personel önüne gelmiş diğer kurumlarca iş tamam denmiş evrakı, usulüne uydurmaya çalışmaktan başka iş yapmamaktadır. Oysa esas olan orman varlığı olan bir yerde orman florasının kaldırılması maliyetinin, maddi değil moral ve ekolojik ve diğer zenginlik ve orman kalitesi yönünden değerlendirmak olması gerekmektedir.

Mevzuatın ana işlemi şöyle özetlenebilir. İlgili yönetmelik Madde 5 : "Kazı gerektirmeyen arama faaliyeti ve müracaatı ruhsat veya sertifikayı ve bu sahayı gösterir koordinatları belli 1/25 000 ölçekli haritalarını dilekçelerine ekleyerek bölge müdürlüğüne bilgi verirler. Bu müracaatla maden ruhsat sahibi ruhsat süresince arama faaliyetinde bulunabilir." Ormanın ve çevresel değerin (ÇED) durumu dikkate alınmadan arama başlıyor. (ÇED) tanzimi de mevzuat tamamlansın işgüzarlığı içinde yapılmadığını yadsıyabilirmiyiz. Yani Or. Bak. ilgili birimleri sözkonusu arama alanının orman örtüsü yönünden tetkik yapıp hayır burada orman daha kıymetlidir demiyor.

Bu durum ormanda izin irtifak hakkı isteyen diğer kuruluşlar için de aynı geçerlidir. Karayolları ormanın en görkemli yerinden bir proje yapmışsa o yol oradan yapılacak demektir. Enerji nakil hatları içinde aynıdır. Habuki tüm bu irtifak izinlerine konu projelerin ilk aşamasında konu Orman bakanlığı ile teknik işbirliği içinde ormana en az zarar olacak güzergahların tesbiti ile projelendirilmelidir. Oysa diğer kuruluş işi ihale ediyor orman izin raporu daha tanzim için orman bakanlığına gelmemiştir. Bu kez ne oluyor aynı maden aramalarında olduğu gibi emrivaki uygundur diye rapor hazırlamak durumunda kalınmakta olduğu anlaşılmaktadır.

Yine bu yönetmeliğin Madde 6 : "Kazı gerektiren arama - işletme faaliyeti müracaatı" Özetle yine Maden İşleri Genel Müd. onaylı ruhsat veya sertifikayı, arama döneminde üretim yapılmak istenmesi halinde de müracaatta gerekli saha ile ilgili tanıtım belgeleri ile mavafakat için müracaat ederler denmektedir. Yani usul gereği gereken evraklar tamamsa evraklar tam ve eksik yoksa, bölge müd. heyetince "Gerekli incelemeler yapılarak talep edilen sahanın Devlet ormanlarına rastlayan kısımları için bedelli rapor tanzim edilir." deniyor.Orman özelliğine göre korumaya ve ret etmeye yönelik değerlendirme yok. Ama maddi olarak değerlendirilip para karşılığı bedel talebi sözkonusu.

Bu bedellerde; Ağaçlandırma bedeli ( adam orayı bıraktığı zaman ağaçlanacak), Ağaçlandırma ve erozyon kontrol geliri, Arazi izin bedeli (tabi bunların alt bölümleri var) Bunların bazısı yıllık bazısı bir defa da tahsil ediliyor. Ormanı vermişsin 49 - 99 yıllığına para alsan ne olur alnasan ne olur Şanlı Cumhuriyetimiz daha henüz 80'li yıllarını yaşarken kim öle kim kala.

Şöyle bir bakıyorum ülkemin kurum ve insanlarına birde başkalarına bakıyorum, hayretten kendimi alamıyorum. Bir de usulden mi nedir ya da rant sağlasın diye mi ormanlarımıza çeşitli koruma statüleri veririz. Milli park, doğal sit alanı, tabiat parkı v.s. gibi. Oysa bunların yapılmasını, bu kararların alınmasını isteyen çevreler kendi çıkarları söz konusu olduğunda koruma mevzuatlarının işletilmesini hiç istemezler.

National Geographc 'de izlediğim bir belgeselde; Yeşil bir vadide ormanların daha yukarda olmasına rağmen yeşil otlaktan yapılmış sekiz şeritli otoban buradaki görünüm ve şelalenin sesini bozuyor tabiatın seslizliğini kirletiyor, vadinin manzarasını teknoloji görünümü ile bozuyor gerekçesi ile iptal edip, eski yeşil doğal şekline getiriyorlar. Biz hazır doğal zenginliğimizin farkına varamıyoruz.

Hep Kısa günün karı peşindeyiz. Yazık oluyor, kimse kimseyi kandırıyorum sanmasın. Kendi kendinin kandırıldığının farkına varmak ne kötü bir sonuç.

Orman Bakanlığı, kendi sahası olan orman alanlarında ki izin-irtifak ve muvafakat işlemlerinde insiyatifi kendi eline almalı, her gelen muracaatı bedel hesap ve tahsili işlemi dışında, dogal hayatı koruma ve ormanların değerini görerek gerekirse ret etmelidir.


Nariçi 27.10.07

Kazdağı Milli Park mı?
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=71008


'2B Maddesi' için:http://www.tema.org.tr/2B/index.asp
 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..