Yumurta

FİLİMLER HAYATIN KENDİSİ DEĞİL Mİ?

Bu yüzden ''artık içime yumurtlayacağım!'' bende....

Kendimi follukta avutup, yalancı sabahlar uyutuyorum geceden geceye gizlice..
Kimseler bilmesin sezmesin diye içimi…
Yalnızca içinde bulunduğumuz zamanı görüp bilen, zaman üstü zamanları düşünemeyen, bilgisiz cahiller doğmasın diye doğru sabahlara…
Hırs kuklaları olmuş insanlar.. Değil, seni beni bizi, kendi benliğini bilemeden yaşayıp ölüyor insanlar… Başkalarına bakıp, yanıp yıkılıp ağlayıp fesatlıktan, gönüllere bakmak kimsenin aklına dahi gelmiyor.. Bir geçiriversek gönülleri elimize, kinden, nefretten dünyanın türlü, türlü kötülüklerinden ve üstün körü yaşamaktan arındırabilsek dünyamızı… Birlikte temizlenip paklanıversek ne güzel olur… Ne dersiniz eyyy benden olan canlılar ? Belki kaşımıza, gözümüze, dışımıza değil de beynimize kalbimize içimize bir bakan olur, ruhumuzu hissedip dokunan olur…Ey gönlüm ne güzel olur… Rabbim emrediverir meleklerine aşkı gizliden gizliye dünyaya salıverir… Aşka kavuşmak için, çareler arayıp bulduk mu hiç? Aşk varmış gibi hayal kurduk.. İçimizdeki şaşkınlıkla, aşikar yaşarız inşallah verdiği güzellikle.. Düşündüm de bizle de bizsiz de kimsesiz, yapayalnız kalmış aşk… O sabah doğru sabaha uyanacağım ve haykıracağım dünyayı barındıran kainata, ruhumun sahibini yakaladım..

''Artık içime yumurtlayacağım.'' Öyle tatlısın ki ''ADAMIM''

''MELEKLER YÜREĞİNDEN ÖPSÜN''

(Sabiha Rana)

Yedi düvel gönüllere Beyaz Düşler paylaşımıdır..

Bu haftaki film tercihlerimden biri de ''YUMURTA''

Semih Kaplanoğlu'nun İkinci uzun metrajlı filmi “Meleğin Düşüşü” ile uluslararası eleştirmenler ve izleyiciler tarafından geniş bir ilgiyle karşılanan, festivallerden ödüllerle dönen Semih Kaplanoğlu, “Yusuf” adını verdiği, “Yumurta”, “Süt” ve “Bal”dan oluşan üçlemesinin ilk filmi “Yumurta” ile yeniden beyazperdede.
Başrollerini Nejat İşler ve Saadet Işıl Aksoy’un paylaştığı “Yumurta”, minimalist anlatımıyla zorlanmadan içine girebileceğiniz, yaşama dair çok şey söyleyen bir film.

Kısaca bu filmin özeti:Şair Yusuf, annesi Zehra’nın ölüm haberini alır ve yıllardır uğramadığı kasabadaki çocukluk evine geri döner. Bakımsızlıktan harap düşmüş bir evde onu genç bir kız, Ayla beklemektedir. Yusuf beş yıldır annesi ile yaşayan bu uzak akrabadan habersizdir.Ayla’nın Yusuf’tan bir isteği vardır. Zehra’nın ölmeden önce adadığı adağı oğlu Yusuf yerine getirmelidir. Taşra hayatının durağan ritmi, eski sevgili, dostlar ve hayaletlerle dolu mekanlar ve içini kaplayan suçluluk duygusu yüzünden Yusuf bu teklife karşı koyamaz. Ve Ayla ile birlikte üç dört saat uzaklıktaki bir yatır türbesinde yapılacak kurban kesimi için yola çıkarlar. Kurbanlığın seçileceği sürünün bulunamaması yüzünden geceyi bir krater gölünün kenarındaki otelde geçirirler ve otelde rastladıkları bir düğünün atmosferi Yusuf'la Ayla'yı birbirlerine yaklaştırır. Yağan ilk kar suçluluğu örterken, koçun kurban edilişi Yusuf’un kaderini değiştirecek midir?

Yönetmen:Semih Kaplanoğlu
Senaryo:Semih Kaplanoğlu
Oyuncular: Nejat İşler, Saadet Aksoy, Ufuk Bayraktar, Tülin Özen, Gülçin Santırcıoğlu, Kaan Karabacak.
Tür: Dram
Görüntü Yönetmeni: Özgür Eken
Gösterim Tarihi: 09 Kasım 2007 Cuma
Resmi Web Sitesi: Siteye gitmek için tıklayınız.
Ülke:Türkiye
Yıl: 2007

Filimle ilgili ayrıntılı bilgiye ulaşmak ve ayrıca Fragmanı izlemek için tıklayın lütfen..!
http://sinema.milliyet.com.tr/Film.aspx?FilmNo=1779

Gönül notum:Dediğim gibi, ben film eleştirmeni vs. değilim. Zaten olamam ki ama gönlümün güzel bulduğunu ve de he dediğini, istiyorumki tavsiye edeyim.
Benim de anlayışım budur... İyi seyirler efendim..

Bakınız bu vereceğim adres en mühim!
Bu adrese tıklamazsanız, zaten sinemaya gitme ihtimaliniz sıfır (O) http://sinema.milliyet.com.tr/ mutlu melekler öpsün sizi… :)