Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çeçenler

Çeçenler
 

Özellikle, yaşamış olduğumuz şu son, on-on beş yıllık süreçte, tüm dünyada olduğu gibi bizim toplumumuzda da, Kafkasya halk topluluklarından biri olan Çeçenler ile ilgili çok fazla şey duyuldu, okundu, öğrenildi. Bunların kimi doğruydu, kimi yanlış. Pek tabi ki bilenlerimiz, konunun temeline, Rusya ile yaptıkları siyasi ve silahlı mücadelenin kökenlerine daha önceden vakıftı.


Nohçu
ve İnguş olarak iki ana kola ayrılan Çeçenler, Kafkasya’nın en geniş coğrafya ve nüfus tabanına yayılmış olan halklarından biri. Uzun yıllar boyunca, önce Rus çarlarına, ardından Bolşevik liderlerine, şimdi de Rusya Merkezi hükümetine karşı gerçekleştirdikleri özgürlük mücadelelerini sürdürmekteler.


Özellikle tarihte “Doksan Üç Harbi” olarak adlandırılan Osmanlı-Rus savaşlarında ve akabinde on binlerce Çeçen ve diğer Kafkas toplulukları, yurtlarından koparıldılar ve dünyanın pek çok yerine sürgün edildiler. Bu zorunlu göçler esnasında pek çok kayıplar verdiler. Çeçenlere en şefkatli ve samimi kucağı ise o dönem ki Osmanlı idaresi ve sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti açtı.


Mazlum durumunda olan Kafkas halkları ve tüm ezilen ve özgürlüklerine kast edilen millet ve topluluklara referans olan efsanevi Çeçen lideri Şeyh Şamil’in izinden giden Cevher Dudayev, Aslan Maşadov, Salman Raduyev, Şamil Basayev gibi isimler önerliğinde -ki bunların pek çoğu, bu mücadele içinde hayatlarını kaybettiler- bugüne dek gelindi.


Bugün, başkenti Grozni şehri olan Çeçenistan, Rusya Federasyonu’na bağlı özerk bir bölgedir. Çeçen yönetiminin başında, Rus Devleti tarafından atanmış olan Ramazan Kadirov isimli şahıs vardır. Ancak, bağımsızlık yanlısı Çeçenler, bu yönetimi tanımamakta ve hem Rus çizgisindeki yönetimle, hem de Rusya ile yapmış oldukları özgürlük mücadelelerine devam etmektedirler.


Çeçenya’daki halk çok büyük oranda Müslüman’dır. Özellikle Sovyet rejiminin yıkılmasının ardından Arabistan’ın Suudi rejiminin pompalamaya çalıştığı Vehabi İslam anlayışı ile İran’ın arkasında bulunduğu Şii İslam inancı, bölgede kıyasıya bir rekabet ve nüfuz çalışması içine girmiştir. Pek tabi ki asırlardır Osmanlı egemenliğinde ve sonraları etkisinde olmaları, sürgün dönemleri ve sonraki yıllarda yaşanagelen akrabalık, zor günde kucak açma, kol kanat germe ve yerleşiklik-akrabalık bağları nedeniyle Türk-Anadolu İslamı’yla daha fazlaca etkileşim içine girmişlerdir.


Geleneklerine sıkı sıkıya bağlı, bununla birlikte çağdaş değerlere son derece uyumlu olmalarıyla, mücadeleci ve onurlu duruşlarıyla, vatandaşı bulundukları Türk devletlerine karşı sonuna dek gösterdikleri sadakatleriyle, güzel kızları, civanmert erkekleriyle Türkiye Çeçenleri, ülkemizin çok farklı yerlerine dağılmışlardır. Aşağı yukarı her ilinde, ilçesinde bir Çeçen grubu yaşamaktadır.


Anadolu Çeçenleri’nin içlerinden çok başarılı, alanlarında kendilerini ispat etmiş, tüm Türkiye’ye mal olmuş kişilikler çıkmıştır. Genelkurmay Eski Başkanlarından Doğan Güreş, eski bakanlardan Abdüllatif Şener, usta gazeteci ve televizyoncu Savaş Ay, yine sinema dünyasından Cem Özer hemen aklıma gelen dört örnek oluverdi mesela.


Türkiye’de, benim bildiğim, gördüğüm en yoğun Çeçen yerleşimlerine; Sivas-Uzunyayla, Kahramanmaraş-Göksun, Konya-Beyşehir, Sakarya-Düzce, Balıkesir gibi kentler örnek gösterilebilir. Yine her birini bilmemin mümkün olmadığı, hiç tahmin etmeyeceğiniz bir vatan coğrafyasında; bir Çeçen köyüne ya da mahallesine rast gelebilirsiniz.


Mesela Konya ilinin Beyşehir ilçesinde bulunan Hamidiye Mahallesi, bir Çeçen mahallesidir. Yine Konya’ya bağlı Ereğli ilçesinin Burhaniye Köyü, Çeçen köyüdür.


Çeçen kültürü ve gelenekleri ile ilgili, bir başka yazıda bildiklerimi paylaşmaya, sizlerden geri dönüşler rica etmeye devam edeceğim.


@Üçlemenin ikinci yazısı "Çeçen Kimliği Üzerine Birkaç Not": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=77745

@Geçen sene bugün “Yine Aylardan Kasım”: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=13211

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..