İspark rezaleti

Bir gün arabanızı her zamanki gibi evinizin önündeki yola park ederken birisi gelse ve sizden para isterse ne yaparsınız?

_ Ne parası kardeşim dersiniz heralde. En iyisi mi siz bu duruma kendinizi alıştırmaya bakın. Çünkü İstanbul da artık her sokak, her kaldırım, her yol birileri için vatandaştan zorla para toplamanın bir yolu haline geldi.

Önceden şehrin merkezi yerlerindeki sokaklarda karanlık adamlar peydah oldu. Siz tam arabanızı park ederken yanaşıp sizden para isterlerdi. Siz de kuzu kuzu verirdiniz. Hele bir vermeyin de görün bakayım, döndüğünüzde arabanızı ne halde bulurdunuz. En hafif camı kırık lastiği inmiş veya çizilmiş bir halde arabanızı bulmanız işten bile değildi doğrusu. Halen bu tip şeyler olmuyor da değil. Siz karakola şikâyete gittiğinizde ise yardımdan çok akıl alırsınız.

_Ya siz de 3–5 milyon verseydiniz ne olurdu. Bulunmaz bu adamlar vs vs gibi yaklaşımlarla çoğunlukla şikâyet de bulunmanız bile ağzınıza bastırılır, çok ısrar ederseniz şikâyetiniz ve bir eşkâl alınır ve öylece alındığıyla da kalırdı. İşte bu tip kişilere otopark mafyası denir. Her bölgenin ayrı mafyası olur, kimin nerde çalışacağı bellidir ve eğer bir anlaşmazlık çıkarsa bu arada kanlı çatışmalar olduğunu duyarsınız.

Peki normal vatandaşı bu tip insanlardan kim koruyacak? Cevap basit. Devlet. İnsanları örgütlenip bu tip insanlara karşı mücadele etmesi, kavga etmesi beklenemez. Peki herkesin bildiği bu duruma karşı devlet ne yaptı? Yaşadığım şehir İstanbul’da ki yapılan uygulama tam bir kara mizah örneği gibi. İstanbul BŞB. İspark diye bir şirket kurdu. Ve mafyayı temizledi. Şimdi bilmeyenlerin aklına bu otopark mafyasının yok edildiği, hapse atıldıkları veya etkisizleştirildikleri gelir doğal olarak ama işte öyle olmadı. Belediyenin uygulaması aynen şöyle:

Bu otopark mafyasının zorla para aldığı yol kenarlarına ispark levhaları koydular. Ve üniformalı oto park görevlileri yerleştirdiler. Peki, ne var bunda derseniz işin garip tarafı bu görevlilerin çoğu eskiden orada zorla para toplayan kişilerden başkası olmamaları. Ve de öğrendiğim kadarıyla belli bir yüzde ile çalışıyorlar. Tabi ellerinde makbuz da var ama olsa ne olur ki? Yapılan iş halk arasında değnekçilik denilen iş. Yaptıran önceden otopark mafyasıydı, şimdi belediye. Soyulan ise vatandaş.

Arada birileri çıkıp şu kadar para kazandık, şöyle oldu böyle oldu diye çıkıyor. Ama bu arada yıpranan devletimizin itibarı ve halkın devlete olan güveninin azalmasından başka bir şey değil. Bir mafyaya karşı halkını savunmayan, soyulmasını engellemek yerine kendisi soymaya, bundan yararlanmaya bakan bir zihniyete halk nasıl güvensin.

Artık İstanbul’daki mafyanın bile el atmadığı sokaklarda ispark levhaları yükselmeye, vatandaş resmen soyulmaya başladı. Belediye veya özel yapılan bir otoparka verilen para tabiî ki çok normal. Ama vatandaşın ortak kullanım alanı olan yolları birileri rant alanı haline getirir ve mafyanın yerini alırsa bunu normal karşılamak mümkün değil.

Şunu hiçbir zaman unutmamak gerekir ki, yapılan bir iş hukuka uygun olabilir ama aslolan adalete de uygun olmasıdır. Belki bu yapılan bir uygulama hukuka uydurulmuştur, peki sizce adalete de uyuyor mu?